Translate.vc / Espagnol → Turc / Alonzo
Alonzo traduction Turc
335 traduction parallèle
- Alonzo.
- Alonzo.
Querido Sr. Truett : está invitado a la fiesta del próximo sábado en honor a nuestro hermano Alonzo que se va a Princeton.
Sayın Bay Truett : Princeton'a gidecek ağabeyimiz Alonzo'nun şerefine cumartesi düzenlenecek partiye teşrif etmenizi dilerim.
- ¿ Sí, Alonzo?
- Evet, Alonzo?
Alonzo Smith, ¿ no se te ha ocurrido llevar a tu hermana al baile?
Alonzo Smith, kızkardeşini dansa götürmek hiç aklına gelmedi mi?
Será su oportunidad de prestarle nada menos que al gran Emmerich.
İşte ona fırsat. Muhteşem Alonzo P. Emmerich'e avans vermek.
Se llamaba Alonso.
İsmi Alonzo idi.
Me sentía tan bien con Alonso que solía imaginar que bailaba en todas partes, incluso en el techo.
Alonzo bana kendimi öyle iyi hissettiriyordu ki. Genellikle gözlerimi kapatır ve zeminin tamamında, duvarlarda, hatta tavanda dans edermiş gibi hissederdim.
- Alonzo, ¿ están sanos?
- Hepsi sağIıklı mı Alonzo?
Demonios, Alonzo, estacionate!
Lanet olsun, Alonzo, kenara çek!
Soy Lulu, la novia de Alonzo.
Ben Lulu, Alonzo'nun kız arkadaşı.
Porque alguien importante para mí debe un montón de dinero a Alonzo.
Çümkü benim için çok önemli biri Alonzo'ya borçlandı.
Alonzo cree que puede asustarme si voy con Fernando.
Alonzo beni korkukarak Fernando'ya gideceğimi sanıyor.
Alonzo no ha dicho nada sobre asustar a nadie.
Korkutmak mı? Alonzo kimseyi korkutmakla ilgili bişey demedi.
Joder, Alonzo se va a enfadar.
Olum, Alonzo çok fena kızıcak.
Tú, con Alonzo.
Senin, Alonzo'ya.
- Conozco a Alonzo desde hace tres años...
- Alonzo'yu 3 senedir tanıyorum...
- Carla, la chica que se fue con Alonzo.
- Carla, Alonzo nun yanında götürdüğü.
Si Alonso piensa que voy a hablar con él otra vez, está más loco de lo que la gente ya piensa.
Eğer Alonzo onunla bir daha konuşacağımı sanıyorsa, o insanların sandığından daha delidir.
- ¿ Cómo se llama?
- Adı neydi onun? Alonzo?
¿ Alonzo? - Apuesta tu último dolar.
- Son paranı bunun üstüne yatırabilirsin.
- Seis, pero son de Alonzo.
- 6 sanırım, ama onlar Alonzo'nun.
- ¿ Estás hablando de Alonzo?
- Kim hakkında konuşuyorsun Alonzo mu?
¿ Está Alonzo Scalera?
Alonzo Scalera burda mı?
Ey, Alonzo.
Hey, Alonzo.
- Soy Alonzo Mosely, del FBI.
- Ben FBI'dan Alonzo Mosely.
"Alonzo Mosley".
"Alonzo Mosely."
Soy Alonzo Mosely, del Departamento Federal de Investigación.
Ben FBI'dan Alonzo Mosely.
- Sí. Pregunte por el agente Alonzo Mosley.
- Ajan Alonzo Mosely'yi sorun, gösterirler.
¡ Alonzo Mosley, FBI!
FBI'dan Alonzo Mosely.
Soy Alonzo Mosley, del FBI.
Ben FBI'dan Alonzo Mosely.
Soy Alonzo Mosley, del FBI.
FBI'dan Alonzo Mosely.
Bien.
- Peki. Adım Alonzo...
Alonzo, ¿ no me dará las gracias por hacer su trabajo?
Alonzo, işini senin yerine yaptığım için bana teşekkür etmeyecek misin?
"Alonzo Mosley". ¿ No es el nombre que has usado?
"Alonzo Mosely." Bu senin kullandığın isim değil mi?
- Es una broma entre Alonzo y yo.
- Alonzo'yla aramızda bir şaka.
- Soy Alonzo Mosley, del FBI.
FBI'dan Alonzo Mosely.
Parece que un agente Alonzo Mosley y su compañero... fueron vistos al subir a un tren de carga en Channing.
Ajan Alonzo Mosely adını kullanan biriyle yardımcısı... Channing yakınlarında batıya giden bir trene atlarken görülmüş.
Gracias, Alonzo.
Sağol Alonzo.
Decidle a Alonzo que quiero hacer un trato.
Alonzo'ya söyle, bir anlaşma yapmak istiyorum.
Alonzo, corrígeme si me equivoco... pueden acusarlo de fraude organizado en varios estados.
İşini sana öğretmek gibi olmasın. Haraççılık işi için eyaletler arası nakliye suçlaması da getirebilirsiniz.
Tengo una hora y media para llevarte de vuelta a L.A. Gracias, Alonzo.
Üzgünüm, seni 1,5 saat içinde Los Angeles'a götürmeliyim. Sağol Alonzo.
Ex Jugador de los Redskins Alonzo Flowers Candidato perenne del Tercer Partido Wilson DeFarge Page del Senado Brad Fletcher consultora de cuidados de la piel Rowena y el adinerado Chilton Gaines.
Former Redskins great Alonzo Flowers... Ebedi jürimiz Wilson DeFarge... Senato habercisi Brad Fletcher...
Me llamo Pinzón. Martín Alonso Pinzón.
Adım Pinzon Martin Alonzo Pinzon.
Llevamos nueve semanas en el mar, Alonso.
Dokuz haftadır denizdeyiz, Alonzo.
Lo que sale de su boca está bendito, Alonso. ¡ Lo que sale de la vuestra está maldito!
Ağzından çıkan sözler kutsanmış sanki, Alonzo, seninkinden çıkanlar ise lanetli.
Alonso. ¡ No dejéis escapar ese viento!
Alonzo bu rüzgârı kaçırmayalım.
¡ Alonso, Alonso!
Alonzo!
Con la muerte de Alonso me doy cuenta de lo vulnerables que somos en estas islas.
Alonzo'nun ölümüyle, bu adalarda ne kadar korunmasız olduğumuzu anladım.
Sí, por favor, hazlo.
Evet, lütfen. Alonzo?
¡ Utapán!
Utapan! Alonzo!
¿ Alonso?
Alonzo?