Addy traduction Turc

Addy, ves a llevar una carta.

Addy, git, mektup filan götür.

Addy... ... gracias.

Addy........ teşekkür ederim.

- Dame el número de Addy.

- Ben Addy'yi arıyordum.

- ¿ Qué hiciste con Addy?

- Addy'ye ne yaptın?

¡ Addy!

Addy!

¡ Ahora, Addy!

Şimdi, Addy!

Hola, Addy.

Selam, Addy.

No sé qué verá Addy en ti.

Addy sende ne buluyor bilmiyorum.

Addy.

Addy.

¡ Vamos, Addy! ¡ Vámonos!

Hadi Addy, gidiyoruz.

No es una jodida historia que yo me haya inventado, Addy.

Bu hikayeyi ben uydurmadım.

- Tiene razón, Curtis.

- Addy haklı Curtis.

Raymond Lembecke, Addy Monroe Curtis Freeley y Marcus Weans.

Raymond Lembecke, Addy Monroe... Curtis Freeley ve Marcus Weans.

Addy Monroe es la novia de Lembecke.

Addy Monroe, Raymond'ın kız arkadaşı.

¿ Qué estás haciendo, Addy?

Ne oldu ki Addy?

Addy, lleva a todo el mundo atrás.

Addy, herkesi arkada topla.

Addy estará bien.

Addy onlarla başedebilir.

Lo siento, cariño.

Özür dilerim Addy.

- Es fácil para ti. Tienes a Addy.

- Senin için söylemesi kolay, Addy var.

Addy conoce a gente.

Addy'nin tanıdıkları var.

Addy dice que va a presentártela.

Addy seni onunla tanıştıracakmış.

- ¿ Qué ha dicho Addy sobre esa chica?

- Addy bu kız hakkında ne dedi?

Así que cuando Addy habla de presentarme a alguna chica no hay forma en este jodido mundo de que eso vaya a suceder.

Yani Addy bana müthiş bir kız ayarlamaya çalışıyorsa... bu konuda hiç şansı yok, bir daha hayatta yemem.

- Eso es un sueño, Addy.

- Bu bir hayal Addy.

Addy, mete las cosas en el coche.

Sen eşyaları yükle.

¡ Deprisa, Addy!

Acele et Addy.

Dame esa pistola, Addy.

Silahı ver Addy.

- Sólo quiero estar a solas con Addy.

- Addy'le yalnız kalmak istiyorum. - Her şey bitti dostum.

Donald Addie Pfaster.

Donald Addy Faster.

Lo desagradable es que Addy y yo no podemos ayudar pero estamos aliviados.

isin kötüsü de, Addie ve ben ister istemez rahatlamis olduk.

El era... él fue el primer marido de Addy.

Addie'nin ilk kocasiydi.

Porque, a sus ojos... siempre seré el esposo de Rosamund, como Addy siempre será la esposa de Frank.

Çünkü onun gözünde ben her zaman Rosamund'un kocasi olacagim. Addie de Frank'in esi olarak kalacak.

Addy, realmente lo espero.

Addie, umarim öyle olur.

Porque ahora, si el viejo Jeff muere de acuerdo a lo previsto, Addy y yo podemos dividir el dinero y todos estaremos bien.

- Çünkü su andaki duruma göre Jeff ölürse, Addie ve ben mirasi paylasiriz ve her sey iyi olur.

Sí, Sr. Addy?

Buyrun, Mr. Addy.

Aparentemente, todo lo que Angela necesitaba era escuchar una descripción de su trabajo en una voz profunda afroamericana. Sr. Addy...

Görünüşe göre Angela'ya gereken tek şey iş tanımını derin Afrika-Amerikallı bir ses tonundan duymakmış.

Agente Booth, ¿ se acuerda de mi asistente Zack Addy?

Ajan Booth, asistanım Zack Addy'i hatırlıyor musun?

¿ Cual es la regla, Sr. Addy?

Kural ne, Bay Addy?

Vaya a pulir un hueso, Sr. Addy.

Gidip birkaç kemik parlatın, Bay Addy.

Estoy buscando a Zack Addy.

Zack Addy'e bakmıştım.

- Tengo una entrega para Zack Addy.

- Zack Addy'e bir paketim var.

Según el detector de la unidad del Sr. Addy, así es.

Bay Addy'nin havalandırmsındaki tarayıcı tarafından tesbit edildi.

La alarma sonó en cuanto el Sr. Addy cortó un hueso humano.

Alarm Bay Addy bir insan kemiğini kestikten hemen sonra çaldı.

Addy, tú eres la mejor cirujana.

Addy, sen bu alanda en iyi cerrahsın.

¿ Eso decías de Addy y de ti?

Kendin ve Addy için de bunları mı söyledin?

Cuando Addy me dijo que venía para acá, tuve un buen presentimiento.

Addy buraya geleceğini söyleyince kendimi çok iyi hissettim.

Weiss llegará, Addy.

Weiss gelecek, Addy.

¡ ¿ Addy?

- Addy?

Addy, pensaba que ya te habías ido.

Addy, gittiğini sanmıştım.

Zack Addy.

Zack Addy.

- Addy, recuerdas a las hermanas Parker, ¿ verdad?

- Addy, Parker kardeşleri hatırlarsın.