Zealot traduction Turc
107 traduction parallèle
The... the madness of a religious zealot.
The... the madness of a religious zealot.
He's a zealot we arrested.
Tutukladığımız bir fanatik.
Well, the old man's a real zealot, you know?
Yaşlı adam tam bir sofu biliyor musun?
Zealot of the month
"Ayın Muhafazakârı"
You are a "zealot"?
Muhafazakârlardan mısınız?
He was identified by a zealot
Muhafazakarın biri onu teşhis etmiş.
A religious zealot propelled by prophecy into a position of military and political power?
Dini bir oluşuma üye olan birinin böylesi bir askeri ve politik gücün başına gelmesi.
He's a zealot. Tough to negotiate with. All you can do is wear them down.
Böyle fanatiklerle uzlaşmaya varmak zordur, sizi sanki yiyip bitirirler.
Then you go to Fort Lauderdale... and you meet this fanatic, this zealot.
Sonra Fort Lauderdale'e gittin... Orada bu fanatik yobazla tanıştın.
He's turned her into a zealot.
Onu tam bir yobaza çevirdi.
So the guy is some kind of a zealot?
Öyleyse bu adam bir çeşit bağnaz mı?
Look, the man was a suicidal zealot.
Bak, adam intihar etmeye meğilli bir bağnazdı.
She's the same zealot she always was, only now she's even more dangerous.
O her zaman olduğu gibi aşırı fanatik... sadece şimdi çok daha tehlikeli.
A zealot of some description, most likely.
Bir çeşit bağnaz fanatik olduğunu düşünüyoruz.
A religious zealot who escaped a shoot-out in Idaho. where he was the nominal leader of a doomsday cult who believed aliens would take over the world at the millennium.
Idaho'da uzaylıların 2000 yılında dünyayı ele geçirdiğine inanan bir tarikatın lideriyken yapılan baskından kaçtı.
News from the zealot camp!
Bağnaz kampından haberler var.
Aphrodite, the zealots are looking for her there!
Aphrodite, Zealot'lar onu orada arıyor!
There's a zealot temple two miles down the road.
Zealot tapınağı 2 mil ötede.
A zealot whose research was funded by my father for its potential as a weapons system.
Babamın desteklediği gizli silah sisteminindeki bağnaz bir araştırmacıydı.
He is a zealot who thinks that a good demonstration... Has to end with riots and arrest
Adam bir fanatiktir, iyi bir gösteri... sonunda muhakkak tutuklananlar olmalı.
Dusty is a bullhorn. A zealot whose ordain on to many good causes... You know, the original plan was probably for Dusty...
Dusty tam bu işe kendini adamış birisi... belkide orjinal plan başta Dusty'nin...
He followed John like a zealot, took orders like a soldier.
O, John'u bir köle gibi izlerdi ve bir asker gibi emir alırdı.
Oh, yes. They have the strange overconfidence of the religious zealot.
Dindar bağnazların garip bir özgüvenleri var.
Matthew, customs officer. Simon the Zealot had no profession. The other four were fishermen.
Methieu gümrük görevlisi, Simon işsiz ve diğer dördü de balıkçıydı.
In fact it's necessary to be orthodox, but whatever you do, don't turn it into some kind of zealot.
Aslında Ortodoks olmaya da gerek yok ne yaparsan yap, bunu bağnazlık haline dönüştürmeyin.
Over the past year their leader, a dissident named Syrran... has become a dangerous zealot.
Geçtiğimiz yıl onların lideri, Syrran adında bir muhalif... tehlikeli bir bağnaz haline geldi.
Well, there are six schools of begging : Bad musician, messed-up vet, cripple, fake cripple, religious zealot, and crazy guy.
Dilenmenin altı ekolü vardır çığırtkan müzisyen, tırlatmış gazi sakat, yalandan sakat, fanatik dinci ve kafayı yemiş adam.
'Cause she's a zealot.
Çünkü o bağnazın tekidir.
Justin and I both got Simon the Zealot.
Justin'de de bendeki Havari Simon'dan var.
You know, losing one battle is not going to deter him, not if he's a zealot.
Bir dövüşü kaybetmesi onu caydırmaz hele de fanatikse.
The greatest danger of course is the zealot who thinks that he knows best, or she knows best for the rest of us...
en büyük tehlike kendisinin en doğruyu bildiğini düşünen ya da bizim için en doğruyu düşündüğünü düşünendir.
The zealot is not nearly as readily influenced by monetary incentives or incentives of office or rank as the non-zealot... como el que no es un zealot...
Bağnaz, bağnaz olmayana göre parasal teşviklerden Ofiste terfi almak gibi şeylerden daha az cezbolur.
He's a religious zealot, bent on total domination of every Human being in this galaxy.
O bir bağnaz, ve galaksideki her insan varlığının tam egemenliğine teslim olmuştur.
I'm not a religious zealot, which is why i would never kill anyone.
Öyle bağnaz biri değilim, işte bu yüzden de asla kimseyi öldüremem.
some religious zealot, I take it?
Şu anda Memur Crabtree o konuyu netleştiriyor. Çekiçli çocuk bağnaz bir fanatik herhâlde.
Everything we know about these guys Suggests that they're Zealots.
Bu adamlar hakkında tek bildiğimiz, onların Zealot oldukları.
- Zealot?
- Davayı kurtarmak için mi?
Zealot.
Fazla gayretliyim.
He's a zealot.
Adam fanatik.
Will only rouse the populace like the zealot in town.
Bu sadece fanatik halkı uyandırır.
She also became a dyed-in-the-wool zealot With delusions of grandeur...
Zaten megalomanlığıyla koyu bağnaza dönüşmüş.
- Some of us believe it's a pretense for holding you here, and that the beloved leader of our order has become a zealot.
Bir kısmımız seni burada tutmanın sahtekarlık olduğunu ve tarikatımızın sevgili liderinin bağnaz birine dönüştüğünü düşünüyor.
He's a zealot.
Fanatiktir.
Never look a zealot in the eyes.
Bir fanatiğin gözünün içine bakılmaz.
What, I have values, ergo I'm an Old Testament zealot?
Değer yargılarım var, binaenaleyh Eski Ahitçi bir fanatik mi oldum?
They'll take it as another sign, like this zealot in town.
Bunu bir işaret olarak görürler, şehirdeki şu bağnaz gibi.
Akbari is a zealot.
- Ekberi bağnazın teki.
And if dating a one-armed zealot isn't acceptable to me?
Ve peki ya tek kollu fanatik benim için uygun değilse?
Division will create an electronic paper trail that will paint your junior analyst as a political zealot an anti-Quintana firebrand determined to prevent a radical shift to the left in Latin America.
Bölüm, bir elektronik iz yaratacak senin genç analistinin bağnaz politikacı bakışını yansıtacak nasıl bir Quintana karşıtı olduğunu gösterecek Latin Amerika'nın sol görüşe kaymasını nasıl engellediğini gösterecek.
I want you all to pose as a political zealot online.
Hepinizden politikacı karşıtı bir şey tasarlamanızı istiyorum.
Internal documents have surfaced that show Fiedler tried to create a web history for Fletcher to paint him as an anti-Quintana Zealot.
İçeriden edindiğimiz bilgilere göre Fiedler, Fletcher için internette yalan bir hikaye yaratmış ve onu Quintana düşmanı birisi olarak göstermeye çalışmış.