Translate.vc / Espagnol → Turc / Annette
Annette traduction Turc
517 traduction parallèle
Sí, Annette.
- Evet, Annette.
¡ Preparemos enseguida la sorpresa!
Annette hemen işe koyulup sürprizi hazırlayalım!
Me llamo Annette Pasteur.
Adım Annette. Annette Pasteur.
¡ Annette!
- Annette!
Annette ha venido a verle.
- Annette buradaydı. - Annette mi?
¿ Noticias de Annette?
Annette'den haber var mı?
Es Annette, el Dr. Leclerc está enfermo.
Arayan Annette'ti, Dr. Leclerc hastaymış.
¿ Eres tú, Annette?
Sen misin, Annette?
- ¡ Annette!
- Annette!
Anette, cariño, atiende a este caballero por mí, ¿ quieres?
Annette, tatlım, bu beyle ilgilenir misin lütfen?
Me gustaste en cuanto Annette te trajo.
Annette'le içeri girdiğin anda hoşlandım.
Annette.
Annette!
Sé valiente.
Cesur ol, Annette.
- Annette.
- Annette.
Annette, ¿ puedes traerle un chal a tu madre?
Annette, annen için bir şal alıp alamayacağını merak ediyordum.
- Mira a Annette.
- Annette'e bir bak.
¿ Crees que Annette te agradecerá que la lleves a un desierto?
Annette'in onu ıssız bir yere taşımana minnettar olacağını mı sanıyorsun?
En respuesta a su pregunta, se llama Annette, cumplirá 18 años,
Pekâlâ, soruna cevap olacaksa ; ismi Annette, on sekiz yaşını sürüyor ve ben onun çok güzel olduğunu düşünüyorum.
¿ Le preparas el terreno a Annette?
Annette için zemin mi hazırlıyorsun?
Buenos días, Annette.
Günaydın, Annette.
Levántate, Annette.
Haydi kalk, Annette.
¿ Qué excusa le has dado?
Ona ne mazeret gösterdin, Annette?
¿ Qué modales son ésos?
Annette, terbiyeni bozma.
Sabes que yo te adoro.
Annette, bilirsin ki, seni delicesine severim.
Norman está en la sastrería.
Annette, Norman terzide.
he perdido a Annette.
Annette'den vazgeçiyorum.
Los demás salvavidas están ahí dentro.
Annette, oradan diğer can yeleklerini al.
Vamos.
Gel, Annette.
Mientras tanto, Burger, un obrero alemán. Stern, un estudiante judío en Amsterdam, Schmulski, un comerciante en Krakow, y Annette, una estudiante en Bordeaux, se ocupan de su vida cotidiana, sin saber que, a 1.000 Km. de sus casas, ya tienen una plaza asignada.
Aynı sırada, Burger adındaki bir Alman işçi Amsterdam'dan, Stern adındaki Yahudi bir öğrenci Krakov'dan bir tüccar, Schmulski ve Bordo'dan bir kız öğrenci, Annette, yüzlerce kilometre uzakta bir yerin kendileri için hazırlandığını bilmeksizin gündelik hayatlarını sürdürmekteydiler.
Carl Borden, su mujer, Annette... y su encantadora perra Cassandra.
Carl Borden, karısı Annette, ve onların sevimli köpekleri, Cassandra.
Madre mía, no se va a Tombuctú.
Oh, Tanrı aşkına, Annette, O Timbuktu'ya gitmiyor ki.
Ralph, ven, rápido.
Annette, devam edebileceğini cidden düşünüyor musun... Merhaba, Ralph.
- Procura que descanse.
Sadece biraz dinlenmesini sağla, Annette.
- ¿ Quedamos a la una para comer?
Annette? Öğle yemeği ne olacak?
A ella le gusta cocinar y a mí comer.
Annette pişirmeyi ben de yemeyi severim. Bizi mahrum kılmak mı...
- Conozco el camino.
Önemli değil, Annette. Yolumu bulabilirim.
- Buenos días.
Günaydın, Annette.
Es verdad.
Doğru. Oh, Annette.
Annette me preparó una sopa de cebolla.
Annette bana bir kase soğan çorbası hazırladı Perry ile öğle yemeğine çıkmadan önce.
¿ Me quieres?
Annette, beni seviyor musun?
¡ Annette, no veo el licor!
Oh, Annette, burada likör görmüyorum.
Póngame con Hollywood, con el señor Robert Hayes.
Annette, bana Hollywood'dan Bay Robert Hayes'i bağla.
Annette Dupree me ha hablado de usted.
Sizi Annette Dupree adlı bir arkadaşımdan duydum.
Yo y Annette vamos a asentarnos realmente una vez que Noodles esté en casa.
Ben ve Annette sersemi eve götürdüğümüzde, hayatımızı düzene sokacağız.
¡ Annette!
Annette!
Annette debería de ir para su parto.
Annette'in doğum için gönderileceği yer işte böyle bir yer olacak.
Volveré a ver a Annette.
Annette'in yanına döneyim.
¿ Annette?
Annette?
Una cena deliciosa.
Oh, lezzetli bir yemekti, Annette.
- Puedo llevarte.
Ve ayrılacağına göre, Annette, seni bırakabilirim.
Annette, cancele la llamada.
Annette, aramayı iptal et.