Yukking traduction Turc
10 traduction parallèle
Jesse told him about the whole broken nose incident they've been yukking it up ever since about how I'm from a family of aliens.
Jesse ona şu kırık burunla alakalı tüm hikayeyi anlattı o zamandan beri uzaylı olduğumla alakalı şakalar yapıp, gülüyorlar.
I don't like you and Glenn yukking it up in the hallways like a bunch of little kids.
Sen ve Glenn'in koridorlarda çocuklar gibi kırıştırmanızdan hoşlanmıyorum.
Yukking it up?
Kırıştırmak mı?
Don't give a damn about Glen. I'm supposed to be the one that you're yukking it up with in the hallways.
Koridorlarda takıldığın kişi ben olmalıyım.
While you guys are yukking it up, I'm gonna go rehearse with Big Ups.
Siz saçmalarken ben gidip prova yapacağım.
Well, the way you and your friends were yukking it up makes me feel like you weren't so upset.
Doğrusu sizin ve arkadaşlarınızın durumdan müteessir oluşunuzu gösterme şekliniz pek de üzülmediğiniz izlenimi uyandırıyor.
Yukking it up with the head of homicide.
Cinayet masasının amiri ile laflıyorlardır.
Yukking it up with clients, you smile...
Müşterilerle yakında ilgilenirsen, gülümseyip...
You should have seen Hill and Seward out there in the yard today yukking it up.
Bugün bahçedeyken Hill ve Seward'ın nasıl şakalaştıklarını görmeliydin.
Mom and dad are sitting outside with the neighbors they used to hate yukking it up like they're all best friends.
Babamla annem, önceden tiksindikleri komşularla dost olmuş gibi oturuyorlar dışarıda.