English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / 25

25 traduction Turc

15,647 traduction parallèle
- ¿ Cumples... 25?
- Kaç oldun--25?
DÍA 5 25 DE NOVIEMBRE DE 2013
5. GÜN 25 KASIM 2013
Segundo, que se adelantan las elecciones presidenciales al 25 de mayo de 2014.
İki, başkanlık için erken seçimler 25 Mayıs 2014'te yapılacaktır.
Grabé los últimos 25 años el valor, así que tengo un poco ponerse al día.
Geçen 25 seneyi kaydettim, o yüzden seriyi yakalamam gerek.
Taylor Shaw ha estado desaparecida durante 25 años.
Taylor Shaw 25 yıldır kayıp.
Si ella es Taylor, ¿ dónde ha estado durante 25 años?
Eğer o Taylor'sa 25 yıldır neredeydi?
Kurt, pasaste 25 años convencido de que papá cometió... un asesinato que nunca sucedió si quiera.
Kurt, 25 yılını onun hiç işlemediği bir suçu işlediğine inanarak geçirdin.
Ya sabes, desde que me dijiste que soy Taylor, yo me he centrado en lo que eso significa para mí, pero tú has estado viviendo con esto durante 25 años.
Bana Taylor olduğumu söylediğinden beri bunun benim için ne anlama geldiğine yoğunlaştım ama sen bununla 25 yıldır yaşıyordun.
Pasaste 25 años convencido de que papá cometió un asesinato que nunca pasó.
25 yılını babanın bir katil olduğunu düşünerek geçirdin.
Tengo 25 años.
Ben 25 yaşındayım.
Estoy 25 y medio.
Ben 25 buçuğum.
Ellos nombraron la funda de Khempal como Z-25, y la de Kanhaiya X-52.
Khempal'in kilifina Z-25 demisler... Kanhaiya'ninkine X-52.
Ahora dicen que tipearon Z-25 como X-52 por error.
Simdi diyorlar ki raporda yanlislikla z-25'yi X-52 diye yazmislar.
¿ Y cómo puede alguien tipear por error 10 veces Z-25 como X-52 en el reporte?
Hem biri nasil ayni raporda Z-25'i X-52 olarak yanlislikla 10 farkli kez yazabilir?
Y en 25 años, no ha vuelto a escribir nada.
25 yıl hiçbir şey yazmadı.
Quiero decir, es de hace 25 años, pero nuestra víctima seguirá recibiendo mucho dinero de los derechos de autor.
Demek istediğim, 25 yıllık bir kitap ama kurbanımız halen büyük telif hakkı çekleri alıyordu.
¿ Entonces por qué vivía en un apartamento de un dormitorio y trabajaba de conserje durante los últimos cinco años?
O zaman neden tek banyolu bir daire de ve bina görevlisi olarak 25 yıl çalıştı?
Intentaba deshacerse de un precioso Edward Hopper que le vendí hace 25 años cuando estaba empezando.
Bu işe başladığım zamanda, yani 25 yıl önce ona sattığım o güzelim Edward Hopper tablosunu satmaya çalışıyordu.
Olvidé mencionarlo antes, pero el Hopper de hecho desapareció de la parte de atrás de un camión hace 25 años.
Daha önceden bahsetmeyi unuttum. Hopper 25 yıl önce kamyonetin arkasından düşmüştü.
Dejaron San Pedro a las 8 : 25. Aproximadamente 20 nudos durante 30 minutos.
San Pedro'dan 8 : 25'te ayrıldılar. 20 knot hızla aşağı yukarı 30 dakika yol aldılar.
Un hombre que he buscado por 25 años.
25 yıl aradığım adam.
Además de 25 mil por mes para el cerebro?
- Aylığına beyin için ödediğim 25 bin yetmiyor mu?
Hola, así que la llave del barco que encontraste en la bolsa de Lahinea nos ha llevado a un barco de pesca Strike 25 de 2002.
Lahinea'nın çantasında bulduğun tekne anahtarının 2002'deki balıkçı teknelerine kadar izi sürüldü.
Alarma de incendios en la planta 25.
25. katta yangın alarmı çaldı.
Se suponía que serían 25 kilos.
25 kilo olması gerekiyordu.
- La ATF ya sabía que habían venido 25 kilos de explosivos a un traficante de armas filipino llamado Ramón Santos.
- ATF, 25 kilo patlayıcıyı Ramon Santos adlı bir Filipinli silah tüccarına sattıklarını biliyordu.
Has estado durmiendo por unas 25 horas.
Yaklaşık 25 saattir uyuyorsun.
Nuevo parámetro de edad. Entre 18 y 25.
Yeni yaş parametreleri var Garcia, 18-25 arası.
Tiene 25 años.
25 yıllık liste.
Sí, y no costaban... 25 malditos dólares tampoco.
Evet, üstelik de 25 papele patlamıyorlardı.
Walter, estás subiendo en una caja de conexiones en 25 segundos.
Walter, 25 saniye içinde bir bağlantı kutusuna denk geleceksin.
25 libras a cada una.
Kişi başı 25 pound uygun mu?
Piénsalo. 25 años de dedicación, y de golpe y porrazo...
Yani bir düşünsene. 25 yıllık alışkanlık ve bir anda polo yaka tişört giymeyi bırakıyor.
25 años.
25 yaşında.
Cógelo.
Kabul et. Birlik. 25 yapalım bahsimizi.
Que sean 25. Ese dólar de plata. ¿ Tiene la imagen de Susan B. Anthony?
O birliğin üzerinde Susan B. Anthony'mi var?
El otro, 25 años.
Diğeri 25 yıl alacak.
- Es un año contra 25.
- Bir yıla karşı 25 yıl.
Lo único que sabemos... es blanco, aproximadamente de 18 a 25 años.
Tek bildiğimiz beyaz, 18-25 yaş arasında olduğu.
Tenía 25 años.
Oğlum olduğunda 25 yaşındaydım.
Hace 25 años, Hanover era una empleada de poco nivel en el Capitolio.
25 yıl önce Hanover, Hill'de düşük seviyeli bir personeldi.
25 segundos.
25 saniye.
Cuando regreses a ese bonito apartamento y te estés revolcando en la cama con ese chico de 25 años de edad y no estés colgando de una sábana tras unos barrotes de metal, entonces me dices que yo no te amo.
O güzel dairene döndüğünde 25 yaşındaki sevgilinle yatakta yuvarlanırken parmaklıklar ardında çarşafla intihar etmemiş haldeyken bir düşün sonra seni sevmediğimi söyle.
- Solo tenemos 25 minutos.
- Yalnızca 25 dakikamız var.
¡ Tengo 25 segundos!
25 saniyem var!
Creemos que buscamos a un varón entre 25 y 35 años.
Aradığımız adam 25-35 yaşları arasında.
He hecho lo mismo por 25 años...
25 yıl aynı şeyleri yaptım.
Temperatura parece de 28.
Sıcaklığı 25 derece civarı.
Su temperatura es de 28, Dr. Savetti.
Ateşi 25 derece civar, Dr. Savetti.
El ascensor se detuvo en el piso 25 pero es una manifestación.
Kabin 25. katta durdu ama ekspres.
He pasado los últimos 25 años de mi vida trabajando sin... sin reconocimiento o sin mucho dinero siquiera.
Hayatımın son 25 senesini hiçbir... Hiçbir övgü...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]