You should have listened to me traduction Turc
53 traduction parallèle
- You should have listened to me, T.J.
- T.J. Beni dinlemeliydin.
You should have listened to me more.
Beni daha çok dinlemeliydin.
You should have listened to me, dammit!
Lanet olsun! Beni dinlemen gerekirdi!
You should have listened to me when I was talking to you.
Seninle konuşurken sözlerimi dinlemeliydin.
- You should have listened to me.
- En başından beri beni dinlemeliydin.
You should have listened to me and not done the spell.
Çünkü çok hızlı gidiyoruz. Keşke beni dinleyip büyü yapmaktan vazgeçseydin.
You should have listened to me.
Beni dinlemeliydin.
You should have listened to me.
Beni dinlemen gerekirdi.
- You should have listened to me.
- Beni dinlemeliydin.
You should have listened to me about coming down here.
Buraya inmek konusunda beni dinlemeliydin.
You should have listened to me about coming down here, period.
Buraya gelme zamanları konusunda beni dinlemeliydin.
You should have listened to me when I told you to convert.
Müslüman olmanı söylediğimde beni dinlemeliydin.
You should have listened to me.
- Beni dinlemeliydin.
You should have listened to me.
Şu an kutbun 10 km. üstündeyiz.
You should have listened to me... and turned Rouge into a scary ghost in your book.
Beni dinleyip kitabında Rouge'u korkunç bir hayalete çevirmen gerekiyordu.
Oh, so now you admit that you should have listened to me.
Yani şimdi mi beni dinlemeniz gerektiğini itiraf ediyorsunuz?
I believe you should have listened to me.
Beni dinlemen gerektiğine inanıyorum.
I told you, you should have listened to me.
Size demiştim. Beni dinlemeliydiniz.
You should have listened to me about the missing girls, Phil.
Kayıp kızlar konusunda beni dinlemeliydin, Phil.
I began to be passed out... You should have listened to me.
Beni dinlemelisin.
You should have listened to me, Michael Foster.
Sözümü dinlemeliydin, Michael Foster!
You should have listened to me and to Michael, to Alex.
Beni, Michael'ı ve Alex'i dinlemeliydin.
You should have listened to me.
Beni dinlemeliydim.
Right, you should have listened to me - -
Evet beni dinlemeliydin...
You should have listened to me when I told you it was delicious.
Sana, çok lezzetli dediğimde sözümü dinlemen gerek.
You should have listened to me when you had the chance.
Fırsatın varken beni dinlemeliydin.
It was our justification for stopping at the chess park. Well, you should have listened to me.
- Parkta durma bahanemizdi.
You should have listened to me and sedated her.
Beni dinleyip onu sakinleştirmeliydiniz.
You should have listened to me.
Dediğim gibi yapmalıydın, bütün emeklerini mahvettin.
Perhaps I should've been an artist... then He would've listened to me as He appears to have listened to you.
Belki de sanatçı olmalıydım. O zaman dinlerdi belki beni. Seni dinliyor gibi gözüküyor.
Look, I should have listened to you guys When you told me that my show was killing people.
Sanırım benim gösterimin ölümleri sebep olduğunu söylerken sizi dinlemeliydim.
Yeah, I should have listened to Vampire Bill when he warned me about you.
Beni senin hakkında uyardığında Vampir Bill'in sözünü dinlemeliydim.
See, you should have been a good boy and listened to me.
İyi bir çocuk olup, beni dinlemen gerekirdi.
You should have listened to me.
Silahlı bir kadın. Beni dinlemeliydin.
You should have listened to her and come and talked to me.
Onu dinleyip benimle konuşmaya gelmeliydin.
I should have listened to what you were trying to tell me.
Söylediklerini dinlemem gerekirdi.
You should have listened to me, Titus.
Beni dinlemeliydin Titus.
- You should have fucking listened to me.
- Beni dinlemeliydin.
You should have listened to me.
Beni dinlemen gerek.
I know I should have listened when you said you wanted me to stop.
Benden, artık bırakmamı istediğinde, senin sözünü dinlemeliymişim.
I should have listened to you when you warned me about Brie.
Beni Brie konusunda uyardığınızda sizi dinlemeliydim.
You told me to let the torso case go, and I should have listened.
Gövde vakasını bırakmamı söylediğinde seni dinlemeliydim.
Ramona... I should have listened to you about the Countess, but I was a love-addled idiot, so, please... forgive me.
Ramona, Kontes konusunda seni dinlemeliydim ama ben iflâh olmaz bir aşıktım.
I should have listened when you told me to do nothing.
Bana yapmamamı söylediğinizde sizi dinlemeliydim.
I should have listened to you about the man across the street, the guy you said was watching me.
Sokağın karşısındaki beni izlediğini söylediğin adam konusunda seni dinlemeliydim.
Should have fucking listened to me, you fucking asshole.
Lafımı dinleyecektin, amına koyduğumun evladı.