Zeke's traduction Turc
216 traduction parallèle
My uncle said that there is no reason why Zeke should be there but he's acting really strange.
Amcam onu götürmelerinin çok garip olduğunu söyledi.
Windy, throw my bags in with yours and Zeke's, will ya?
Windy, eşyalarımı seninki ile Zeke'nin eşyalarının yanına koy, olur mu?
Zeke, what's he saying about me?
Zeke, benim hakkımda neler söylüyor?
Well, that's kind of him, Zeke, but we couldn't take their horses.
Çok düşünceli bir davranış Zeke, ama onun atlarını alamayız.
Why, Zeke, you lyin'old coot. That Injun's buying Cameron's sister for Coleman's squaw.
Zeke, seni yalancı düzenbaz o kızılderililer Coleman'a eş olsun diye Cameron'un kızı kardeşini satın alıyor.
Well, Zeke... Ol'Windy's gone on another trail.
Zeke ihtiyar Windy bu kez başka bir yola gitti.
The Way's clear ahead, Zeke. You scout'em.
- Yol temiz, Zeke.
Zeke, this is old Ben Griswell's knife.
Zeke, bu ihtiyar Ben Griswell'in bıçağı.
That's not why you're going, Zeke.
Gitme nedenin bu değil, Zeke.
Zeke, I reckon that's a panther.
Zeke, galiba bu bir panter.
Zeke, won't you stay over for the anniversary?
Zeke, yıldönümü için kalmayacakmısın?
- Is that so? - Water is so deep in some of'em creek beds, had to use old Betsy's belly for a boat. How are you, Zeke?
Bazı dere yataklarında su o kadar derindi ki ihtiyar Betsy'nin göbeğini bot olarak kullanmak gerekti.
It ain't the log you're supposed to shoot, Zeke, it's the critter behind it.
Ateş edeceğin şey kütük değil, Zeke. Arkasındaki hindi.
Zeke, where's my peppermint and soda?
Hey Zeke, Benim biberli nane ve sodam nerede?
- Zeke, it's your turn.
- Zeke, sıra senin.
Nothing's gonna happen to you, Zeke.
Sana hiçbir şey olmayacak, Zeke.
Our friend's been killed, Zeke.
Arkadaşımız öldürüldü, Zeke.
About the notebook, the loans, Smokey's death, how Zeke got his job.
Defter, krediler, Smokey'nin ölümü, Zeke'in işini nasıl aldığıyla ilgili.
Can't you get a job like Zeke did?
Zeke'in yaptığı gibi bir iş alamaz mısın?
- Zeke's coming.
- Zeke geliyor.
Zeke's good to me.
Zeke bana iyi davrandı.
Zeke, how's it hanging?
Zeke, ne haber?
Will Marcie ever be able to detach young Zeke's hound dog from her leg?
Marcy, Genç Zeke'in tazısından bacağını kurtarabilecek mi?
- What's got into Zeke?
- Zeke'e ne oldu böyle?
Let's give a big drunken welcome to Yodeling Zeke.
Yodeling Zeke`ye büyük bir sarhoş hoşgeldini diyelim.
It's Zeke.
Zeke.
- It's Zeke Hawkins.
- Zeke Hawkins.
Zeke's closing his suckers six, seven times, and he's got twice as many sales as the rest of you bastards.
Hızlı olanlar 6 kez ödüllendirilmeyi hak etti. Yani diğer pisliklerden daha iyi durumdalar.
Last contestant in the rooster toss : Cousin Zeke.
Horoz atışında, son yarışmacı kuzen Zeke.
Ain't you Zeke Ward's kid?
Sen Zeke Ward'un veledi değil misin?
What's next on the shit shot agenda here for Zeke?
Zeke için planladığın sıradaki boktan atış ne?
Hey, Zeke, look. It's a dildo.
Bak Zeke, vibratör var.
Zeke, you cannot conduct personal business on school property.
Zeke okul sınırlarında kendi işlerini yürütemezsin.
She's got a point, Zeke.
Bence o çok mantıklı, Zeke.
Zeke's right.
Zeke haklı.
Let's go. What are you doing here, Zeke?
Burada ne arıyorsun Zeke?
Zeke. Fully loaded clip. Safety's on.
Zeke tamamen dolu ve güvenliği açık.
It's Old Zeke.
Yaşlı Zeke.
Actually, that's Young Zeke who takes really bad care of himself.
Aslında o kendine çok kötü bakan genç Zeke.
Hot bread, Zeke.
Sıcak ekmek, Zeke.
Zeke! Come on, Zeke! Shh!
Onlar ağrı, sızı ve zafer isterler.
It's a long way from Zeke's chop shop.
Zeke'nin dukkanından uzak bir mesafe
I just found out that Zeke's dead.
Zeke, o ölmüş.
You said Zeke's not here.
Zeke burada değil demiştin.
He's lying, just as he lied about Zeke!
Yalan söylüyorsun, Zeke'e ne oldu peki!
- And that's Zeke.
- Ve bu da Zeke.
See, Zeke. That's Pan pride.
Bak Zeke, bu çocuk Pan Lisesinin gururu.
There was this one sailor... Zeke McGee was his name, gosh darned if Zeke's "snake"... didn't hang down past his knees. And if I close my eyes and think about it...
bir denizci vardı... adı Zeke McGee'ydi, aleti dizlerini geçerdi gözlerimi kapatıp onu düşündüğümde... kokusunu duyabiliyorum, sanki dünmüş gibi.
Will you make some more for me, Zeke?
Benim için biraz daha yapar mısın Zeke?
Zeke fed me that whole redeeming line too, and- -
Zeke zaten beni şu kurtarma işiyle iyice sıktı ve...
David : You know what, zeke? It's going to be a hard case to make, especially since we didn't find a gun on Natale.
Bunu açıklaman biraz zor olacak özellikle de biz Natale'nin üzerinde bir silah bulamamışken.