English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Augusta

Augusta traduction Turc

226 traduction parallèle
A unas 35 millas al sur de Augusta en Georgia
Augusto, Georgia'nın 50 Km güney doğusunda.
- Verá, señor Lester trabajo para el banco, en Augusta.
- Bakın Bay Lester ben Augusta'daki bankadanım.
Está en el banco, en Augusta.
Augusta'daki bankada.
"¿ No sería genial poder llevar esa madera a Augusta para venderla?"
"O odunları Augusta'ya götürüp satmak akıllıca olmaz mıydı?"
Seguro que se alegra de librarse de tener que llevarla hasta Augusta.
Memnun olabilir Augusta'ya götürme zahmetine girmeden.
- Oye, Dude Jeeter va a Ilevar madera a Augusta para venderla.
- Dude yavrum Jeeter, Augusta'ya odun götürüp satmak ister.
¿ A Augusta?
Augusta'ya mı?
- ¡ Nunca he conducido hasta Augusta!
- Augusta'ya hiç araba sürmemiştim!
Pearl se ha ido a Augusta.
Pearl, Augusta'ya gitti.
Se ha marchado a Augusta.
Dedim ya, Augusta'ya gitti.
Se fueron a las fábricas de algodón de Augusta para poder vestir con bonitos trajes y sombreros.
Augusta'daki pamuklu bez fabrikalarına kaçtılar güzel elbise giyip şapka takmak için.
¿ Crees que si fuera a Augusta a buscarla me dejaría traerla de vuelta?
Augusta'ya gidip onu bulsam eve getirmeme izin verir mi?
Señor Lester, ¿ por qué no va a trabajar a las fábricas de Augusta?
Bay Lester, neden Augusta'ya gidip fabrikada iş bulmuyorsunuz?
- Él es de Augusta.
- Augusta civarından.
No confies en él, Augusta.
Ona güvenme Augusta.
Ahora supongo que tendré que esperar hasta que... la Corte Suprema de Augusta decida que Malone tiene que pagarme.
Şimdi de üst mahkemenin Malone'a paramı ödetmesini beklemem gerekiyormuş.
Hermana, lleve a la nueva postulanta al vestidor.
Rahibe Augusta, yeni rahibe adayımızı giyinme odasına götürün.
Me ha dicho, con su augusta voz :
Bana o kaypak sesiyle,
Y cuando finalmente el príncipe y su esposa regocijaron con su augusta presencia la ciudad de Leipzig, los estudiantes quisieron, el día del primer aniversario de la elección de Su Majestad, como Rey de Polonia y Gran Duque de Lituania, testimoniar con una
Ve önceki yıl Polonya Kralı ve Litvanya Büyük Dük'ü seçilen Prens ve eşi, Leipzig'i varlıklarıyla şereflendirdiğinde, öğrenciler ona olan sadakatlerini bir müzik akşamında bir konserle gösterdiler.
Augusta Terzi. Departamento uno.
Augusta Terzi.
Si, Augusta Terzi.
Evet, Augusta Terzi.
¿ Antes o después de la separación legal de Augusta Terzi? - ¿ Por qué tu esposa te echó de casa?
Augusta Terzi'den ayrılmadan önce mi, ayrıldıktan sonra mı?
Sr. Terzi, ¿ cuándo vió a Augusta por última vez?
Bay Terzi, Augusta'yı en son ne zaman gördünüz?
Augusta amaba los hombres poderosos.
Augusta, nüfuzlu adamları severdi.
"... yo he matado a la Sra. Augusta Terzi... "
"... Bayan Augusta Terzi'yi soğukkanlılıkla... "
Al Dpto. de homicidios ha llegado un paquete conteniendo las joyas de la víctima... ... Augusta Terzi un zapato del asesino y una hoja de afeitar.
Cinayet masasına az sonra Augusta Terzi'nin mücevherlerini, katilin bir ayakkabısını ve cinayet silahını içeren bir paket gelecek.
- Augusta Terzi.
- Augusta Terzi'ye.
¡ Augusta!
Augusta!
Augusta, déjate de bromas, sal.
Augusta, şaka yapmayı kes. Dışarı çık.
Augusta, vamos...
Augusta, gidelim artık.
Y luego le dijo que era el asesino de Augusta Terzi.
Sonra da Augusta Terzi'nin katili olduğunu söylemiş.
Augusta, esta carta de despedida encajaría bien en una novela.
Augusta, bu ayrılık mektubu takdire şayan olmuş.
No es una escena de celos, Augusta, tu puedes hacer lo que quieras.
Augusta, seni kıskanmıyorum. İstediğini yapmakta özgürsün.
¡ Yo represento al poder, Augusta!
Augusta, ben gücü temsil ediyorum!
Al asesino de Augusta Terzi, te lo entrego yo.
Sana Augusta Terzi'nin katilini getirdim.
¿ Dónde estuvo, querido colega entre las 15 y las 19 hs el día del asesinato de Augusta Terzi?
Sayın meslektaş, Augusta Terzi'nin öldürüldüğü gün 15 ile 19 arasında neredeydin?
Excelencia, las huellas de sangre encontradas en casa de Augusta Terzi... no para despistar la investigacion pero corresponden a mi zapato izquierdo.
Efendim, Augusta Terzi'nin evindeki kanlı ayak izleri benim ayakkabıma ait.
- ¡ Laurentino!
- Laurentino! - Merhaba, Augusta.
Sírvale, Augusta.
Ona yemeğini ver, Augusta.
Augusta, otra botella, por favor, tengo sed.
Augusta, bir şişe daha lütfen, çok susadım. Ne o?
- Retírese, Augusta. Ya la llamaré.
İhtiyacımız olduğunda çağırırım.
¡ Ven a acostarte! - Ven a bailar, Augusta.
Hadi, yatağa gidiyorsun!
Nadie te ha llamado.
Senden yardım isteyen olmadı, Augusta.
Vivía sola con Augusta y no iba nunca a clase.
Orada Augusta ile oturuyorduk ve hiç okula gitmedim.
No, sólo tú y yo, y Augusta.
Hayır, sadece sen ve ben.
Passporte.
Kontes Augusta Geschwitz
Sra. Augusta Terzi.
- Tempİo.
- ¿ A qué hora llamaron?
"Bayan Augusta Terzi." - Ne zaman haber verildi?
Al Dpto. de homicidios ha llegado un paquete conteniendo las joyas de la víctima...
"Cinayet masasına az sonra Augusta Terzi'nin mücevherlerini..."
... Augusta Terzi...
"... katilin bir ayakkabısını ve cinayet silahını içeren... "
Augusta, tu no me puedes poner en esta situación.
Augusta, beni bunu yapmaya zorlama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]