Zigzag traduction Turc
157 traduction parallèle
He's riding zigzag.
Atına zig zag yaptıryor.
Everything from the idiotic combination "absotively" to the pejorative use of "zigzag."
Aptalca bir kombinasyon olan'fevkelşahane'den zikzak'ın hakaretamiz kullanımına kadar her şey.
They-They zigzag.
Zikzak çiziyorlar.
Mister, it does everything but shoot around corners.
Bayım kurşunları zigzag yaptırmak haricinde her şeyi yapar.
Okay, we zigzag around those two buoys and do a round robin.
Pekala şu iki şamandırayı dolaşacağız, herkes birbiriyle karşılaşacak.
- Aye aye, sir. - Zigzag, sir?
- Zigzag yapacak mıyız efendim?
Me? Well, negative zigzag, sir.
Zigzag yok efendim tamam.
Give the plot a chance to steady on.
Düzgün tespit için zigzag yapmamalıyız.
But to check its reaction, you will zigzag twice an hour until daybreak.
Ama yine de emin olmak için şafağa dek her saatte 2 defa zigzag çizeceksin.
- Zigzag, sir?
- Zigzag yapacak mıyız efendim?
- Negative zigzag.
- Zigzag yok.
He doesn't zigzag, and he holds course away from us.
Zigzag yapmıyor ve bizimle arasındaki mesafeyi koruyor.
- Lindemann. - Yes, sir. If there were submarines in this area, we would zigzag, wouldn't we?
Lindemann, eğer bu bölgede... denizaltılar varsa... zigzag çizerek ilerleyebiliriz, öyle değil mi?
Captain, I want you to set a zigzag pattern.
Albay, zigzag çizerek yolumuza devam etmemizi istiyorum.
In exactly two hours we shall stop zigzagging and proceed at full speed in whatever direction we're headed.
Tam olarak iki saat sonra... zigzag yapmayı keseceğiz... ve tam yol hızla... gittiğimiz yöne doğru düz bir şekilde ilerleyeceğiz.
Commence evasive zigzag pattern, Commander.
Zikzak manevrasını başlatın, Yarbay.
- Have all ships resume zigzag.
- Tüm gemiler zikzak manevrasına.
The car zigzagged back and forth, but we made it somehow.
Araba ileri geri zigzag çizdi ama bir şekilde kurtardık.
Don't forget to zigzag.
Zikzak yapmayı unutma.
He often went around with Zigzag in his fascist uniform, and Madame Inès, who knew all Mussolini's speeches.
Faşist üniformasını giyip Mussolini'nin tüm retoriklerini bilen Madam Inès ile beraber etrafta dolaşırdı.
Here's a new tune called, Zigzag.
Yeni parçanın adı, "Zigzag".
Smoky-smoky for zigzag.
Sigaraya içki.
He's going to zigzag his way up the Sunshine Pass to Alaska.
Zikzak çizerek Alaska'ya giden Sunshine geçidine doğru yol alacak.
And I became so excited that I zigzag-jumped the benches as we walked out of the park.
O kadar heyecanlıydım ki parktaki bankların üstünden atladım.
Zigzag, KITT!
Zig zag yap KITT!
Zigzag!
Zig zag yap!
The enemy should be here if they haven't zigzagged.
Eğer zigzag yapmadılarsa düşman burada olmalı.
Zigzag.
Zikzak çiz.
But then, suddenly, he ran zigzag, and stones flew.
Ama sonra, aniden zigzaglar çizmeye başladı ve o anda taşlar düşüyordu
Run a crooked line!
- Zigzag çizerek koş.
♫ He walks back and forth in a big zigzag ♫ I mean, being a doctor and all... do you touch many dead bodies?
Yani, doktor olmak ve tüm o şeyler çok fazla cesede dokunuyor musun?
They ran a zigzag pattern and they got in the jungle.
Zikzak çizerek koşuyorlardı. Cangıla vardılar.
One spot, two spot, zigzag, tear, pop-dye, penny got, tennyum, tear harum-scarum, rip them, tear them, te, ta, toe.
Oooo piti piti, karamela sepeti, terazi, lastik jimnastik, öğretmenimiz oto-ma-tik.
The bulbous head, the zigzag shirt, and, hey, look, he's bald.
Soğan kafalı, zikzaklı gömlek ve baksana, adam kel.
The one with the zigzag shirt.
- Şu zikzak gömlekli olan.
I thought you wore the zigzag shirt.
Zikzaklı gömlek giyen sensin sanmıştım.
This mystery man with the scar, the zigzag, whatever?
Yara izi ya da zikzak, her neyse olan gizemli adam.
Crank it back, just rewind.
Geriye zigzag yap, sadece geri al.
We'll play crossed pair cards, or zigzag arrows...
Pişpirik oynayalım mı? , yada saklambaç... kötü çocuk!
Don't forget weaving. So...
Zigzag çizenleri unutma.
But hens run in a zigzag!
Ama tavuklar zikzak yapar!
Some species will try to outrun their captors while others take an erratic zigzag course in the hopes that direction shifts will tire the predator causing her to give up the chase.
Bazı türler saldırgandan daha hızlı koşar. Diğerleri düzensiz zikzak çizerken sürekli yön değiştiren saldırganın yorulmasını ve avlamaktan vazgeçmesini umarlar.
We'll zigzag from here. - What?
- Kazmaya zikzakla devam etmeliyiz.
- We'll zigzag from here.
- Ne? Kazmaya zikzakla devam etmeliyiz.
This copper zigzag looks like an integrated antenna.
Kavisli, bakır parçada dahili antene benziyor.
How she used to cut the orange slices so she could twist them and zigzag them all the way across the duck's back.
Portakal dilimlerini keserdi ve onları ördeğin sırtına zik zak şeklinde koyardı.
Beka, zigzag. Got to love the crazy Ivan.
Çılgın İvan manevrasına bayılıyorum.
That's Zigzag.
Bu da Zigzag.
His name's not Ricky. It's Zigzag, all right?
Onun adı Ricky değil.
Stanley, if you have any questions, just ask Theodore.
O Zigzag. Stanley, soracağın bir şey varsa Theodore'a sor.
Track them.
Takip et. Beka, zigzag çizelim.