English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Basta

Basta traduction Turc

43,773 traduction parallèle
Garrett, ¡ basta!
Garrett, yeter artık!
- Ya basta, Gina, ¿ sí?
Kes saçmalamayı Gina, tamam mı?
¡ Basta!
Hey, hey, kesin!
Al final, con eso basta.
Nihayet bu kadarı yetti.
Ya basta de charlas. Todos tenemos un trabajo que hacer. Blair y Chuck, manteneos alejados.
Uyumak ister misin, küçük adam?
Basta de preguntas.
Bu kadar soru yeter.
¡ Basta!
Yeter!
Basta imaginar a los Tres Chiflados, Y luego quitar dos marionetas.
Üç Ahbap Çavuş'u gözünde canlandır ve ikisini kaldır.
- Basta.
- Durun.
- Basta.
- Yapma.
- ¡ Basta ya!
- Yeter!
- Basta.
- Yeter!
¡ Eso no basta!
Bu bana yetmez.
Basta.
Yeter.
Basta por hoy.
Bugünlük bu kadar yeter.
Verá, no basta con ser mejor que tu adversario.
Ama rakibinizden daha iyi olmak yeterli değildir.
Basta de espadas de madera.
Bundan böyle alıştırma yapmak yok.
¡ Basta!
- Bırak.
¡ Ya basta!
- Sessiz olun!
Jung-hye, ya basta.
- Abla, yeter bu kadar.
¿ Basta qué?
- Daha bitirmedim!
- Ya basta.
Oppa!
¡ Ya basta!
- Aman, yeter be!
- Basta un error.
- Bir hatamıza bakar.
Basta ya de rocas.
Taşları atmayı bırakır mısın?
- Ya basta.
- Bu kadar yeter.
¡ Ya basta!
Pekâlâ, yeter!
- Con la receta basta.
Tarifi yeterli olurdu.
¡ Atrajiste la ira de la venganza goblin aquí! - ¡ Basta!
Goblin intikamının öfkesini üstüne çekip onları buraya yönelttin.
¡ Ya basta!
Kes artık!
¡ Ya basta, topo! ¡ Vuelve a tu túnel o lo que sea!
Pekâlâ köstebek, bu kadar yeter!
- ¡ Bueno, basta!
- Pekâlâ, yeter!
¡ Bueno, basta!
Pekâlâ, yeter!
Dame eso. ¡ Basta!
Mikrofonu...
- ¡ Basta, mujer violenta!
Yeter, lütfen! - Seni vahşi kadın, yeter.
Jim, quiso matarme. - Ya basta.
- Jim, beni öldürmeye çalıştı!
¡ Ya basta!
Lütfen durun!
Al principio, ni siquiera sabía lo que estaba mirando.
Başta baktığım şeyin ne olduğunu bile bilmiyordum.
Al principio... no lo entendimos.
İlk başta anlamadık.
¡ Basta!
Kes şunu!
Al principio, nos dijeron que tenía artritis juvenil, pero los síntomas nunca fueron congruentes.
İlk başta söylendi. O juvenil artrit vardı, Ancak semptomlar hiç eklenmedi.
Ya basta.
Lafını bile etme.
Los países importantes como EE.UU., China, Japón y otros han ordenado la repatriación de sus ciudadanos y la noticia ya está en la prensa extranjera.
Başta Amerika olmak üzere Çin, Japonya ve diğer ülkeler vatandaşlarına geri dönmelerini söyleyecek. Bunun ardından halk her şeyi öğrenecek.
- ¡ Vamos! Ya basta.
- Gidelim hadi.
Basta de mierda.
Yeter.
- Basta, Eli.
Hayır!
PA 4736346 TOBÍAS DOMZALSKI Vamos. ¡ No, basta!
Tamam, haydi ama.
¡ Basta!
Yavaş!
¿ Lo hacemos como dice el original?
İlk başta nasıl yazıldıysa öyle yapmaya ne dersin?
Creí que era mala idea, pero piénsalo.
Başta kötü bir fikir olduğunu düşündüm ama bir düşün.
Basta.
Karar senin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]