Translate.vc / Espagnol → Turc / Ah
Ah traduction Turc
113,754 traduction parallèle
Ha estado revisando la evidencia como una máquina.
Ah, birkaç saat geçti. Makine gibi tüm kanıtları gözden geçiriyor.
Ya sabes.
Ah, bilirsin işte.
Ah, ya entiendo.
Anladım.
Ah, ¿ sí?
Öyle mi?
Ah, ya veo. ¿ Crees que lo hagan?
Tamam. Sana sorabilirler mi?
Ah... Te lo pidieron a ti.
Sanırım sana sordular.
¡ Briana!
Ah, Briana!
Ah, ya veo.
Güzel.
Ah, claro.
Tabii.
No, vamos, George, no seas tonto...
Ah hadi George, aptallık etme...
Por Dios, ¿ crees que ya no lo sé?
Ah Tanrı aşkına, sence yapar mıyım?
No, no creo que eso... bien...
Hayır, ben bunu... Ah, şey...
¡ Sooz!
Ah, Sooz!
Cielo.
Ah tatlım.
La voz de la razón.
Ah, nedenselliğin sesi.
Bueno, ha sido una buena carrera.
Ah, başarmış.
- Hola...
- Ah, şey...
Vamos, George, no seas tonto... ¡ Suéltame!
Ah hadi George, aptallık etme... Çekil üstümden!
Dios, sí... lo siento.
Ah, Tanrım, evet...
Sí, sí.
Ah, evet, evet.
Llevé algo de ropa al depósito de reciclaje.
Ah, geri dönüşüm deposuna birkaç eşya götürdüm.
Fui a dar una vuelta.
Ah, sonra da arabaya bindim.
Dios, no les pediste, ¿ verdad?
Ah Tanrım, keşke onlara sormasaydın...
Jesús...
Ah tanrım...
Lo siento, todo esto es un momento terrible para ti.
Ah... üzgünüm, bütün bunlar senin için yanlış zamanda oldu.
Jesús.
Ah tanrım.
¿ Quién sabe?
Ah, kim bilir?
Suze.
Ah, Suze.
Dios.
Ah tanrım.
No estoy seguro de lo que es... viéndolo, para ser honesto, Pero, supongo que es educativo.
Böyle bir şeyi izlemeli mi açıkçası emin değilim, ama, ah... sanırım eğitimsel bir şey.
Bueno, fue sólo un experimento en el que yo estaba... involucrada a principios de mi carrera y...
Ah, kariyerimin başlarında katılmış olduğum bir deney...
Comportamiento animal, en 1950, creo.
Ah, hayvan davranışçısı, 50'lerden sanırım.
Sí, es extraordinario.
Ah evet, olağandışı bir şey.
- Vamos, vamos...
Ah, yapma şimdi...
Oh, destino, cabrón misterioso.
Ah kader, sen nelere kadirsin.
Ah, pero ¿ tú hablas árabe?
Peki sen Arapça biliyor musun?
- Ah, ¿ sí?
- Öyle mi?
Sí.
Ah, evet.
Ah, venga ya. ¿ Por qué te pones en plan abogada conmigo, eh?
Yapma ya, şimdi ne diye hukuku olaya karıştırıyorsun ki?
Ah, ¿ no?
Bilmiyor musun?
Dios mío.
Ah, Tanrım.
Ah, sí.
Ah, evet.
- Ah, sí.
- Evet.
Ah, por cierto. Eleanor ofreció hornear brownies para nuestra venta anual.
Bu arada, Eleanor bu yıl kermese brownie getirmek için yazıldı.
Oh, tío.
Ah be dostum.
Ah, sí.
Sana engel olmayayım.
¿ Ah, sí?
Öyle mi?
Oh, Francine, no seas tan mala
Ah Francine, bu kadar zalim olma
Oh Dios, lo siento.
Ah, özür dilerim.
Ah, sí.
Ha, şu adam.
Bueno, y no.
Ah ve hayır da.