English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / Your sister's here

Your sister's here traduction Turc

176 traduction parallèle
- Anything of your sister's here?
- Burada kardeşinize ait bir şey var mı?
Those words have been on your tongue and your sister's tongue... just too much around here.
Bu sözleri sen ve ablan fazla dilinize doladınız.
- Come here! Your sister's sick!
Buraya gel, kardeşin rahatsızlandı!
Now, son, I know this is a bitter thing to say but there's more at stake here than your sister.
Bak oğlum, bunu söylemek biraz acı, biliyorum ama burada kardeşinden daha başka şeyler söz konusu.
I'm here as an average Joe who happens to love your sister.
Kız kardeşinizi seven sıradan bir adam olarak buradayım.
... your sister's here.
-... kız kardeşiniz burada.
- Your sister's here.
- Kız kardeşiniz burada.
You are indeed illegitimate, but your mother was not this lady here, but my sister Bridget.
Aslında gayri-meşrusun hala ama annen bu hanımefendi değil kardeşim Bridget'mış.
Your sister's ripe and the pickers are here.
Kız kardeşin olgundur ve toplayıcılar da buradadır.
Get up, Nikolo, your sister's here to see you.
Uyan Niko. Kız kardeşin seni görmeye gelmiş.
- Wanna stay with us while your sister's here?
Kız kardeşin de buradayken birkaç gün bizimle kalmak ister misin?
Your sister's here!
- İşte kızkardeşiniz!
While you're here with your sister, should you desire a little blonde French love dream to be sent to your room, it will be arranged.
Her ne kadar kız kardeşinizle beraberseniz de, odanıza güzel bir Fransız sarışın yollamamı isterseniz ayarlayabilirim.
Here's your sister, two minutes married and she's already four months pregnant.
işte kardeşin, iki dakikadır evli ama şimdiden dört aylık hamile.
Your little sister's here!
Yavaş ol, küçük kardeşin burada!
Here, Samantha. You and your sister share a lot of secrets.
Buyur Samantha, kardeşinle sen bayağı sırdaşsınız.
- Your sister's place, is it far from here?
Kardeşinin yeri, buradan çok uzak değil mi?
Now go tell that pretty little piece you call your sister that handsome hunk Sal is here.
Ablana git ve yakışıklı Sal'in burada olduğunu söyle, küçük şaheser.
Your sister Lily's here from Chicago.
Kız kardeşin Lily Chicago'dan buraya geldi.
Here I am! Your sister's been hoarding me long enough.
Kız kardeşin uzun süredir benden yararlanıyor.
Your sister here's got a special command performance.
Rahibenin özel bir gösterisi var.
I know you said no visitors... but your sister's here.
Ziyaretçi istemediğinizi biliyorum ama kız kardeşiniz burada.
Sister Ying, here's your cover
Ying kardeş, seni koruyoruz.
- Bet your sister's not here.
Bence ablan evde yoktur.
Are you surprised to find me here and not at your sister's house?
Beni kız kardeşinin evinde değil de burada bulduğuna şaşırdın mı?
- And your sister's here.
- Ve kardeşiniz burada.
Dr. Lewis, we are here to explore the possibility of you and your sister settling this without the court's help.
Dr. Lewis, bu olayı kızkardeşinizle mahkemeye gitmeden çözümlemek için buradayız.
Here's enough oral Dilaudid to get you to your sister's wedding.
- Sağ ol. Ablanın düğününe gitmene yetecek kadar oral Dilaudid.
- Jack... The shit that's about to go down here, you'll be on the phone with your sister for a month.
Burada olacaklar yüzünden kız kardeşinle bir ay telefonda konuşacaksın.
- Your sister-in-law's coming here all the way from China.
Ya oğlum, yengen iki haftaya kadar Çin'den geliyor.
- Honey, your sister's here.
- Canım, kızkardeşin burada.
Your sister's here.
Ablan geldi.
- Me? I'm just checking to make sure there's no killer in here... waitin'to off you like he did your little sister.
Katilin etrafta olmadığına emin olmak için burayı kontrol ediyorum.
- Your sister works here?
- Kız kardeşin burada mı çalışıyor?
Nothing entails physically doing nothing, thinking about nothing and worrying about nothing, as opposed to your sister here, who is so in the middle of something.
Kafası bir şeye takılmış olan kız kardeşine inat fiziksel ve zihinsel aktivite gerektiren hiçbir şey yapmayıp hiçbir şey hakkında endişelenmeden duruyorsun.
Clayvor my sweet, there's a Sebacean down here your sister hasn't kissed yet.
Clayvor tatlım, orada bir Sebasyalı var kız kardeşin hala öpmedi.
Yeah. You're not gonna believe this. Your sister's here.
İnanmayacaksın ama, ablan geldi.
Here, he's ordering people to stop looking for your sister.
O dönemde de araştırmanın son bulması için emir vermiş.
In this case report here, it's concluded your sister is dead, as well as the men who took her.
Buradaki dava raporunda kız kardeşinizin, onu kaçıran adamlar gibi öldüğü yazıyor.
I've a dream that one day I'll put your diploma here under my Jesus, who's master of this house next to your brother's prison-issued barber certificate and your sister's weave master degree.
- Bir hayalim var. Bir gün diplomanı buraya asacağım. Bu evin efendisi olan İsa'mın resminin altına... ağabeyinin hapishanedeyken aldığı berberlik sertifikasıyla... ablanın biçki dikiş diplomasının yanına.
- Sister... here's your stuff.
- Kardeş... Malzemen burada.
- Your sister's moving here?
- Kız kardeşin buraya mı taşınıyor?
No. Then I'm sure I don't have to stand here and convince you that if anyone needs a break it's your loving sister, who has asked for so little and given so much.
O halde, burada durup seni, tatile ihtiyacını olan asıl kişinin, sizin için her şeyi yapıp hiçbir karşılık beklemeyen, sevgili kardeşiniz olduğuna dair ikna etmeye çalışmayacağım.
Too bad your dork sister's not here to cheer me on.
Dangalak kardeşinin burada olup beni eğlendirmemesi ne kötü.
Your sister's fine here.
Kardeşin burada gayet iyi.
Your sister's here.
Kardeşin burada.
Reason I asked you here today, she's a bright kid, your sister but business...
Seni çağırmamın nedeni, Kızkardeşin neşeli birisidir.
But, uh, look, don't be gettin'no ideas about sneaking'up in here and hittin'this ass,'cause you blew your chance with this fine sister.
Ama, eee, bak yanlış bir fikre kapılma buraya sokulup, bu kıça dokunmakla ilgili, çünkü bu hoş kızla bütün şansını kaybettin.
Your sister's here.
Kız kardeşin burada.
I'm just trying to get you two to focus on your sister here.
Sadece burada kardeş üzerinde odaklanmak için iki almak çalışıyorum.
Here's your sister Amy.
İşte kardeşin Amy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]