English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Barrel

Barrel traduction Turc

131 traduction parallèle
¡ Ya lo pillo, Barrel House Betty :
Şimdi anladım - Batakhane Betty
Barrel House Betty, famosa estafadora. Investíguelo.
ÜÇKAĞITÇILIK KONUSUNDA ADI ÇIKMIŞ BATAKHANE LAKAPLI BETTY
Barrel y Eddie, salgan de ahí.
Barrel ve Eddie, hemen çıkın.
- ¿ Barrel? - Fuma los tuyos.
- Kendininkini iç.
La lucha es entre tres candidatos... Alan Jones, del Partido Sensato... Tarquin Finn Olé-barril-de-galletas del Partido Simple... y Kevin Phillps-Bong, del Partido Un Poco Simple.
Luton'da üç yönlü mücadele, Alan Jones Akıllı Parti, ortada Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel, Salak Parti ve Kevin Phillips-Bong, Hafif Salak adayı.
Tarquim Finn Olé-barra-de-galleta.
Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel...
Y paran en los "Fish Chips"... y se untan los cuerpos purulentos... porque se han pasado con el sol al primer día.
Majorca barlarında balık-patates Watneys Red Barrel birası kalamar, iki parça sebze yerler. Penye plaj elbiseleriyle oturup Timothy White güneş kremini o şişko, soyulmuş, şişmiş, irinli derilerine sürerler, çünkü ilk gün fazla yanmışlardır.
Y te llevan como un rebaño al hotel Miramar o Bellevue o Bontinental... con habitaciones de lujo y cerveza inglesa... y piscinas llenas de alemanes... que construyen pirámides... y asustan a los niños y empujan en las colas.
- Kesinlikle, evet, katılıyorum. - Sürü gibi o sonu gelmez Miramar Bellvue, Continental otellerinin lüks odalarına götürülmek. Watneys Red Barrel biraları, yüzme havuzları şişko Alman işadamlarıyla dolu, kendilerini akrobat sanan piramitler yapan ve çocukları korkutan.
Y una vez por semana, excursión a las ruinas romanas... donde compras helados derretidos y cerveza inglesa.
Limonata, erimiş dondurma ve lanet olası Watneys Red Barrel birası alırsınız.
pero en este sitio...
- Sus! - "Watneys Red Barrel bile satılıyor."
Y parando al final de las bodegas Mallorquinas comprando pescado y patatas fritas y Barril Rojo Rodney y calamares y dolor de pies.
FishChips, Watney's Red Barrel birası, kalamar ve iki çeşit sebze satılan barlarda dururlar.
... y piscinas llenas por completo de Red Barrel y un gordo hombres de negocios alemanes pretendiendo ser acróbatas y formando pirámides y asustando a los niños y...
Havuzlar Red Barrel birası ve şişko Alman işadamları doludur. Kendilerini akrobat sanıp piramit yaparlar. Çocukları korkuturlar, kuyruklara dalarlar.
- y sangría de Rodney Red Barrel. - Cállese! Y una noche te llevan a un típico restaurante con local...
Bir akşam yerli atmosfer ve renklerin olduğu bir lokantaya götürürler.
Y esperando cuatro días en la pista de despegue del Aeropuerto de Luton en un paquete de cinco días sin nada de comer salvo sandwiches húmedos.
Ve beş günlük paket turda Luton Havaalanı'nda geçirilen dört gün. British Airways tipi kuru sandviçlerden başka yiyecek bir şey yoktur. Watley's Red Barrel bile bulamazsın.
Y no puede tomar un vaso de Rodney Red Barrel porque usted sigue en Inglaterra con los malditos bares cerrados cada vez que tienes sed.
Çünkü İngiltere'desindir ve susadığın zaman bar kapanır.
That's "beer barrel polka."
O "bira fıçısı polka" dansı.
Tiene un motor V8 de 4 48, 4 barrel.
Motoru 448 V8.
- Barrel.
Namlu.
Y compra un cuchillo... ... un tenedor, una cuchara... ... y un vaso.
Sonra Crate Barrel'a gidip, bir bıçak bir çatal, bir kaşık ve gitmişken bir de bardak al.
Deuce Derecha, abrir 25 Barril en una.
