Élizabeth traduction Turc
7,481 traduction parallèle
- Elizabeth.
Elizabeth.
- Elizabeth, but I don't know what we're talking about.
Elizabeth, ama ne hakkında konuştuğumuzu bilmiyorum.
We will go to Amherst, via Boston, and stay for a short while with Aunt Elizabeth.
Boston üzerinden Amherst'e gideceğiz ve Elizabeth halanda bir süre kalacağız.
But, Aunt Elizabeth, you love your hymn tunes.
Ama Elizabeth hala, sen ilahilerini seviyorsun.
Remember, Aunt Elizabeth has celebrated the Dickinson dynasty - in 55 stanzas.
Unutma, Elizabeth halamız Dickinson hanedanını tam 55 dörtlükle anmıştı.
Aunt Elizabeth!
Elizabeth hala!
- Calm down, Aunt Elizabeth.
- Sakin ol, Elizabeth hala.
Austin once told Aunt Elizabeth that our virtues are just vices in disguise.
Austin bir keresinde Elizabeth halama zaaflarımızın kılık değiştirmiş erdemlerimiz olduğunu söylemişti.
She is Elizabeth Gray Marck.
Bu, Isabel Graysmark.
- No, Elizabeth.
- Yapma Isabel.
- Elizabeth Sinskey.
- Elizabeth Sinskey.
Elizabeth?
Elizabeth mi?
But I haven't seen Elizabeth in years.
Elizabeth'i yıllardır görmedim ama.
Elizabeth, yes.
Elizabeth, evet.
Elizabeth.
Elizabeth.
Elizabeth is not the one who wants the virus to sell.
Virüsü satmak isteyen Elizabeth değil.
- It was Elizabeth who came to see me.
- Beni görmeye Elizabeth gelmişti.
Would the British have accepted it if Princess Elizabeth had come here, and taken one of us as her husband?
Prenses Elizabeth buraya gelip bizden birini kocası yapsaydı İngilizler kabul eder miydi?
- Elizabeth Robinson.
- Elizabeth Robinson.
I called her Elizabeth.
Ona Elizabeth diyordum.
Anyway, I'm Elizabeth.
Herneyse, ben Elizabeth.
The Swede went off to the marines in'44 just missing the end of the fighting and came home to dawn dwyer, a plumber's daughter from Elizabeth who made it all the way to the miss America pageant
İsveçliler kapandı 44'teki denizcilere eksik oluyor savaşın sona ermesi ve eve geldi şafak sökmek, bir tesisatçı kızı Elizabeth'den bunu kim yapmıştı miss American ödülüne
And his chauffeur drove me from Elizabeth in my crown.
Şöförü beni tacının Elizabeth'ten çıkardı.
I'm sure Elizabeth would love Europe.
Eminim Elizabeth Avrupa'ya bayılacaktır.
Damn it, Elizabeth.
Lanet olsun Elizabeth.
I can imagine nurse Elizabeth Mansfra
Hemşire Elizabeth Mansfra'yı hayal edebiliyorum.
Elizabeth, I remind you that you are still bound by the confidentiality agreement?
Elizabeth, hala gizlilik anlaşmasına bağlı olduğunu hatırlatmalı mıyım?
This is Elizabeth Mansfra, the nurse.
Bu Elizabeth Mansfra, hemşire.
Elizabeth, Dr. West.
Elizabeth, Dr. West.
Oh, Elizabeth.
Oh, Elizabeth.
Elizabeth and Victor.
Elizabeth ve Victor.
Any questions, Elizabeth?
Elizabeth, sorun var mı?
Thanks, Elizabeth.
Teşekkürler, Elizabeth.
Elizabeth, do you know anything about the experiences previous to my reanimation?
Elizabeth, benim canlandırılmamdan önceki tecrübeler hakkında bir şey biliyor musun?
Thank you, Elizabeth.
Elizabeth, teşekkür ederim.
It's still too soon, Elizabeth.
Elizabeth, hala çok erken.
Elizabeth, even if Marc were able to understand, he wouldn't be prepared to take control.
Elizabeth, Marc anlasa bile, kontrolü almak için hazır olmayacak.
Elizabeth...
Elizabeth...
Hi, Elizabeth.
Merhaba, Elizabeth.
You're the only one I can turn to, Elizabeth.
Elizabeth, yardım isteyebileceğim bir tek sen varsın.
Elizabeth mainwaring, ats.
Elizabeth Mainwaring, BDK.
- Elizabeth...
- Elizabeth...
Most days I'm just tending to miss Elizabeth or fetching this-that for miss Catherine.
Günün büyük bir bölümün ya bayan Elizabeth ile ilgileniyorum..... ya da güzel bayan Catherine'in yanındayım.
But no one is without sin, miss Elizabeth.
Ama kimse günahsız değildir bayan Elizabeth.
With respect, miss Elizabeth, a nigger can't baptize no white man.
Saygılarımla bayan Elizabeth..... ama bir zenci bir beyazı vaftiz edemez.
If the overseer asks for me, tell him Miss Elizabeth sent me to the Albrights'party.
Kahya beni sorarsa Bayan Elizabeth'in beni Albright'ların partisine yolladığını söyleyin.
Miss Elizabeth said she wants me to be on time, so that's what I intend to do.
Bayan Elizabeth bana zamanında gel demişti bu yüzden gidiyordum.
This one is easily spooked. Elizabeth.
Bu da hemen ürküyor.
I told you, this is no place for my wife.
Elizabeth. Bu yerin karıma uygun olmadığını sana söyledim.
I'm gonna get Miss Elizabeth to hand you back over to the overseer.
Seni tekrar Kahya'ya vermesi için Bayan Elizabeth'le konuşacağım.
Let's go right now, ask Miss Elizabeth what she think about all that.
Hadi Bayan Elizabeth'e gidip bu konuda ne düşündüğünü soralım.