Translate.vc / Espagnol → Turc / Blackie
Blackie traduction Turc
394 traduction parallèle
Si tienes muchas ganas puedo ir a comprarle uno al Neguinho.
İstiyorsan Blackie'den esrar bulabilirim.
Podía ir a los Apés y conseguir buen material a buen precio, porque el que mandaba allí era un antiguo compañero de clase ; el Neguinho.
İyi mal almak için büyük yerlere gidecektim.. patron eski bir sınıf arkadaşıydı : Blackie.
El local de los Apés era de Neguinho. Pero antes ya había tenido otros dueños.
Burası Blackie'nin saklandığı yerdi.
25. 20 nuestros y 5 tuyos. ¿ De acuerdo?
yirmi tane bizim için beş senin için, Blackie.
Y se lo dio a un camello, el Neguinho.
Orayı emanetçisi Blackie'ye verdi.
Neguinho, préstame tu bici para dar una vuelta.
Bana bisikletini ver, Blackie.
El Neguinho está aquí.
- Blackie geldi.
Neguinho, has matado al tipo más legal de Ciudad de Dios.
Blackie.Şehirdeki en iyi gangsteri öldürdün.
Ese Blackie Gallagher, él otra vez.
Bu Blackie Gallagher, yine yaptı yapacağını.
Agárrate a mis hombros, Blackie.
Elini omuzuma koy Blackie.
- ¡ Blackie!
- Blackie!
No llores, Blackie.
Ağlama Blackie.
Mi madre y mi padre y la madre de Blackie, han...
Annem, babam ve Blackie'nin annesi, onlar...
Yo me llamo Edward Gallagher, pero me llaman Blackie, y él es Jim Wade.
İsmim Edward Gallagher, ama bana Blackie derler. Bu da Jim Wade.
Y ahora, Blackie, y tú, Jim, no tenéis a donde ir, ¿ eh?
Ve Blackie ve sen Jim, gidecek bir yeriniz yok değil mi?
Claro, y si no ganas, Blackie, gana Spud. Yo nunca.
Allah Allah, sen kazanmazsan Spud kazanıyor ben hiç kazanamıyorum.
¡ Oye, Blackie, déjalo ya!
Hey Blackie, dikkat et!
He tirado mucho dinero en el negocio fullero de Blackie Gallagher.
Blackie Gallagher'ın hileli batakhanesinde yeteri kadar para kaybettim.
Blackie, deja todo esto.
Blackie, bunlardan kurtul.
- ¡ Blackie, escúchame, por favor!
- Blackie, Iütfen beni dinle!
Blackie, ahora que tienes este barco, vámonos, muy lejos.
Blackie, artık bu tekne senin. Hadi gidelim buradan, uzaklara gidelim.
Blackie, ¿ por qué no aprovechas para dejar a esa panda de golfos que te rodean como moscas, y las casas de juego y las trampas y las estafas, y todos esos vicios que te rodean?
Blackie, neden bu şans işlerini bırakıp kabadayılardan uzaklaşmıyorsun? Neden özgür bir çift kuş olamıyoruz? Ve neden kumarhanelerden, düzenbazlıklardan ve yolsuzluklardan uzaklaşmıyoruz?
Blackie.
Blackie.
- ¡ Ey, Blackie!
- Hey! Blackie!
Espera un momento, Blackie.
Bekle bir dakika Blackie.
Blackie, espera un poco.
Blackie, bir dakika.
¿ Me escuchas, Blackie?
Beni dinleyeceksin değil mi?
Espera, ¿ quieres escucharme un momento?
Blackie. Dinle, bir dakika bekler misin?
No seas así, Blackie.
Böyle yapma Blackie.
- Tienes hasta primeros de año. - Gracias, Blackie.
- YıIın ilk ayından önce ödeyeceksin.
O me pagas o tú verás.
- Sağol Blackie. Ya borcunu öndersin ya da...
Mira, Blackie, te estás buscando un lío.
Dinle Blackie, tam bir baş belasısın.
No, gracias, pero podría quedarse un poco más y ver a Blackie.
Hayır, teşekkürler, biraz daha kalıp Blackie'yi göremez misin?
- Conozco a Blackie.
- Blackie'yi tanırım.
- Es que me manda Blackie. - ¿ Blackie?
- Biliyorum, fakat Blackie beni gönderdi.
¿ Qué hay de Blackie? ¿ Dónde está?
Blackie'den ne haber?
Blackie me envió a mí, Eleanor, en su busca, Jim.
Blackie beni gönderdi. Ben Eleanor, memnun oldum Jim.
- A decirle que le disculpe, y pedirle que me lleve al Cotton Club, que él se reunirá con nosotros más tarde.
- Ve üzgün olduğunu söyledi. Ve beni yani Eleanor'u Cotton Kulübüne getirmeni istedi. Daha sonra o yani Blackie, bizi tanıştırabilir, yani Eleanor ve Jim'i, son.
Blackie le ha hecho esperar, ¿ eh?
Blackie'yi mi bekliyordun?
Por fin conozco a la gaviota blanca de Blackie.
Sonunda, Blackie'nin küçük beyaz martısı ile tanıştım.
Oiga, tengo una pregunta rondando por mi mente desde que Blackie la mencionó por primera vez.
Biliyor musun, Blackie senden bahsettiğinde aklımda bir soru vardı.
¿ Por qué no hace con él lo que hacen los demás "seguirle la corriente", como dice Blackie?
Yani, neden diğerleri gibi değilsin? "Kolay kazanca dalma," Blackie'nin dediği gibi.
Pues puede ir empezando, porque pasará un rato muy muy largo hasta que llegue Blackie.
Şimdi bile başlayabilirsin, Çünkü muhtemelen Blackie'yi çok çok uzun süre bekleyeceğiz.
Pero Blackie puede llegar en cualquier momento con alguno de sus 20 secuaces pidiéndolo a gritos. Yo no.
Fakat Blackie ve 20 serserisi her neredeyse her an burada olup yaygara yapabilir.
Bueno, salude a Blackie de mi parte.
Blacki'ye benim için selam söyle.
Bueno, al menos ahora, cuando Blackie me hable de Ud., le comprenderé mejor.
Ne olursa olsun, Blackie'nin bahsettiği kadar varsın. Blackie'nin ne demek istediğini şimdi anlıyorum.
Blackie, ¿ alguna vez has pensado en el futuro más de quince minutos?
Blackie, 15 dakikadan daha fazla düzgün düşünemez misin?
Seguridad, consideración, un refugio, Blackie, un lugar en el que guarecerme de la lluvia.
Güvence, teminat, bir barınak Blackie, yağmurdan korunabileceğimiz bir yer.
Blackie, vivamos como seres humanos.
Blackie, insan gibi yaşamamıza izin ver.
- Blackie...
- Blackie...
Y el cochazo.
Şuradaki Blackie.