Deuce sağ, Split 25 Barrel Clear. Bir dediğimde.
Su mujer le dejó por un futbolista.
Eski karısı futbolcu Keith Barrel ile kaçmıştı hani?
La lista de bodas en Crate Barrel, vaya.
Crate and Barrel'a kaydolmuşsun
El Barril.
- Barrel.
Me lo vendió un ayudante de camarero de El Barril.
Barrel'daki komiden almıştım.
- Lo siento. Esta mujer no trabaja aquí y el Barril no se hace responsable de sus actos.
Bu kadın bir çalışan değil ve Barrel onun hareketlerinden yasal olarak sorumlu değil.
EN EL BARRIL A LAS 8 ¡ VIDA O MUERTE!
ÖLÜ YA DA DİRİ, 8 : 00'DE BARREL'DE.
¿ Ya fuiste a la nueva tienda Pottery Barrel?
Yeni Pottery Barrel'ı gördün mü?
Gracias. Por cierto, pendejos... la mesa de regalos es en Crate y Barrel.
Sağ ol.Bu arada hediye listemiz Crate Barrel'da hıyar herifler.
- ¿ Un qué de doble cilindro?
- "double-barrel" ne?
- Un bypass cerebral de doble cilindro.
- "double-barrel" beyin bypassıdır.
Un lugar llamado "Blue Barrel Kennels".
Mavi Fıçı Köpek Evi denilen bir yerden.
"Blue Barrel" es una clase de cactus.
Mavi fıçı bir çeşit kaktüstür.
"My penny is the Barrel of the Gun". "Remind me which side you should be on".
Mesela, "Kalemim namlu gibidir, hangi tarafında kalacağını hatırlat bana."
Mira, iremos a Crate and Barrel.
Pekala. Bak. Crate Barrel'a gideriz.
Parece que los Jordan se registraron en Barney, Tiffany's y Crate Barrel.
Anlaşılan Jordan'lar Barney, Tiffany, Crate ve Barrel'a kayıtlıymış.
Lo podrías haber conseguido más barato en el Grape Barrel.
Grape Barrel'da onu çok daha ucuza alabilirdin.
Ese tipo la domó 18 metros antes que perleara.
Bu herif yuvarlanmadan önce 20 metre boyunca barrel * yaptı.
Crate Barrel queda a cuatro cuadras para allá.
Crate Barrel 4 sokak ilerde.
Es de 3274 cilindros.
Bu 3274 barrel.
Escopeta de calibración Single-Barrel 12 con cartuchos de fogueo.
Tek atımlı, 12 fişekli pompalı, ölümcül olmayan fişekleriyle.
Solía trabajar en Cracker Barrel, en Alexandria.
Alexandria'daki Cracker Barrel'da çalışırdım.
Así que, Cracker Barrel, ¿ no?
Demek Cracker Barrel?
Es la única razón por la que pasamos por Crate Barrel.
O zaman bu Crate and Barrel'ı dolaşmaya gidebilmemiz için bir sebep.
¿ Prefieres estar mintiendo frente a los bares para que te den monedas en vez de tocar en un bar repleto en Texas?
... Frenchmen'de çalarız. - Tıklım tıklım dolu bir Teksas gece kulübünde çalmak yerine bozukluk için Apple Barrel'ın önünde şaklabanlık yapmayı mı tercih ediyorsun?
- Tocas el violín en el "Apple Barrel".
- Elma fıçısı üzerinde keman çaldın. - Evet.
Una vez conocí a Sting en un local de "Cracker-barrel".
Bir keresinde bir Cracker Barrel'da Sting'le tanıştım.
Pero ocho de cada diez veces que te vi el año pasado sólo podías hablar de si ibas a comprar un sofá de Crate and Barrel o de Pottery Farm.
Geçen yıl seni on görüşümün sekizinde konuşabildiğin tek konu kanepeyi "Crate and Barrel" den mi yoksa "Pottery Farm" dan mı alacağındı.
Crate and Barrel. No. N.T. ( Cadena de tiendas de menaje del hogar )
Kasa ve namlu.
¿ Cuándo veremos alemanes?
- Barrel?
- Esté tranquilo!
- Ve lanet Watley's Red Barrel.
Canta una polca!
"Roll out the barrel." şarkısını da söyle!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]