English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Arctic

Arctic traduction Turc

62 traduction parallèle
Les habla el Guerrero del Artico.
Burası Arctic Warrior.
Habla el remolcador Guerrero del Artico.
Burası Arctic Warrior römorku. Beni duyuyor musunuz?
Guerrero del Artico.
Burası Arctic Warrior.
Habla el remolcador civil Guerrero del Artico.
Burası sivil römork Arctic Warrior. Gemide kimse var mı?
Habla el remolcador civil Guerrero del Artico.
Burası sivil römork Arctic Warrior.
Habla el Guerrero del Artico.
Burası Arctic Warrior. Bizi duyabiliyor musunuz?
¿ Smilla? Esta es la lombriz ártica.
Smilla, bu bir Arctic kurt.
Arctic Challenge tercer lugar
Kutup Yarışması Üçüncülük Ödülü
Habla el remolcador civil Guerrero del Artico. ¿ Hay alguien a bordo?
Burası sivil römork Arctic Warrior. Gemide kimse var mı?
Y créeme, hay algunas películas excelentes en esa lista.
Mükemmel filmler var. "Arctic Flight".
Debería haber una Frío Ártico sin abrir.
Açılmamış bir Arctic Chill olmalı.
Ivamos a avanzar a los Arctic Monkeys.
Bir kaç ay içinde Arctic Monkeys'e geçecektim.
Verónica está en AR con Arista, su gran historia bochornosa es que dejó pasar a los Artic Monkeys.
Veronica, Arista müzik şirketinde yetenek avcısı gibi bir şey. Yaptığı en büyü hata * Arctic Monkeys'i geri çevirmek oldu.
No puedo creer que en verdad tu papá nos consiguió entradas para Arctic Monkeys.
Babanın, Arctic Monkeys konserine gitmemiz için bilet aldığına inanamıyorum.
¡ Arctic Monkeys!
Arctic Monkeys konseri abi!
Quizá Arctic Monkeys
Kuzey Kutup Maymunları sanırım.
El bautista Shiloh en el Ártico.
Shiloh Baptist, Arctic'in üzerindeki kilise.
En el Ártico está todavía en camino.
Arctic yolda devam etmektedir.
Magnífico. Eso es... magnífico.
O Arctic Monkeys'e sıkıştı ama buna saygı duyuyorum.
Dibujo amarillo hombre esponja, noticias deportivas, publicidad de enjuague bucal, Ártico Azul...
Sarı sünger adam çizgi filmi, spor haberleri, ağız temziliği reklamı Arctic Blue...
Bien entrada la noche, un puesto de escucha militar recibió una llamada de emergencia de una base de investigación privada propiedad de Arctic Biosystems.
Dün gece geç bir saatte askerî dinleme istasyonlarından biri Arctic Biyosistem'e ait özel bir araştırma üssünden yardım çağrısı aldı.
Arctic Biosystems nos está dando acceso, por ahora.
Arctic Biyosistem bize giriş izni veriyor. - Şimdilik.
Raptor 47 para Arctic Biosystems, adelante.
Raptor 47'den Artic Biyosistem'e.
Dime lo que sabes sobre Arctic Biosystems.
- Arctic Biyosistem hakkında bildiklerini anlat.
- Arctic Biosystems.
- Arctic Biyosistem.
de Arctic Biosystems y del Dr. Hatake.
Hepsi Arctic Biyosistem'e ve kıymetli Dr. Hatake'nize 300 km'den yakın mesafede.
Esta planta era la fase uno de Arctic Biosystems.
Bu kat Arctic Biyosistem'in birinci safhasını oluşturuyordu.
Dime lo que sabes de Artic Biosystems.
- Arctic Biyosistem hakkında bildiklerini anlat.
Arctic Biosystem.
- Arctic Biyosistem.
todos en un radio de 250 Km de Artic Biosystems y tu querido Dr. Hatake.
Hepsi Arctic Biyosistem'e ve kıymetli Dr. Hatake'nize 300 km'den yakın mesafede.
Soy Constance Sutton, Jefa de operaciones de la corporación Ilaria casa matriz de Arctic Biosystems.
Adım Constance Sutton. Ilaria Şirketi'nin operasyon direktörüyüm. Arctic Biyosistem'in üst kuruluşu.
- ¿ Dónde estoy? - En Arctic Biosystems.
- Arctic Biyosistem.
Como visepresidenta del consejo de políticas de defensa delpresidente, fui notificada de su misión en el Ártico.
Savunma bakaninin müstesari olarak.. Arctic'teki görevinizin farkindayim
Oye, un grupo de amigos están planeando un viaje por carretera para ir a ver a Arctic Monkeys en Noviembre.
Birkaç arkadaşımla, Kasım'da Arctic Monkeys konserine katılmak için yola çıkmayı planlıyoruz.
Supongo que Arctic Monkeys es un no vas.
Sanırım Arctic Monkeys'e gitmek yok.
Me encantan los Arctic Monkeys.
Arctic Monkeys'e bayılırım.
Los de color vivirán aquí, al norte de la avenida Arctic.
Siyahiler buranın kuzeyinde kalacaklar.
Es como un desierto ártico.
Bu bir Arctic arazidir.
Fría como una tormenta ártica.
Arctic fırtına soğuktu.
¿ Fue así... cuando fueron por mí a Artic Biosystems?
Benim için Arctic Biosystems'a geldiğiniz zamanda böyle miydi?
Claro, ahora eres un comando de gérmenes. Desde esa cosa en Arctic Biosystems.
Doğru, Arctic Biosystems'daki o olaydan sonra mikrop komandosu sayılırsın artık.
Después de lo de Artic BioSystems, se obsesionó.
Arctic Biosystems'dan sonra takıntılı bir hale geldi.
Después de lo de Arctic BioSystems se obsesionó.
Arctic Biosystems'dan sonra takıntılı bir hale geldi.
Luego de lo de Artic BioSystems, se obsesionó.
Arctic Biosystems'dan sonra takıntılı bir hale geldi.
- Murieron en Artic BioSystems.
- Arctic BioSystems'da öldüler.
Entonces sabes que después del fiasco de Arctic BioSystems, Farragut desapareció.
O zaman Arctic BioSystems felaketinden sonra ortadan kaybolduğunu da biliyorsundur.
En Arctic BioSystems, Paris, - y ahora aquí.
- Arctic BioSystems'da, Paris'te ve şimdi de burada.
¡ Fui al ártico para alejarme de ella, para que pudieras recuperar tu vida!
Hayatını yaşayabilesin diye ondan uzaklaşmak için Arctic BioSystems'a gittim. Karşılığında ne mi aldım?
Arctic BioSystems. - ¿ Qué?
- Arctic BioSystems.
Damas y caballeros, creo que todos estamos familiarizados con los trágicos acontecimientos de Arctic BioSystems y el fracaso que se produjo bajo la mirada de Hiroshi Hatake.
Bayanlar baylar sanırım hepimiz Arctic BioSystems'da Hiroshi Hatake'nin sorumluluğu altında gerçekleşen trajik olaydan haberdarız.
Un pequeño suvenir de Arctic BioSystems.
- Arctic BioSystems'dan ufak bir hatıra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]