You would have loved it traduction Turc
44 traduction parallèle
You would have loved it, Quique.
Onu severdin, Quique.
It was all about Australia- - you would have loved it.
Avustralya hakkındaydı - orayı gerçekten seviyor olmalısın.
Yeah, well, if I was your teacher, you would have loved it.
Eğer ben senin öğretmenin olsaydım çok severdin.
You would have loved it.
Gelseydin çok severdin.
Oh, you would have loved it back in the old days, Teddy.
Eski günlerimizde olsaydık ortama adeta bayılırdın, Teddy.
- And you would have loved it.
- Görsen, bayılırdın.
You would have loved it.
Hoşuna gitmiş olmalı.
You have never seen 5,000 fans so quiet in your life, mama. You would have loved it.
Hayatında beş bin kişiyi hiç bu kadar sessiz görmemişsindir, anne.
You would have loved it.
Buna bayılırdın.
It was a beaut, Ash, you would have loved it.
Guzel. Cok guzeldi, Ash, sen olsan bayilirdin.
You would have loved it. I wish you could have seen it.
Orayı kesinlikle görmelisin.
You would have loved it.
Çok severdin.
You would have loved it.
Gelseydin bayılırdın.
If you were there, you would have loved it.
Orada olsaydın bayılırdın.
You would have loved it.
Çok hoşuna giderdi.
My mother would have loved it if you and I got together.
Bir araya gelsek annem sevinirdi.
What happened to her is a terrible thing, but even if she'd known she was going to die she would have done it anyway because she loved you that much.
Annene olanlar korkunçtu, ama o, böyle olacağını bilseydi, yine de peşinden gelirdi, çünkü seni çok seviyordu.
I know she would have loved to have seen you in it.
Eminim ki seni bunun içinde görmekten hoşlanırdı.
If you really loved it, you would have jumped.
Gerçekten sevseydin çoktan yükselmiştin.
I swear, Lulu, when I think of how you would have loved your little niece... and how she would have loved you... it's enough heartbreak for a lifetime.
Yemin ederim Lulu, küçük yeğenini nasıI seveceğini düşündüğümde ve onunda seni nasıI seveceğini, bu yeteri kadar kalp kırıyor.
I realized I never loved as much since Betty Moreno. Without you it never would have resurfaced. Thanks.
Betty Moreno dan bu yana hiç kimseyi onun kadar sevemedim sen olmasan kesinlikle hatırlayamazdım onu. teşekkürler sen onunla konuştun?
You would have loved it.
Görsen hoşuna giderdi.
If he loved her, believe me, you would have felt it.
Onu sevmiş olsaydı, inan bana, bunu hissederdin.
But I hope your heart is broken many times, because it means you would have loved many times.
Ama umarım kalbinin bu kadar çok kırılması, aşkı o kadar çok yaşadığın içindir.
To be absolutely honest with you, but it was the last one I loved would have to be here with me but the truth I'm glad you're here.
Dürüst olmak gerekirse, bu işte yanımda olmasını isteyeceğim son kişi sensin. Ama iyi ki yanımdasın.
But if you really loved your wife and wanted it to be for ever, you would have made it work.
Ama karını gerçekten sevseydin ve sonsuza kadar sürmesini isteseydin, işini yapmış olacaktın.
I was really looking at dying alone in prison... and knowing that every single loved one would have moved on... and done something else in their life. It felt like a death sentence, you know, more than a life sentence.
Hapiste tek başıma ölmek ve sevdiğim herkesin hayatlarına devam edip başka şeyler yaptıklarını bilmek ömür boyu hapisten çok idam cezası gibi geldi.
It was your dad's. And he really loved it, and I know that he would want you to have it.
Bu babanındı ve onu gerçekten severdi eminim ki bunu senin almanı isterdi.
If you have loved someone in life, would know that it does not work.
Hayatta birini sevmiş olsaydın, bunun yürümeyeceğini bilirdin.
You would have loved it.
Sende severdin- - Her işlemin iznini almak için yönetimi falan aramıyordun.
I know. But have you ever loved something so much that you would sacrifice anything for it?
Ancak hiç, bir şeyi her şeyinizi feda edecek kadar çok sevdiniz mi?
I guess when I dreamt about the man that I loved proposing to me, I think I might have thought I would feel something that I'd never felt before, but you know, it's just the house and I-I don't know...
Yani hep hayalini kurduğumda aşık olduğum adam bana evlenme teklif ettiği zaman daha önce hiç hissetmediğim şeyleri hissedeceğimi düşünürdüm, bilirsin.
( Ultrasound whooshing ) I can even put it on a disc for you if you wanna share it with your loved ones. That would be amazing. Have you experienced any morning sickness?
Evim evim güzel evim.
You would have loved it.
Kesin bayılırdın.
He would have loved it, but, you know, he's gone.
Yaşasaydı çok mutlu olurdu ama bildiğiniz gibi kendisi öldü.
And then he got out and you brought him to the Jubilee and it made me have to face a lot of that- - that judgment- - how kind you were to him, how selfless, how you loved him like Jesus would.
Sonra çıktı ve sen onu kutlama partimize getirdiğinde yıllar boyunca yargıladığım zamanlarla sayende yüzleştim. Ona nasıl iyi davrandığını kendini düşünmeden nasıl hareket ettiğini onu İsa'nın seveceği gibi nasıl sevdiğini gördüm.
I mean, what kind of man would you have to be to leave everything you've ever loved to search for the meaning of it all?
Yani nasıl bir adam tüm sevdiklerini bırakıp bütün bunların anlamını aramaya çıkar ki?
If you loved me and you loved our life, you would not have done it, because it is a destruction.
Eğer beni ve hayatını sevmiş olsaydın bunu yapmış olmazdın çünkü bu bir yıkım.
Along with that perfect diamond, I have given them my life savings, so all it would take for me to get you into trouble would be a phone call informing them of all of the things I would've loved to have donated to the cause, if they had not been stolen by a small-time punk named Morteza!
Burak kusursuz elması bütün birikimleri verdim onlara onun için adamları arayıp, eğer Murtaza diye itin biri mallarımı çalmamış olsaydı size seve seve daha neler bağışlardım demek hiç sorun olmazdı!
If you loved Nicki half as much as I love myself, then... you would have driven to Lansing and risked it all to spend the rest of your life with her. But you know what?
Eğer Nicki'yi, benim kendimi sevdiğimin yarısı kadar sevseydin Lansing'e gidip hayatını onunla geçirmek için her şeyi riske ederdin.
I'm sure when you get there, would have loved it
Orayı seveceğinizden eminim, Bayan Yi Soo.
It would have been much easier if you'd have loved me.
Beni sevmiş olsaydın her şey daha kolay olacaktı.
Do any of them have loved ones inside that would make putting their lives on the line worth it, or is that just you?
Onlardan herhangi birinin içeride canlarını ortaya koymalarına değecek sevdikleri var mı yoksa sadece senin mi var?
You could have screwed me there and I would have loved it.
Beni orada da becerirdin ve hoşuma giderdi.