Translate.vc / Espagnol → Turc / Agent
Agent traduction Turc
311 traduction parallèle
Se lo trajo de Vietnam. Por el veneno agent-orange que esparcieron por ahí.
Herhande Vietnam'da etrafa sıktıkları turuncu maddeden kapmış olmalı.
Agente Orange. No.
Agent Orange uyuşturucusu.
Todos Agentes Orange.
Hepsi Agent Orange yüzünden.
I'm Agent Ward.
Ben ajan Ward.
This is Agent Anderson.
Bu da ajan Anderson.
No vio Espionage Agent con Brenda Marshall?
Brenda Marshall'ın "Casus" filmini izlediniz mi?
Hola, Agent Mahoney, FBI.
Merhaba, FBI'dan Ajan Mahoney.
PARA EL AGENTE WA YNE TARRANCE, DEL SR.
AGENT WAYNE TARRANCE'A, FBI MITCHELL MCDEERE'DEN
Admiro su dedicación, agente Walker.
Bu arada, işinize olan bağlılığınızı takdir ediyorum, Agent Walker.
Y cuando un hombre se me queda mirando fijamente, Hace que mi agente naranja se active, y me dan ganas de matar!
Bu yüzden, ne zaman birisi bana dik dik baksa, vücudumdaki Agent Orange zehri ortaya çıkıyor ve beni öldürmeye teşvik ediyor!
Usted eligió "Agent Zero".
Ajan Sıfır'ı seçtiniz.
Agente WD-40, un placer verlo otra vez en acción.
- Dick Steele. Agent WD-40. Sizi tekrar görevde görmek güzel.
La agente Priest ha llegado.
Agent Priest geldi.
Me puede llamar agente Kensington.
Bana ismimle hitap edebilirsiniz. Agent Kensington.
[Agent] ¿ Algún problema?
Bir sorun mu var?
Agente Mulder, estoy confundida.
Agent Mulder, aklım karıştı.
Esta noticia es el peor tipo de sorpresa, agente Scully.
Kötü bir sürpriz gibi, Agent Scully.
Agente Hubbard, ¿ Podría explicarme por qué detuvo al Coronel Hardwick... y a seis de mis soldados?
Agent Hubbard, sakıncası yoksa Albay Hardwick'i neden alıkoyduğunuzu bana açıklar mısınız? Tabi altı CID elemanımı da?
Su presumisión, Agent Mulder, está muy lejos del caso en el cual está usted eventualmente.
Küstahlığınız, bu davadaki yöneldiğiniz ihtimallerin çok ötesinde.
Usted seleccionó... ¿ "Agente cero"?
Agent Zero'yu seçtiniz.
- Está en una reunión.
Agent Wingate şuanda toplantıda.
Hola, agente Revuelcabien.
Merhaba, Agent Shagwell. Austin nerede?
No me preocuparía por los errores de mi padre... si fuera usted, agente Topolsky.
Oh, sizin yerinizde olsam babamın hataları için.. bu kadar endişelenmezdim, Agent Topolsky.
A Gerke lo recluyeron en un hospital, y al agente Boshane lo detuvieron en la estación de tren de Nuevo Londres.
Gerke hastanedeyken mahkeme çağrısı kendisine ulaştırıldı,... Agent Boshane ise New London tren istasyonunda tutuklanmıştı bile.
Sí, también se me conoce por el nombre de Artimus, Agente Buchwald y Serpiente.
Evet ben... Evet.Artemis, Agent Buchwald ve Yılan'a nasıl yanıt verlieceğini de biliyordum
Cuando el vicepresidente de la universidad, Un ex agente federal... bajó las escaleras con un club de golf, tomamos la pista.
When the vice president of the university, a former federal agent... came down the stairs with a golf club, we took the hint.
Este es el Agent Pembleton.
Bu da Ajan Pembleton.
Es importante, Agente Mulder.
Bu konu çok önemli, Agent Mulder.
Tranquilícese, Agente Doggett.
Sakin ol, Agent Doggett.
¿ Qué está haciendo, Agente Doggett?
Ne yapıyorsun Agent Doggett?
Se trata de adónde quiere ir Ud., Agente Doggett.
Senin gittiğin yere, Agent Doggett.
- Agente Mulder.
- Agent Mulder.
¿ Ud. es el Agente Doggett?
Agent Doggett sen misin?
Tranquilo, ha malinterpretado las cosas, Agente Mulder.
Bence durumu yanlış anlamışsın, Agent Mulder.
- ¿ Ve esto, Agente Mulder?
- Bunu görüyor musun, Agent Mulder?
- Lo veo sentado allí, Agente Doggett.
- Karşımda oturduğunu görüyorum, Agent Doggett.
is the fell to see of the voting 85 percent of ones worring capacity to an agent that constitute only about 15 percent of an atomic bomb destroy potencial en este punto Edward barney vivia en New York
- ÖLÜMLER Yapılan hata, atom bombasının yok etme potansiyelinin % 15'i için, insanların endişe kapasitesinin % 85'ini harcamasıdır. ENDİŞE Bu sırada Edward Bernays New York'ta yaşıyordu.
El agente Hopper cree que tenemos un problema con un virus.
Agent Hopper bir virüs sorunumuz olduğunu düşünüyor.
- ¿ Escuchó, Agente?
- Onu aldın mı, Agent?
Agente Bristow, ¿ tiene el paquete?
Agent Bristow, Paketi aldınız mı?
Agent Bristow, tire de la alarma!
Ajan Bristow o alarmı çekin!
Agent Bristow, Vicki Crane.
Ajan Bristow?
Angelic Upstarts, Agnostic Front, Ash... - Los citas por orden alfabético - me pareció más ordenado
Accelerators Adolescents, Adverts, Agent Orange, Angelic Upstarts, Agnostic Front... "
- Agente Burns, voy para allá.
- Agent Burns. Yanınıza geliyorum.
Agente Doggett.
Agent Doggett?
Agente Especial es un velocista.
Special Agent inanılmaz hızlı.
Gracias, monsieur l'agent.
Teşekkür ederim, monsieur agent.
Agente Orange.
Agent Orange.
Bien. ¿ Qué puedo hacer por ti, agent - sheriff?
İ yi, senin için ne yapabilirim, deputy?
Agente Kendall. ¿ Puedo hablar con mi madre a solas, por favor?
Agent Kendall... annemle yalnız konuşabilir miyim lütfen?
Agente Bristow.
Agent Bristow.