English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Aiden

Aiden traduction Turc

1,173 traduction parallèle
Necesito a Aiden, no a ti.
Aiden'a ihtiyacım var, sana değil.
Aiden, sube arriba a jugar, ¿ OK? Ahora mismo.
Aiden oyununu yukarıda oyna hemen.
Y... ¿ Dónde está nuestro hijo Aiden?
Peki oğlumuz Aiden nerede?
Oh, Dios mío Aiden, ¡ no te bebas eso!
Aman Tanrım, Aiden sakın içme!
¡ Aiden!
Aiden!
¿ Aiden?
Aiden?
Jim, ¡ no encuentro a Aiden!
Jim, Aiden'ı bulamıyorum!
¡ ¿ Aiden?
Aiden?
¡ Aiden! ¡ Aiden!
Aiden!
Aiden, ¿ dónde estás?
Aiden neredesin?
¡ Aiden! Estoy hablando de cualquier autobús del condado dentro de las 5 millas de este área.
10 km içindeki şehirlerarası otobüslerden bahsediyorum.
Señor Miller. Aiden lleva desaparecido cerca de dos horas.
Bayan Miller Aiden yaklaşık 3 saattir kayıp.
Vamos, Aiden, date prisa.
Hadi Aiden acele et.
No lo entiendo. ¿ Ella no se llevó a Aiden?
Anlamıyorum, Aiden'ı o kaçırmadı mı?
¡ Espera! ¿ Dices que las sombras ¿ Tuvo algo que ver con lo que le pasó a Aiden?
Durun biraz, gölgelerin Aiden'ın başına gelen şeyle bir ilgisi olduğunu mu söylüyorsunuz?
Quiero decir, dime. ¿ Cómo haces que un niño sociópata deje en paz a Aiden y que vaya hacia la luz?
Sen söyle, sosyopat bir çocuğu Aiden'ı bırakmaya ikna edip, öbür tarafa nasıl gönderirsin?
¿ No tuvistes una pesadilla una vez en la que casi envenenastes a Aiden?
Aiden'ı neredeyse zehirleyeceğin bir kabus görmemiş miydin?
Eso es, eso es. ¡ Aiden!
Burası işte. Aiden!
Aiden, ¿ puedes oirme?
Aiden, beni duyuyor musun?
Aiden, no importa lo que Julia ha dicho, no está bien esconderse.
Aiden, Julia sana dediği önemli değil saklanmak iyi bir şey değil.
Aiden, sí puedes oír mi voz...
Aiden, eğer beni duyuyorsan...
¿ Aiden?
Aiden? !
Aiden, ¡ sé que esto es tuyo! ¡ Aiden!
Aiden, bunun senin olduğunu biliyorum!
Aiden.
Aiden dışında.
Y estoy casi segura de que es de Aiden.
Bunun da Aiden'ın olduğundan eminim.
Recuerda, Aiden dijo que las sobras y las luces brillamtes, ¿ se odian unas a otras?
Aiden gölgelerle parlakların birbirlerinden nefret ettiğini söylemişti.
Aiden, vete. Y tu mochila, ¡ rápido!
Aiden, çıkar hadi çantanda, acele et!
¡ Rápido, Aiden, rápido!
Acele et Aiden!
¡ Mel!
Aiden! Anne, baba!
Aiden, ¿ estas bien?
Aiden iyi misin?
Aiden dice que no hay sombras.
Aiden gölgelerin gittiğini söyledi.
¿ Te contó Aiden eso?
Bunu Aiden mı söyledi?
Aiden : mira, de verdad.
- Gerçekten bak.
Es importante Aiden, lo se.
- Bu önemli Aiden. - Biliyorum.
Jim : He, aiden, en su mayoría es seguro
Aiden, çoğu zaman güvenlidir.
Me llamo Aiden.
Adım Aiden.
Aiden Galvin.
Aiden Galvin.
Aiden, ¿ qué te pasó?
Aiden, ne oldu?
- Aiden, nunca quise...
- Aiden, ben asla...
Aiden.
Aiden.
¿ Es cierto que hizo que despidieran a Aiden para alargar su carrera?
Aidan'ı sizin kariyeriniz için kovdukları doğru mu?
Adrian Aiden, es tu cumpleaños.
Adrian Aiden, bugün senin doğum günün.
Te llamas Aiden.
Senin adın Aiden.
Aiden Lucas.
Aiden Lucas.
Aiden Lucas. solo por que es casi tu cumpleaños eso no significa que puedas dejar todos tus trastos amontonados por ahí
Aiden Lucas doğum gününün yaklaşması eşyalarını ortalıkta bırakabileceğin anlamına gelmez.
- Aiden, escucha a tu madre
- Aiden, anneni dinle.
Hey, Aiden, calma
Aiden, dur biraz.
Si, espero que no. ¿ Has mirado que tal esta Aiden?
Evet. Umarım. Aiden'ı kontrol ettin mi?
Aiden, mira, papá está aqui
Aiden bak baban orada.
Quiero decir, el año pasado Aiden se cayo de esa silla de bebe y necesito puntos.
Geçtiğimiz yıl Aiden trambolinden düşmüş ve dikiş atılması gerekmişti.
¡ Aiden!
Mel!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]