Translate.vc / Espagnol → Turc / Alex
Alex traduction Turc
19,107 traduction parallèle
Alex Danvers.
- Alex Danvers.
Sé muchas cosas sobre ti, Alex.
Hakkında çok şey biliyorum, Alex.
Eres especial, Alex.
Sen de özelsin, Alex.
Y te necesitamos, Alex.
Ve sana ihtiyacımız var, Alex.
Ellos se llevaron a Alex y a Hank.
Onlar... Alex'i ve Hank'i götürdüler.
Bien, ¿ pero a dónde se llevaron a Alex y a Hank?
- Alex ve Hank'i nereye götürdüler?
Pero eres la única que puede detener a Hank y a Alex de ser enviados al Proyecto Cadmus.
Ama Alex ve Hank'in Cadmus Projesi'ne gönderilmesini engelleyebilecek tek kişi sensin.
Los padres de Alex Danvers la adoptaron.
Alex Danvers'ın ailesi evlat edinmiş.
¿ Qué estás haciendo? ¡ Alex!
Ne yapıyorsun?
Alex tuvo que tener varios puntos, pero estará bien.
Alex'e birkaç dikiş atılacak ama iyi olacaktır.
Y quién sabe lo que tienen planeado para Alex.
Alex içinse kim bilir neler planlıyorlar.
Alex, está vivo.
Alex, o hayatta.
No, no, soy yo. Soy Alex.
Benim, Alex.
Alex ha dicho que Jeremiah salvó tu vida.
Alex, Jeremiah'ın hayatını kurtardığını söyledi.
- Te quiero, Alex. - Kara, escucha...
- Seni seviyorum, Alex.
Alex me dijo que estaban expuestos a un virus mortal cuando el gobierno les dio trajes especiales defectuosos.
Alex ailenin ölümcül bir virüse yakalandığını ve devletin onlara yanlış karantina elbisesi verdiğini anlatmıştı.
Alex dijo que los dos estabais huyendo.
Alex ikinizin de kaçak olduğunu söyledi.
Alex, ya hemos pasado por esto.
Alex, konuşmuştuk bunu.
Alex, sé lo valiente que eres, pero no vas a luchar contra esto.
Alex, ne kadar cesur olduğunun farkındayım, ama bununla savaşamazsın.
Alex, deberíamos irnos.
- Alex, gidelim.
¿ Alex?
Alex?
Mata a Alex Danvers o deja que ella te mate.
Ya Alex Danvers'ı öldürürsün, ya da o seni öldürür.
Alex, por favor, despierta.
- Alex, lütfen uyan.
Te vas a reunir con Astra a la luz de Rao, para decirle que sus deseos se han hecho realidad. ¡ Alex, para!
Ama öte yanda, şehrimi uzaylılardan ve zarar verebilecek kişilerden korumak için üvey ablamla DEO için çalışıyorum.
Tanto como pueda. Si hubieras podido proteger a Alex.
Şehirdeki herkes bu uzaylı sinyalinden etkilendi.
Tu padre siempre dijo eso.
Ya Alex Danvers'ı öldürürsün, ya da o seni öldürür.
Cuando estaba bajo Myriad, puede ver, oir, pero era completamente extraña a mi misma.
- Şimdi annesi bunu izlemek zorunda. - Alex, yenebilirsin bunu. Yapabileceğini biliyorum.
Okay. Ella también.
Sen Alex Danvers'sın ve dünyadaki hiçbir şey bunu değiştiremez.
Alex, tengo que preguntarte algo y quiero que me digas la verdad.
- Superman nasıl hala baygın olabiliyor?
Es verdad pero fui a ver cuánto daño hicieron los Kryptonianos a mi red LTE y encontré que como no hay control de la mente, la onda de Myriad se ha amplificado diez veces y crece exponencialmente.
Alex, sana bir şey soracağım ve bana gerçeği söylemeni istiyorum. J'onn J'onzz ile birlikte neden beni görmeye Midvale'a geldiniz? Ve neden bana söylemediniz?
Gracias. ¿ Por qué?
Alex'e ihtimallerden bahsetme, olur mu?
Te amo, Kara.
Söz vermeni istiyorum, Alex. Fazla zamanım kalmadı.
Alex podrá traducir.
Alex tercüme edebilir.
Tú también, Alex.
Sen de Alex.
¡ Soy Alexander Alex Kent Paul Harris Hendrix Howard Rudolph Eccentric Rainbow Special...
Alexander Alex Kent Paul Harris Hendrix Howard Rudolph Gökkuşağı Spesiyali!
¡ Eso no me afecta! ¡ Soy Alexander Alex Kent Paul Harris Hendrix Howard Rudolph Eccentric Rainbow Special...
İşe yaramaz!
Elegiré "Temas calientes" por mil, Alex.
Bin puanlık "Sıcak Güdem" i seçiyorum Alex.
Solo voy a cargar un par de archivos para Alex.
Alex için birkaç dosya yükleyeceğim.
Alex, ¿ sabías que me ha caído un rayo?
Alex, bana yıldırım çarptığını biliyor muydun?
Llamaré a Alex por FaceTime.
Alex'i görüntülü arayacağım.
Gracias, Alex, ¿ pero podrías darte prisa y llamarnos?
Sağ ol da Alex bizi geri aramak için acele etsen nasıl olur? - Seninle konuşmuyor...
Estuvo en reuniones desde las 9 : 00 a.m. a las 13 : 30... dejando 90 minutos libres para comprar el vestido de Haley... verse con Stan en el Best Buy para el regalo de Alex... después correr a casa... donde pudo empezar a hacer las magdalenas... buscar la batidora del garaje... batir, envolver y congelar... dejándole unos escasos ocho minutos para la hora de salida del colegio... para correr del vuelta a su reunión de las 3 : 00.
9'la 13 : 30 arası toplantıdaydı. O sırada Haley'nin elbisesini alacağı Alex'in hediyesi için Best Buy'daki Stan'le görüşeceği alelacele eve dönüp topkekleri pişirmeye başlayacağı garajdaki yayık makinesini alıp dondurma yapacağı hediye paketleyeceği ve topkekleri süsleyeceği 90 dakikalık bir boşluğu olmuş. Böylece saat üçteki personel toplantısına yetişmek için çocukları okuldan almaya sekiz dakikası kalmış.
Te dejaste el móvil en la mesa... y Alex mandó un mensaje cuando estabas en la reunión.
Telefonun masanın üzerinde kalmıştı. Sen personel toplantısındayken Alex mesaj attı.
¡ Alex!
Alex!
Alex, puedes con esto.
Aman Tanrım!
Alex, eres la más fuerte de todos nosotros.
- Başka şansın yok.
- ¿ Mamá?
Alex, orada olduğunu biliyorum.
Supergirl es mi protegida, llegar a la gente es lo que hago.
Alex, dur!
Podía sentir la esperanza.
Birlikte kuvvetliyiz. Alex, en güçlümüz sensin.
¿ No le cuentes a Alex sobre ello, okay?
Sadece seninle onları yenmek ise, sorunumuz bu olacak.
No puedo. Necesito que lo prometas, Alex, no hay mucho tiempo.
Sen bana öğrettin, Kara.