Translate.vc / Espagnol → Turc / 125
125 traduction Turc
866 traduction parallèle
Vendido por 125 dólares.
Sattım. Bir yirmibeşe. 125 dolara satıldı.
¿ Quién dijo 125?
Kim bir yirmibeş dedi?
Bien. Este es 125,000 francos.
Evet, bu 125,000 frank.
¡ Pagó 125.000 francos por un bolso!
Bir çanta için 125,000 frank ödediniz!
Te dije que ganaba 150 dólares a la semana, y sólo gano 125.
Haftada $ 150 kazanıyorum dedim ama sadece $ 125 alıyorum.
125 $ a la semana.
Haftada 125 dolar.
No un elefante exactamente, sino 125 caballos.
Aslında fil yok, ama 125 beygir var diyebilirim.
Doscientos barriles de añil de Bengal... a 125, bajó diez.
Çivit, 1.205 Dolar. % 10 düştü.
125.600
125,600.
Indemnización semanal de 125 y unos 50.000 de capital.
Haftalık 250 dolar nakite 50 binlik bir toplam sermaye yapabiliriz.
El gobierno chino tenía un collar un poco más grande... que Ilegó a costar unos $ 125.000.
Çin hükümeti biraz daha büyük bir gerdanlığa sahipti ve onlara 125,000 dolar kazandırmıştı.
El sitio se llama Luigi's en la calle 125, a la vuelta de la esquina.
Mekanın adı, Luigi'nin Yeri... 125. caddede. Bulunduğunuz yerden hemen köşeyi dönünce.
ESTÁ MINTIENDO Y LO SABE.
Ah, evet. "125 Prospect Terrace."
¿ CIELO? EL SR. THAYAR QUIERE IRSE A DORMIR.
O hapishane pek de 125 Prospect Terrace'a benzemiyor.
"PROSPECT TERRACE, 125."
Haklı, küçük harfli "D" ile yazılıyor.
ESA CÁRCEL NO PARECE EL 125 DE PROSPECT TERRACE.
Phil'e yardım edecek bazı bilgiler satmayı teklif etti.
Cinco, diez mil... 15, 25 mil, 30 mil, 35, 50 mil... 55, 60 mil... 70 mil, 80, 90... 90 mil, 95... 95, 100 mil, 125, 150 mil...
5 bin, 10 bin... 15, 25 bin, 30 bin, 35, 50 bin... 55, 60 bin... 70 bin, 80, 90... 90 bin, 95... 95, 100 bin, 125, 150 bin...
En especial puertas como estas. Desde luego, aquí no caben más de 125 personas.
Uzman bir ikram servisi yapan kişi, 15 dakika içinde evinizden hicap duymanızı sağlayabilir.
Quitar la alfombra, señora, no nos daría más espacio. - Pues... ¿ tienen ustedes alguna idea?
Bu evin 125 kişiden fazlasını almayacağını söyleyebilirim.
- Debe tener unos 125 años.
- Muhtemelen 125 senelik.
"El ejército daba a Kameda por oficialmente muerto". "Así que Ono vendió la granja de 125 acres del padre de Kameda a través de Kayama".
" Böylece Ono, Kameda'nın babasının 500 dönümlük çiftliğini Kayama'ya sattı.
De todos modos... quiero anunciar que es el dueño de una granja de 125 acres.
Her neyse, onun... 500 dönüm arazisi var.
Calle 9 Oeste, número 125.
125 West 9. Cadde.
Un hombre está atacando a una mujer en la Calle 9 Oeste número 125.
Alo. Alo. 125 West 9. Cadde'de adamın teki bir kadına saldırıyor.
Tendría que tomarme el subte hasta la 125 y después el autobús a la estación para tomar el tren de Nueva York a Port Chester.
125'e gitmek için metroya, ordan da New York'tan Port Chester'e giden treni yakalamak için otobüse binmek gerekecek.
Entre la paja esconderemos 125 dólares en monedas de 5, 10 y 25 centavos.
