Translate.vc / Espagnol → Turc / Bench
Bench traduction Turc
137 traduction parallèle
¡ Por todo el país! "¡ Johnny Bench lleva dos bolas!"
Johnny Bench'te iki top var.
En la estación 149th Street – Grand Concourse, en el Bronx los escritores de grafiti se reúnen en lo que llaman, "El banco de los escritores"
Grand Concourse'da 1 49'cu Street station Bronx'da, graffiticiler birlikte onları ne diye çağıralım, "The Writers'Bench."
Un día, llegaba a The Bench y le vi sentado allí, mirando hacia las piezas
Bir gün, Bench'e geldim ve onun burda oturduğunu gördüm, taslaklarına baktım.
Llegas a The Bench y lo ves como los trenes cuando se van, hacía así, sabes, tenía manchas de tinta en su ropa
Bench'e gittin ve onu gördün trenlerin gittiği gibi, o da öylece gidiyor, bilirsin, elbiselerinde mürekkep lekeleri vardı.
Lo que tenemos que hacer es reunirnos todos en la calle 149, en "The Bench"
Herkesle tanışıp ne yapacağız 149. sokakta Bench'te.
El no lo tomo asi que lo compre, es una mascara de catcher!
Johnny Bench için yapılmış bu.Gelip almamış ben de aldım.Bir top tutucu maskı.
Bench, es Tenon.
Bench! Bu Tenon!
Bench.
Bench.
Me voy a la banca que es mi lugar.
Tamam, ben gidip bench te oturuyor olacağım çünkü olmam gereken yer orası.
Atrapa a McGill y lo arroja a las bancas.!
McGill'i arkadan yakalıyor... ve onu bench e doğru fırlatıyor.
Tu contacto, nombre clave Bench Press, te llevará hasta el campamento.
Kod adı Bench Press olan bağlantı kuracağınız kişi, kampa kadar size önderlik edecek.
- Ésta es Bench Press, nuestro contacto.
- Burası Bench Press, buluşma noktamız.
Johnny Bench, Ernie Banks y Joe Namath.
Johnny Bench, Ernie Banks ve Joe Namath.
- Johnny Bench!
- Johnny Bench!
Es como si uno muriera y el otro quisiera levantar el ataúd.
Bilmiyorum. Sanki, içlerinden biri ölünce diğeri tabutla bench press ( sporda halter kaldırmak ) yapmak istiyor.
¿ Terminaron con el banco?
- Üç yıl. Bench'i kullanıyor musunuz?
Una vez entré en los vestuarios y te juro que lo vi levantando al Sr. Weed.
Bir keresinde, soyunma odasına girdiğimde, yemin ediyorum, Bay Weed'le bench-press * yapıyordu.
Los hermanos Bench apostaron a que no llega más allá de los 5.400 m.
Bench kardeşler 5400'ü geçemeyeceğine dair iddiaya girdiler.
¡ Puedo levantar 350 kilos!
360 kilo bench-press basıyorum.
Adivina quién acaba de levantar 100 kilos. - ¿ Tú?
Bil bakalım kim bench press'te 97,5 kilo kaldırdı?
Levanto 200 kg... sigo siendo el mismo cabrón, excepto...
400 Pound Bench Press basıp, önüme çıkan her o.çocuğunu ezeceğim.Şey dıında...
Sí... ¿ Excepto qué?
400 Pound Bench Press basıp, önüme çıkan her o. çocuğunu ezeceğim.
Steve Bench.
Steve Bench.
TOCINO COCIDO JOHNNY BENCH
" Hazır domuz pastırması
¡ Salsa de chocolate!
- Johnny Bench " Olamaz! Çikolata Sosu.
Tras acabar el pestillo, me fui a coger arándanos
Kapı işi bittikten sonra Cowgill Bench'e yabanmersini toplamaya gittim.
Tercera fila, piso, justo detrás del banquillo.
3. sıra, dip taraf, tam'bench'in arkası.
Pesas. Podía hacer pesas en el banco con 93 kilos.
93 kilo "bench pres" yapabiliyordum.
Es como si uno muriera y el otro quisiera levantar el ataúd.
Bilmiyorum. Sanki, içlerinden biri ölünce diğeri tabutla bench press yapmak istiyor.
¿ Cuanta peso puede levantar?
- Bench preste kaç basıyorsun?
Sí. Me lesioné los pectorales haciendo pesas.
Bench press sırasında göğüs kaslarımı zorlamıştım.
Cuando hayas terminado, el banquillo de pesas del gimnasio del segundo piso esta dañada otra vez.
İşin bittiğinde, salondaki "bench press" e bakıver, yine bozulmuş.
Puedo levantar 270 Lb.
120 kg "bench press" basabilirim.
Sí, porque transformaré toda la tienda en una de "topless"
- Evet. Çünkü sonunda ben burayı bir üstsüz Work Bench'e çevireceğim.
Tienes que salir del banco de reservas.
Burada, Bench'te bitmeyecek.
Han roto la regla más fundamental del Bench.
Siz Benç'teki en önemli kuralı çiğnediniz.
¡ Work Bench!
Vork... Benç!
Todo es totalmente normal en el Bench.
Benç'te herşey yolunda.
El Viejo Bench, ya sabe.
Bilirsiniz işte, aynı eski Benç.
¿ Son los chicos del Work Bench?
Hey siz, Vork Benç'ten misiniz?
Dios te bendiga, Work Bench.
Tanrıya şükürler olsun Vork Benç.
Sí, es sólo que... mi destino no incluye... pasar el resto de mi vida en el Work Bench.
Anlıyorum fakat hayatımın geri kalanı boyunca Vork Benç'te çalışacağımı zannetmiyorum.
Está diciendo que voy a pasar... el resto de mi vida aquí, en el Work Bench.
Söylediğine göre hayatımın geri kalanını burada Vork Benç'te geçirecekmişim.
Dejé el contenedor en Work Bench.
Taşıyıcıyı markette bıraktım.
Está tratando de convencer a Andi de volver... a estudiar a tiempo completo y renunciar al Bench.
Andi'yi koleje tam gün gitmesi ve Benç'teki işini bırakması için iknaya çalışıyor.
Bueno, por eso es que el Work Bench te salva el día.
İşte, Vork Benç bir kez daha günü kurtarıyor.
Han pasado exactamente 24 horas desde que te ofrecí... una tremenda oportunidad de avanzar en tu carrera aquí en el Bench.
Sana sunduğum muazzam kariyer teklifinin üzerinden tam 24 saat geçti.
- con el sueldo del Bench. Nunca.
-... bir ev almam mümkün değil.
Quizás sea el momento de seguir adelante. Dejar el Work Bench.
Belki de artık Vork Benç'i geride bırakmalıyım.
Volví a trabajar en el Work Bench... porque quería que todo fuera normal de nuevo.
Aslında Vork Benç'e geri dönmüştüm çünkü tekrardan normal olmak istiyordum.
Esto fue hecho para Johnny Bench.
Hepsini bir dükkanda buldum.