You won't see me again traduction Turc
88 traduction parallèle
Maybe you're just bein'nice to me because you think you won't ever see me again.
Belki de beni tekrar görmeyeceğini düşündüğün için bana karşı bu kadar iyisin.
If they convict you if they lock you in jail, if they never let you design another building if they never let me see you again it won't break me.
Seni suçlu bulsalar da seni hapse tıkasalar da, bir daha çizim yapmana izin vermeseler de seni tekrar görmeme izin vermeseler de bu bana zarar vermez.
You won't see me again until the day I take your world away from you!
Çünkü seni mahvedeceğim güne kadar beni bir daha göremeyeceksin!
If you take the child, you won't see me again
Çocuğu alırsan beni bir daha göremezsin.
When I tell you what I did you probably won't want to see me again.. ever.
Ne yaptığımı söylersem beni bir daha asla görmek istemezsin. Asla.
I won't breathe a word. You'll never see me again, I promise.
- Tüylerim diken diken oluyor.
- You won't see me again.
- Beni bir daha göremeyeceksin.
But if you go through that door without me, you won't see me again.
O kapıdan bensiz çıkarsan beni bir daha asla göremezsin.
You won't see me again.
Artık beni göremeyeceksin.
But you won't see me again.
- Ama bir daha görüşmeyeceksin.
Don't worry- - you won't see me again!
Merak etme, beni bir daha görmeyeceksin!
Then I swear you won't see me again.
Sonra, sana yemin ediyorum, görmeyeceksin beni.
You won't see me again.
Benimle ilgilenmiyorsun artık.
You won't see me again.
Beni hiç göremeyeceksin.
Ιf you go, you won't see me again.
- Eğer gidersen beni bir daha göremezsin.
You won't see me again.
Beni bir daha görmeyeceksin.
They won't let me see you again.
Bir daha görüşemeyeceğiz zaten.
If you were to tell me you won't see me again, I would feel lost.
Biliyor musunuz, eğer beni tekrar görmek istemezseniz çok üzülürüm.
I won't see your father again, so would you say "so long" for me?
Babanı tekrar görmeyecektim bu yüzden mi bana hoşça kal diyecektin.
Don't worry, you won't see me again.
Merak etmeyin, yüzümü bir daha görmeyeceksiniz.
You... You won't see me again?
şimdi gitmeliyim ama.... bir daha görüşmeyecek miyiz?
Just repeat that and you won't see me again.
Sadece bunu bir kez daha söyle, yüzümü bir daha görmeyeceksin.
Don't call me again, I won't see you.
Bir daha arama beni. Seninle görüşmeyeceğim.
Just promise me that you won't see Reedburn on your own again.
Sadece Reedburn'la bir daha tek başına görüşmeyeceğine söz ver.
Take a good, long look at me, T.C. You won't see me again until the day I take your world away from you!
Canını alana dek bir daha beni göremeyeceksin!
You won't see me again, but I'll know your every move.
Bir daha beni görmeyeceksin, ama seni uzaktan izeyeceğim.
' - You won't have to see me again.
- Beni bir daha görmeyeceksin.
You won't see me again for a lot longer than that!
- Çok daha uzun süre görüşmeyeceğiz. - Kelly.
I'll go away and never come back You won't see me again
Uzaklara giderim ve beni bir daha hiç görmezsin.
But if this thing works out you won't see me up a ladder again.
Şu iş olursa, artık merdivenlere tünemeyeceğim.
Just give me the paychecks, like I asked, and you won't ever see me again.
Bana paramı ver ve hayatından sonsuza dek çıkayım.
If you don't want me to see Richard again, I won't.
Eğer Richard'ı görmemi istemiyorsan, görmem.
If you don't want me to see Richard again, I won't.
Eğer Richard'ı görmemi istemiyorsan görmem.
But, you'll come to see me again, won't you?
Ama, beni yine görmeye geleceksin, değil mi?
You won't see me here again, ever!
Beni bir daha burada görmeyeceksiniz!
But you'll come and see me again, won't you?
Ama tekrar gelip beni görebilirsin, olmaz mı?
Well, won't you let me see if I can't mend it again?
Eğer tekrar seni görmeme izin verirsen tekrar onaramaz mıyım?
You won't see me again.
Beni ne duyacak, ne de göreceksin artık.
You won't ever see me again
Beni bir daha görmeyeceksin.
Look at me and you won't see again.
Bana bakarsan, tekrar görmeyeceksin.
Or you won't see me again.
Yoksa beni bir daha göremezsin.
You won't see me again.
Bana iyice bak, çünkü beni son kez görüyorsun.
Won't you be glad to see me again?
Beni tekrar gördüğüne sevinmeyecek misin?
This is going to end. We won't see each other again. Give me a picture to see you often.
bu bitecek ve birbirimizi bir daha goremeyecegiz bana bir fotograf ver ve seni sik goreyim.
Come back and see me again Before you go b-back, Won't you?
Dışarıya petrol sattıkça hasılatıda paravan şirketlere aktarıyorduk.
Five minutes and you won ´ t see me again.
Sonra beni bir daha görmeyeceksin. - Hayır olmaz, gitmelisin.
Do you wanna go so Eric won't feel slighted or... do you wanna go because you can't wait to see me again?
Eric küçük düşmesin diye mi gidiyorsun... yoksa beni tekrar görmeye sabırsızlandığın için mi?
If you do this, you won't be able to see me again.
Eğer dövüşürseniz ikiniz de beni bir daha göremezsiniz.
Just promise me you won't let another light-Year pass by before i see you again.
Bana söz ver seni bir daha görmem için yıllar geçmesin.
If you're not interested in what I have to say, you won't ever see me again.
Eğer söyleyeceğim şeyle ilgilenmezsen,... beni bir daha görmeyeceksin.
All right! You won't see me again.
İyi, tamam be çıkmayız!