You want me to do it traduction Turc
2,155 traduction parallèle
You want me to do it?
Benim yapmamı mı istiyorsunuz?
You want me to do it?
Sen bana bunları yapmak istediğini söylememişmiydin?
You want me to do it?
benim yapmamı ister misin?
I can't believe you want me to do it!
Beni istediğinize inanamıyorum.
That's how you want me to do it, right?
- Böyle yapmamı istemiştin, değil mi?
Do I want to know what you had to promise him To get him to come? No, it wasn't me.
Onu getirebilmek için ne söz verdiğini bilmeme gerek var mı?
Well, maybe... Do you want to tell me what it is you're going to show me?
Bana ne göstereceğini söyler misin peki?
What do you want me to do about it?
Benden yapmamı istediğin nedir?
Do you want me to tell Joan to figure it out?
Joan'a bunu halletmesini söyleyeyim mi?
You want me to get don to do it?
Don'a yaptırmamı ister misin?
Do you want me to help you put it on?
Big Ben'den..
Is there anything you want me to do about it?
Bu konuda bir şey yapmamı ister misiniz?
Next time you want to treat me like a naughty schoolgirl, you might do it in private, not in front of the servants.
Gelecek sefer bana yaramaz bir öğrenci gibi davranmak istersen... -... bunu gizli yap, hizmetçilerin önünde değil. - Haklısın.
Do you want me to put it on?
Takmamı ister misin?
What do you want me to do, fake it?
Ne yapmamı istiyorsun numara mı?
Well, I didn't do this for thanks, but if you want to thank me, I can stand here and listen for as long as it takes.
Bunu karşılık bekleyerek yapmadım ama teşekkür etmek istersen teşekkürünü bitirene kadar burada bekleyebilirim.
Now, I do not want to see a [bleep] dread in the spaghetti,'cause you'll be dreading it, trust me.
Şimdi, ben bu lanet rastayı yemeğinin içinde görmek istemiyorum. Çünkü, inan bana ayvayı yersin.
Hey, do you want me to turn it off?
Kapatmamı ister misin?
You want me to have it as long as I do what you want me to do.
İstediklerini yapmamı istediğin için bu parayı almamı istiyorsun.
What do you want me to do? Yelling at me ain't gonna make it better!
Bana bağırmak işleri düzeltmeyecek!
Do you want me to fix it or not?
Halletmemi istiyor musun, istemiyor musun?
Do you want to tell me about it?
Anlatmak ister misin?
If you want me to break down the financials for you, I'll be glad to do it. I'll do it, anyway.
Muhasebe kayıtlarımı göstermemi isterseniz memnuniyetle yaparım.
Well, I'm sorry, but what do you want me to say? I need it.
Özür dilerim ama ne söylememi istersin?
Do you want me to put it...
- Tamam, burada.
And I only want to do it if you're with me.
Ve sadece, yanımda olacaksan denemek istiyorum.
Okay, I'm gonna do it because I want to, not because you're forcing me to.
Tamam, yapacağım çünkü yapmak istiyorum, çünkü sen beni zorlamıyorsun.
Do you want me to teach you how to do it?
Bunun nasıl yapıldığını öğretmemi ister misin?
You know, if someone owed me 100 "k," I'd want to do everything I could to collect it.
Bilirsiniz birinin bana 100 bin borcu olsa almak için her şeyi yaparım.
What do you want me to do about it?
Ne yapmamı istiyorsun?
It's not my call, what the hell do you want me to do?
Bu benim elimde olan bir şey değil. Ne halt etmemi bekliyorsun?
What if it would've been Nicky, she only had 24 hours left... what would you want me to do then?
Nicky'ye ne olacaktı eğer, O 24 saat kalmış olmasaydı... Benden sonra ne yapmamı isterdin?
Do I want you to accept this and to support it and to be proud of me for it?
Senden bunu kabul edip desteklemeni ve bunun için benimle gurur duymanı istiyor muyum?
Good thing too, because the medical results... What do you want me to do about it?
Çok iyi oldu, çünkü test sonuçları...
- Look if you want to help just leave me alone and let me do it my way - please.
- Bak, bana yardım etmek istiyorsan sadece beni yalnız bırak kendi yolumda giderim lütfen.
But if you don't want to do this, if you think that it's wrong, then stop talking about it and stop torturing yourself, stop torturing me.
Ama bunu yapmak istemiyorsan ve yanlış olduğunu düşünüyorsan, o zaman bunun hakkında konuşmayı, kendine ve bana işkence etmeyi bırak.
# Oh-oh, oh-oh, oh-oh, oh-oh # Okay, you want me to do it?
Benim yapma mı ister misin?
It's instructions on how to video-chat with me while I'm in college, because I know that you want to but you're too proud to ask Marie how to do it.
Kolejdeyken benimle nasıl videolu görüşeceğin konusunda talimatlar. Çünkü bunu istediğini biliyorum. Ama Marie'e nasıl yapılacağını öğretirsen seninle gurur duyarım.
What I want to say, whatever else you need me to help with,... I'll do it. I'm happy to help.
Söylememi istediğiniz bir şey size yardımı dokunacak her hangi bir şey varsa yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
You just got to tell me do you want it?
Yalnızca isteyip istemediğini söylemelisin.
So, do you want me to give it back?
Yani geri vermemi mi istiyorsun?
Do you want me to show it to you?
Göstermemi ister misin?
Whatever you want to do, it's okay with me.
Sen ne yapmak istersen benim için sorun değil.
Ever since I met the guy, he's always just stepped up for me, you know, and it really makes me want to do the same for him.
O elemanla tanıştığımdan beri sürekli beni koruyup kolluyor. Bu da bende benim için yaptıklarını ona geri ödeme hissi uyandırıyor.
Tell me what you want me to do and I'll do it.
Bana ne yapmamı istediğini söyle, yapacağım.
Tell me what you want me to do and I'll do it.
Bana ne yapmamı istediğini söyle, yapayım.
Okay, I got it. Do you want me to get the publicity department to organize, like, the pictures and to supply the rainbows and the unicorns, all the stuff you were saying?
Yani benden tanıtım olayını halledip fotoğraf çekilen, janjanlı bir şeyler ayarlamamı falan istiyorsun değil mi?
Hey, just, uh, wondering, Do you want me to put your gift in a box before I wrap it?
Selam, merak ediyordum da hediyeni paketlemeden önce kutuya koymamı ister misin?
What do you want me to do with it?
Ne yapmamı istersin?
Do you want me to take a look at it?
Bir bakmamı ister misin?
Let me know if you want to do it my way.
Benim yöntemimle yapmak istiyorsanız haberim olsun.