Émilie traduction Turc
494 traduction parallèle
I sent Emily to your place earlier.
Emilie'yi evinize göndermiştim.
Emilie.
Emilie.
Emilie, come here.
Emilie, buraya gel.
My name's Emilie Savignac.
Adım Emilie Savignac.
Emilie, I love you.
Emilie, seni seviyorum.
See you Emilie.
Görüşürüz Emilie.
Emilie!
Emilie!
- Thank you, Emilie.
- Teşekkürler, Emilie.
Bye, Emilie.
Güle güle, Emilie.
Gute nacht, Emilie.
İyi geceler, Emilie.
- Good bye, Emilie.
- Güle güle, Emilie.
Good evening, Emilie.
İyi akşamlar Emilie.
Thank you, Emilie.
Teşekkürler Emilie.
- Good evening, Emilie.
- İyi akşamlar Emilie.
Thank you, Emilie. You are very kind.
Sağol Emilie, çok naziksin.
Keep them, Emilie.
Kalsın Emilie.
Can we drag lines, Emile?
Oltaları atacak mıyız, Emilie?
The Christian names of the woman sitting to the right of Edvard Munch are Andrea Fredrikke Emilie,
Edvard Munch'un sağ tarafından oturan saygıdeğer kadının adı Andrea Fredrikke Emilie.
The death certificate of the mademoiselle of the League of Cours signed by the politori of Auteuille
- Genç bayan Emilie Goncourt ölüm raporu... imzasını taşıyor
"Emilie Karsunke from Berlin..."
Berlinli Emilie Karsunke...
"Emilie Karsunke from Berlin."
"Berlinli Emilie Karsunke."
"Emilie Karsunke from Bernau in Freienwalde..."
"Freienwalde'de Berlinli Emilie Karsunke..."
"Emilie Karsunke from Bernau,"
Bernaulu Emilie Karsunke...
Well, actually, my name's Emilie Karsunke, but I prefer to be called Sonia.
Şey, aslında benim adım Emilie Karsunke,.. ... ama bana Sonia denmesini tercih ederim.
It's Emilie, just like mine.
Onun da adı Emilie, tıpkı benimki gibi.
I wonder if Emilie realizes that he's weak and needs rest.
Acaba Emilie de onun yorgun ve dinlenmeye muhtaç olduğunun farkında mı?
This is my future wife, Mrs. Emilie Ekdahl.
Bu müstakbel eşim, Bayan Emilie Ekdahl.
My future wife, Mrs. Emilie Ekdahl, the famous actress.
Müstakbel karım, Emilie Ekdahl, meşhur aktris.
Think it over, Emilie.
İyi düşün, Emilie.
I, Olof Henrik Edvard Vergerus... take thee, Elisabet Emilie Josefin Ekdahl... to be my wedded wife... to love you for better and for worse... and as a symbol of this love I give you this ring.
Ben, Olof Henrik Edvard Vergerus... Elisabet Emilie Josefin Ekdahl'i... iyi günde, kötü günde, sonsuza dek seni nikâhlı eşim olarak seçiyorum ve aşkımın bir sembolü olarak bu yüzüğü sana veriyorum.
I, Elisabet Emilie Josefin Ekdahl... take thee, Olof Henrik Edvard Vergerus,
Ben, Elisabet Emilie Josefin Ekdahl... Olof Henrik Edvard Vergerus'i,..
I invited them to our house in Provence, but Emilie refused.
Onlara Provence'deki evimize gitmelerini söyledim ama Emilie istemedi.
I've a feeling we'll have Emilie back... quite soon.
Emilie'nin çok yakında geri döneceğine dair içimde güçlü bir his var.
There's a basic rule in this house which no one must break, not even you, dear Emilie, and that is respect for the temporal gifts.
Bu evde herkesin uyması gereken basit bir kural vardır. Hatta sizin bile, sevgili, Emilie. Bu kural, Tanrının nimetlerine saygı göstermektir.
Forgive me, dear Emilie.
Bağışlayın beni, sevgili Emilie.
Not at all, dear Emilie.
Öyle bir şey yok, sevgili Emilie.
Time will tell, dear Emilie.
Bunu zaman gösterecek, sevgili Emilie.
We mustn't underestimate Emilie.
Emilie'yi hafife almamalıyız.
You must leave him, Emilie.
Ondan ayrılmalısın, Emilie.
Emilie, you can't!
Emilie, yapma!
I lived my whole life with you children and Emilie.
Bütün hayatımı siz çocuklarım ve Emilie ile birlikte geçirdim.
I'm sure Emilie will want a glass of champagne.
Emilie'nin bir bardak şampanyayı geri çevirmeyeceğine eminim.
Aunt Emilie.
Emilie hala.
Isn't that true, aunt Emilie?
Doğru değil mi, Emilie hala?
Emilie, how nice to see you!
Emilie, seni görmek ne hoş!
It's your theatre, my dear Emilie.
O senin tiyatron, sevgili Emilie.
Emilie. Are you coming?
Haydi Emilie, geliyor musun?
Now... it may surprise you to know that Emilie... in common with many others of her character and profession... is kind-hearted enough to take an interest... in those less fortunate than herself.
Şimdi... şaşıracaksınız ama Emilie de... kendi karakterinde ve mesleğinde olan çoğu insan gibi... kendisinden daha şanssız insanlara... yardım edecek kadar yüce gönüllüdür.
My relations with Emilie... have been, for some years now, quite blameless.
Emilie'yle ilişkim... birkaç yıldır son derece masum.
I have been deceiving you with Emilie, among others.
Sizi Emilie'yle aldatıyordum, ve başkalarıyla.
Not Emilie, another woman.
Emilie değil, başka biri.