Translate.vc / Espagnol → Turc / 46
46 traduction Turc
1,648 traduction parallèle
100, 200, 20, 40, 45, 46 7, 8, 9, 10.
100, 200, 20, 40, 45, 46 7, 8, 9, 10.
"Tenía 46 años".
Henüz 46 yaşındaydı.
46 años.
46.
La hora es 0846.
Saat 08.46.
Benoit Brisset, 46.
- Benoit Brisset, 46 yaşında.
Si hubiera sido una cigüeña, hubiera enfrentado un embotellamiento de 46 años.
Eğer bir leylekse, 46 yıllık bir trafik sıkışıklığında kalmış olmalı. Bu nedenle de, helikopter.
Para mí el más grandioso Novio americano...
Ben.. muhteşem bir Amerikan kökenli ailem var ve iyi yetiştirildim ama.. . 41 00 : 04 : 43,227 - - 00 : 04 : 46,139... Amerika'nın dünyanın sonu olduğunu sanacak kadar darlar.
Matt Ioakimedes
MATT IOAKIMEDES, YAŞ 46
Edad : 46.
MEDENİ HALİ :
Alguien que dijo tener 26 tiene 46, el que dijo alto es de esta altura, los de pelo ondulado suelen ser pelados.
Yaşlarına 26 yazarlar 46 çıkar, uzun boylu yazarlar aslında kısadırlar, dalgalı saç genelde kel demektir.
El primer tren de Exeter a Londres sale a las cinco cuarenta y seis.
Exeter'den Londra'ya kalkan ilk tren 5 : 46'da.
James Carlson, 46 años.
James Carlson, yaş 46.
Le están removiendo la grasa a una mujer y llenó un bote de basura.
- Hangi kanal? - 46.
Matthew quería que viera un show en donde quitan la grasa a la gente.
- Hangi kanal? - 46.
Yo tengo 46 años, ¿ eso significa que tengo 35?
Ben 46 yaşındayım, peki ben neyim? 35 mi?
Tengo 46 años.
Ben 46 yaşındayım.
No sirve de nada asustar a 46 personas.
46 kişiyi korkutmanın pek iyi bir yanı yoktur.
Tu tienes 46, como mucho 48.
Sen de 46 falansın. En fazla 48.
¡ Tienes 46!
Söylesene. Dur.
Oh, ¡ he acertado!
- Ben... - 46 yaşındasın! Biliyordum!
Apagaron la cámara durante un minuto y 46 segundos.
- Kamera 1 dakika 46 saniyeliğine kapatılmış.
46 puntos, eso es muy bueno, ¿ no?
46 sayı. Gerçekten iyi.
Parada 46 en el Expreso del Aburrimiento.
Sıkıntı Ekspresi'nde 46 No.'lu durak.
De los 77 chicos que no asistieron ese día, dimos con 46 de ellos quienes de hecho estaban ahí, sólo que no llevaban su identificación.
O gün okula gelmeyen 77 çocuktan 46'sının aslında okulda olduğunu öğrendik. Sadece kimlikleri yanlarında değilmiş.
Él tenía cerca de 46.
46 yaşlarındaydı.
Tuvo 46.4 % en tentativas de 3 puntos en su última temporada.
Son sezonunda 3 puanlık atışı ile 46.4 % sını yapmıştı.
Es el Ohio del Atlantic States.
Atlantik eyaletlerinden Ohio'da. 27 00 : 01 : 46,728 - - 00 : 01 : 50,150 Bir şeyler yapmak istersen, istediğin zaman plak dükkanına gelip bana yardım edebilirsin.
Y siguiendo con el protocolo, la Vice Presidenta Reynolds está en... un lugar no revelado prestando juramento como la 46ª Presidenta de los Estados Unidos.
Ve protokole göre Başkan Yardımcısı Reynolds ABD'nin 46. başkanı olmak üzeredir.
Prestaré con fidelidad servicio en la Presidencia de los Estados Unidos... y con lo mejor de mi habilidad, preservar, proteger... y defender la Constitución de los Estados Unidos.
... tüm sadakatimle 46. başkan olarak Ofis'teki görevimi yerime getireceğime, ve bu ülkeyi korumak, yüceltmek için yapabileceğim her şeyi yapacağıma ve ABD'nin birliğini koruyacağıma yemin ederim.
Por todo ello la declaro la 46ª Presidenta de este país.
Sizi burada ABD'nin 46. başkanı ilan ediyorum.
- no me digas I olvidó mi cumpleaños otra vez. - NO 980 01 : 14 : 44.613 - - 01 : 14 : 46.342 pero debe abrir.
- Yine doğum günümü mü unuttum yoksa?
Si buscara supernovas, entonces sí, una limitación de tiempo sería lógico pero en este caso, no tenemos idea de cuándo esta mujer conoció a su atacante.
Süpernova peşinde olsaydım, 00 : 19 : 46,700 - - 00 : 19 : 49,000 zaman kısıtlaması yapmak mantıklı olurdu. Ama bu davada kadın katile ne zaman rastladı bilmiyoruz.
Hacen 46 años.
46 yıl.
En 46 minutos.
46 dakika sonra.
No, ella solo quería ese dinero para protegerse de ustedes dos.
Hayır, parayı siz ikinizden kendisini Korumak için istedi. 700 00 : 33 : 45,423 - - 00 : 33 : 46,822 Bizden mi?
- Oye, yo casi tengo 46.
Dur orada, ben neredeyse 46 oldum.
Pero fue encontrado a. 50 mts. más abajo de la boquilla. No podria pertenecer al asesino.
Ama ağza göre yolun 46 metre ilerisinde bulundu.
Kathryn Krager. tenía 46 años tenía 2 hijos adolescentes.
Kathryn Krager. 46 yaşında, iki tane ergen çocuğu var.
Un hombre de 46 años en coma.
46 yaşında ve komada.
Ha llegado a la linea de las 46 yardas.
46-yard çizgisine ulaşıyor. Bir başka "ilk hak" daha kazanıyorlar.
Día 46 No ha comido un solo panqueque.
Adam hala şu gözlemeleri yemedi.
El tiene 46 años desde hace diez años.
46 yaşında, aslında, son 10 yıl boyunca,
y 150 grados ( Farenheit )
- 46 derece sıcaklıkta.
- ¿ No eran 46? 44.
- 46 değil miydi?
Kenneth, necesito que vayas a Rite Drug, en la 46 y la 8. Ve rápido por la medicina de Tracy, ¿ de acuerdo?
46'ncı ve 8'inci caddelerin köşesindeki Rite Drug'dan Tracy'nin ilacını al hemen.
Podría ser su pelo normal.
- İki hafta içinde 46 santim uzamamışsa olamaz. - Bu onun kendi saçı olabilir.
- 46.
46.
- Ritmo cardíaco en 46.
- Nabız 46.
28 años.
Kafa travması geçiren 46 yaşında biri.
pero no sólo parece que no, 71 00 : 07 : 46.299 - - 00 : 07 : 49.393 pero algunos de sus equipos pueden no haber sido desinfectado apropiadamente 00 : 07 72 : 49.502 - - 00 : 07 : 53.199 sin darse cuenta que conducen a la propagación de la enfermedad.
Fakat bunu başaramamaları bir kenara... kullandıkları aletleri düzgünce temizlemediklerinden... hastalığı kazara yaymış olabilirler.
Lo único que recuerdo es que siempre te hacía esperar y tenía un póster de Pete Rose en la pared.
Tüm hatırladığım her zaman beklettiği 74 00 : 03 : 44,757 - - 00 : 03 : 46,554 ve duvarında Pete Rose * resmi vardı.