Angelique traduction Turc

Corrección por Angelique

Seijaku Samurai Nisan 2008

Corrección por Angelique

Gülfem Aybike Nisan 2008

Traducción por yo999 Corrección por Angelique

Çeviri : Gülfem Aybike

Hermana Angélique, Hermana Mary Margaret.

Rahibe Angelique, Rahibe Mary Margaret.

Hermana Angélique, ¿ aceptaría usted unos deliciosos pescados de un pecador?

- Denizci. Rahibe Angelique, günahkarın balıklarını kabul eder misiniz?

Corrección y Tiempos por Angelique

Gülfem Aybike Nisan 2008

Corrección y sincronización por Angelique

Sacit

- ¿ Dónde está Angélique?

- Anjelik nerede? - Bilmiyorum.

¿ Dónde está Angélique?

Anjelik nerede?

Nada podría pasarle a Angélique.

- Anjelik'e hiçbirşey olmaz.

Angélique.

Anjelik! Hanımefendi burada!

Dejen pasar a mademoiselle Angélique.

Matmazel Anjelik'e kapıyı açın.

Lamento admitir que ésta es mi hermana, Angélique.

Kızkardeşim Anjelik'adına özür dilerim.

- Angélique.

- Anjelik!

Permítanme presentarles a Angélique, la Marquesa de los Vestidos Aburridos.

Dul giysileri içindeki, Anjelik'i tanıştırmam için bana izin verin.

Vamos, Angélique.

Gel Anjelik

- Mademoiselle Angélique.

- Matmazel Anjelik..

Angélique ya no se asocia con campesinos.

Anjelik artık köylülerle samimi olmuyormu?

Pensé en ti todos los días con sus noches, Angélique.

Ben her gece seni düşündüm Anjelik!

Angélique, di algo.

Anjelik, bir şeyler söyle.

Angélique.

Anjelik!

Angélique Sancé de Monteloup, ¿ prometes honrar y obedecer a Joffrey, conde de Peyrac,

Anjelik Monteloup markizi, itaat edeceğine şerefin üzerine söz veriyormusun?

Di la verdad, Angélique.

Gerçeği söyle Anjelik!

Ves, Angélique, el plomo se escurre a la ceniza de hueso. El oro puro queda atrás.

- Göreceksin, Anjelik, kurşun süzülür Kemik külünün içine.

Clément Tonnel, el espía de Condé, sabía que Angélique lo había robado y oído sobre la conspiración, así que su vida corría peligro, pero, para llegar a ella, yo debía ser eliminado.

Clement Tonnel, Conde'nin casusu, Anjelik'in zehiri çaldığını biliyordu. - O planlarına kulak misafiri oldu, Bu yüzden onun hayatı tehlikede. Ama, onu elde etmek için, Beni yok etmek gerekliydi..

Los hijos de su hermana, los niños de madame Angélique.

- Kırkardeşinin çocukları, Madam Anjelik'in çocukları.

He estado esperando, Angélique.

Anjelik'i bekliyorum.

Piénsalo, Angélique.

Anjelik düşün.

Estás salvada, Angélique.

Anjelik kurtuldun.

Angélique, tienes que vivir. Estamos aquí.

Anjelik yaşamalı, burada bizimle.

Angélique, tienes que vivir.

Anjelik yaşamalı.

ANGÉLIQUE : EL CAMINO A VERSALLES

ANJELİK VERSAILLES YOLUNDA

ANGÉLIQUE ES PERSEGUIDA POR LA POLICÍA Y SU ENEMIGO MORTAL,

ANJELİK, POLİS VE KOCASININ ÖLÜMCÜL DÜŞMANLARINI AVLADI

Vete, Angélique... regresa a Monteloup.

Git, Anjelik! - Monteloup'a dön.

Déjame, Angélique.

- Bırak beni, Anjelik.

Vete, Angélique, no te verán.

- Git Anjelik, onlar seni göremezler

Una Angélique cansada de vivir no tiene sentido.

- Anjelik, yaşamaktan usanmış gibi yapıyorsun.

No eres madame Morens, eres Angélique de Sancé de Monteloup.

sen Madame Morens değilsin, - Sen Monteloup Markisi Anjelik sin.

Angélique, ¿ conoces a Jean?

- Anjelik, Jean'i tanıyormusun?

Quiero a Angélique.

- Anjelik'i istiyorum!

La que robó una joven Angélique, mucho tiempo atrás, en el castillo Plessis-Bellière.

- Uzun zaman önceydi, Anjelik'in, gençken götürdüğü kutuyu. - Plessis-Belliere nin şatosunda

- ¿ Angélique no ha venido?

- Hayır. - Anjelik buradamı?

Habla, Angélique.

- Konuş, Anjelik!

Angélique.

- Anjelik!

¿ Mademoiselle Angélique de Sancé de Monteloup?

- Matmazel Anjelik, Monteloup markizi?

Angélique de Sancé de Monteloup.

- Monteloup markizi Anjelik.

NO, NO SE ACABÓ. CON ANGÉLIQUE NUNCA SE ACABA.

- HAYIR BİTMEDİ, ANJELİK HİÇ BİTMEZ.

SU HEROÍNA PUEDE SER HALLADA EN ANGÉLIQUE Y EL REY.

BİR KADIN KAHRAMANDIR O. "ANJELİK VE KRAL".

Joffrey de Peyrac, el conde de Toulouse, fue quemado en la hoguera por brujería, pero Angélique sobrevivió.

Toulouse Kontu Joffrey Peyrac, Büyücülük suçundan cezalandırılarak kazıkta yakıldı Anjelik kurtuldu.

Fascinado por la belleza de Angélique, el Rey dio su bendición a regañadientes.

Anjelik güzelliği ile Kral'ı büyüledi Ve Kral onu kutsadı.

Pero, Sire, yo también amo a Angélique.

- Fakat, efendim, - Ben Anjelik'i çok seviyorum.