English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Aïda

Aïda traduction Turc

352 traduction parallèle
'Aida', en alemán.
Aida, Almanca.
También dirigió magistralmente el popurrí de Aída.
Hatta Aida söylenirken, çok ustaca yönlendiriyordunuz.
Se va, eso es todo. Si fue donde Aida, a Kamakura, donde está el Templo de Komyoji. ¿ Tu hermano?
Buradan ayrılıyor o kadar.
¿ Aquí es donde vive el Sr. Aida, verdad?
Bay Aida'nın yeri burası değil mi?
Me dicen que Verdi se sintió igual después del estreno de Aída.
Verdi de ilk Aida gösterisinden sonra böyle hissetmiş.
¡ Como no! Hay una morenaza con un mechón blanco que me vuelve loco. Aida. 3.000 liras.
Orada beni vahşileştiren bir esmer var Aida, 3000 lira.
"¡ 2.000 liras!" "¡ No, 3.000!" "¡ Vamos, Aida, sé buena!"
- "2000" - "Olmaz, 3000" - "Hadi ama Aida, ben yabancı mıyım!"
Se llama Aida.
Adı Aida. Michele dayı.
- Hola, ¿ Aida? - ¿ Qué hay, Antoine? - Tome nota, sobre el caso Cenicienta.
Cinderella davasında işçiler Bay Tabard'ı "dinozor" diye çağırıyorlar.
¡ Es el señor Henri, Aida! Voy a llamar al jefe.
Bay Blady'yi çağıracağım.
- Hola. ¿ Tienes Aida por María Callas?
- Selam. Callas'ın söylediği Aida var mı?
AKEMI NEGISHI, KEIKO AIKAWA jun AIDA, MEIKA SERI
AKEMI NEGISHI, KEIKO AIKAWA JUN AIDA, MEIKA SERI
Zoraida, ¿ le puedes decir a Miss Aida que estoy ocupada?
Zoraide, Bayan Aida'ya bu sabah meşgul olduğumu söyler misin?
¿ Has visto a Madam Aida?
Madam Aida'yı gördün mü?
Madam Aida, gracias.
Madam Aida, teşekkür ederim.
Jugar al balonmano en el YMHA. Ir a ver Aida al teatro Metropolitan.
Sendikada biraz hentbol oynardım.
Comer comida china, jugar al póquer, echarme una siesta.
Aida operetini izlemeye giderdim. Sonra Çin yemeği. Biraz poker oynayıp, kum torbası yumruklardım.
- ¡ Paul! - ¿ Sí? Es el nuevo dueño del Molly Aida.
Kendisi, Molly Aida'nın yeni sahibi.
Voy a escuchar a "Aída" si no estoy en el camino.
Aslında Aida'ı dinleyeceğim, size engel olmayacaksa. Hayır.
Esta es la tía Jessica el tío Herb, Ia tía Aida Pearl.
Buradaki Jessica hala. Herb amca. Aida Pearl hala.
Aida-kun, ¿ no eres el mejor amigo de Suzuhara?
Suzuhara ile arkadaş değil misiniz?
Sí, el planeamiento y desarrollo fueron realizados por su servidor Aida Kensuke.
Doğru. Bunu planlayan ben Aida Kensuke!
Gracias, Aida-kun.
Aida-kun.
Nerv ejecuta la Operación Yashima La piloto sobrevivió
Yashima Operasyonu'nu başlatır 394 ) } Aida Kensuke'nin kişisel notlarından alıntı Ikari bir şey demedi ama... Birim 01'i korumak için canı pahasına araya girdiğini düşünüyorum.
Déjenme ver. Ayanami faltó como siempre, ¿ y Aida tampoco vino hoy?
Bugün olmayanlar her zamanki gibi Ayanami ve Aida mı?
Sabes, si te gusta tanto Verdi, sucede que tenemos boletos para Aida la próxima semana.
Biliyor musun, .. eğer Verdi hoşuna gidiyorsa.. .. gelecek haftaki gösteriye fazladan biletim var.
- ¿ Qué vamos a ver? - "Aida".
- Neyi izlemeye giriyorduk?
Sí, fui un poco histérica en dejar así a Charlotte pero la idea de sentarme frente a Big y a Natasha durante todo el segundo acto de "Aida" era insoportable.
Evet, Charlotte'u ekmek hiç de hoş değildi ama Aida'nın ikinci yarısı boyunca Büyük ve Natasha'nın karşısında oturmak katlanamayacağım kadar duygusal bir şeydi.
- Mi preferida, Aida.
- Favorim. Aida.
- No, es Il trovatore.
- Aida değil. Trovatore.
¿ Todos los amantes son como éste, Aída?
Bütün aşıklar onun gibi midir Aida?
Aída está compitiendo con vos, Señor pintor.
Aida sizinle yarışıyor.
Es una escena de la batalla egipcia de Aída.
Baba, bu Aida'dan bir Mısır savaş sahnesi.
Jackie la llevó a ver Aida.
Jackie onu Aida'ya götürdü.
Pero, sin embargo, se escapa con Aida, la esclava, que pesará como 200 kilos.
Ama bunun yerine Aida ile kaçtı. Neredeyse 90 kilo gelen bir köle kızla...
- Debería llamarse Aidota.
Adı Şişman Aida olmalıymış.
Mira, aunque Radames y Aida estén sellados en una tumba su amor vivirá por toda la eternidad.
Aida ve Ramades tabutlarında mumyalanmış olsalar da, aşkları sonsuza dek sürecek.
¿ Sheila y Aida vienen siempre de visita?
Şeyla ve Aida hiç ziyaretinize geldi mi?
Y bueno, ¿ qué hay sobre Sheila y Aida?
Ee Şeyla ve Aida'dan ne haber?
Mañana es el cumpleaños de Aida.
Yarın Aida'nın doğum günü.
Vi a Aida la semana pasada y pensé, no ha crecido.
Ben Aida'yı geçen hafta gördüm. Daha büyümedimi bu dedim
Cuando vi a Aida apenas pude reconocerla.
Aida'yı gördüğümde Nerdeyse tanımıyordum.
Tal vez es sólo idea mía, pero Aida camina igual que su difunto padre.
Bilmiyorum belkide bana öyle geldi, Ama Aida Aynı rahmetli babası gibi yürüyor.
Le decía recién al tío, el otro día vi a Aida.
Amcama geçen Aida'yı gördüğümü söylüyordum.
¡ Para tu información, mañana Aida cumple diez!
Senin bilgilerine göre, Aida yarın 10 yaşına giriyor!
Y Aida sigue allí, es su sangre, ella querrá investigar y hacernos preguntas.
Aida'da oraya girmek istiyor, Kanında var, Birşeyler bulup sorular soruyor.
El cuarto de Emin, para arreglarlo.
Emin'nin odasını. Aida için yenilemeliydik,
Para Aida, así puede tener su propio cuarto, es tiempo.
Onun kendi odası olurdu Zamanı.
- A Aida, en Tuzla.
- Aida'yı, Tuzlada.
¿ Qué cuenta Aida?
Ne diyor Aida?
Por lo menos hazlo por Aida.
En azından Aida'nın hatırı için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]