Saman yığınının içine 125 dolar koyuyoruz 5, 10 ve 25 sentlik olarak.
Y, en su presentación en Estados Unidos el campeón de Sudamérica el salvaje de los Andes, ganador de 39 combates con 125 kilos, Toro Moreno.
Ve Birleşik Devletlerdeki ilk maçında Güney Amerika ağır sıklet şampiyonu Andların vahşi adamı, 39 dövüş boyunca namağlup 126 kiloda, Toro Moreno.
En la calle 125, cuatro bajaron y nueve subieron.
" 125. Cadde'de 4 kişi iniyor ve 9 kişi biniyor.
Conozco cerrajeros y soldadores que ganan 125 pavos...
Kıyafetçiler haftada 125 papel kazanıyormuş.
Cuando devuelva los 15.000, me quedarán 125.000.
15.000 doları geri koyduğumda, geriye 125.000 dolar kalır.
Después de 4 cartas, el número se redujo a 125 personas convencidas de que es un auténtico profeta.
Öteki dört mektuptan sonra sayıyı 125 müşteriye indirdi, Bunlar onun bir kahin olduğuna iyice inandılar.
Mandó 125 recomendaciones distintas.
Bütün 125 kişiye farklı bir tüyo verdi.
Sí, el librero de la calle Rennes me las paga a 125 céntimos.
Kitapçı 25 sent ödüyor.
Donde crecí, en Harlem cerca de la 125, ellos vivían en una parte y nosotros en la otra.
Büyüdüğüm Harlem yakınlarında, 125. sokakta... onlar bir taraftaydı, biz diğer tarafta. Neden?
Un cebo llegaba a una profundidad de 40 brazas. El segundo a 75 y el tercero y el cuarto descendían hasta el agua azul a 100 y 125 brazas.
İlk yem 40 kulaç, ikinci yem 75 kulaç, 3. ve 4. yemler sırasıyla 100 ve 125 kulaç derinlikteydi.
Está a 60, y necesito 125 de presión para moverla.
Şu an 60 oldu, bunu yürütmem için 125 pound gerekli.
- ¡ Homer, maldito seas!
- Homer, seni lanet olası! - 125, Otis amca.
- 125, tío Otis.
Tren artık yola çıkmalı.
El rumbo a cabo Schanck, Mark. 1 2 5, Señor.
- Cape Schank net belirlensin. - 125, efendim.
25 centavos es un cuarto.
25 sente 125 gram.
125, partida.
Yüz yirmi beş, oyun.
125.
Yüz yirmi beş.
120 liras por un cuarto de libra.
125 gramı 120 Liret.
Lena, el alquiler de la casa son sólo $ 125 por mes, somos cuatro adultos en la casa, podemos trabajar.
Lena, ipotek taksiti çok değil, yalnızca 125 dolar, bu evde dört yetişkin insanız, hepimiz çalışırız.
Hace cinco generaciones, un espejo que refleja 125 años sólo se la conocía como "el Oeste". Conocida sólo por un puñado de blancos cazadores solitarios que vagaban por ella, buscando castores.
Beş nesil önceye gittiğimizde, 125 yıl öncesine bu topraklar sadece "Batı" olarak bilinirdi ve bilenler de kunduz peşinde gezen bir avuç beyaz avcıdan ibaretti.
Ha estado aquí 125 años.
Yüz yirmi beş senedir burada.
A esto por 125 dólares más impuestos y seguridad social.
İşte biz bunu yapıyoruz. Saati 125 dolara artı vergiler ve sosyal güvenlik.
Has ganado 125 mon para empezar.
İlk etapta 125 mon kazandın.
CON LA OFICINA A OSCURAS, PODRÍA HABER SIDO UN ERROR.
" 125 Prospect Terrace.
Me ha ganado 125 dólares.
125 dolar içerdeyim.
Con 125 kilos, Toro Moreno.
25 nakavtı olan Güney Amerikalı Dev 125 kiloluk, Toro Moreno.