Bodies traduction Turc

Dead bodies in Gorky Park.

Gorky Parkta cesetler.

Bodies, corsés, portaligas.

Gecelikler, tek parçalar, jartiyerler.

Parece un concurso de preguntas y respuestas.

Alex, şurdan biz 500 tane "Bodies of Water" alalım.

Una misma alma que vive en dos cuerpos.

It's a single soul dwelling in two bodies.

Déjame ver. 40 personas confirmaron para la fiesta de Lane, y compramos 60 bodies para que los decoren.

Bir bakalım. Lane'in bebek partisine 40 kişi geleceğini söyledi. Süslemeleri için 60 tane tulum var.

¿ Qué si la gente empieza a decorar sus bodies y odian lo que hacen, y quieren volver a empezar y no tenemos suficientes porque sólo estimamos uno por cada uno?

Tulumu süslemeye başlayıp,.. ... beğenmeyip, baştan başlamak isterlerse ve herkese bir tane diye hesapladığımız için yeterince tulumumuz olmazsa?

Bueno, son buenas noticias, porque los bodies son exactamente lo opuesto a los crepes.

Bu çok iyi bir haber.

Platos y tazas cerca de la comida. Artículos de arte en la mesa de los bodies.

Tabak ve bardaklar yemeklerin yanına.

Y coman, beban y sigan decorando esos bodies.

Geldiğiniz için çok teşekkürler. Eğlenmeye devam edin.

# Bodies strewn across a dead-end street

# Bodies strewn across a dead-end street

Breaker Our bodies break

# Bedenlerimiz parçalandı #

A Paige le quedan pequeños todos sus bodies.

Paige'e bu 1 beden kıyafetler olmuyor artık.

¿ Lo ves? Está molesta por los bodies.

SBak, kız nasıl üzüldü!

# Cuerpos rotos, huesos rotos #

♪ Broken bodies, broken bones ♪

El cerebro mantiene recuerdos en un área llamada cuerpo mamilar.

Beyin, anıları "Mammillary Bodies" dediğimiz bir bölgede tutar.

Y vamos a rezar para que sea ligeramente más pequeño, porque esos bodies Marc Jacobs son un poco pequeños.

Dua edin de bebek ufak olsun zira Mark Jacobs tulumları biraz küçüktür.

Los bodies de bondage no existen.

Gimp kostümü diye bir şey yoktur.

- No, los bodies de bondages sí existen.

- Gimp kostümü gerçekten var. - Var öyle bir şey.

- Y bodies...

- Sonra bebek tulumu...

Perdón. ¿ Dónde está la estación de decoración de bodies?

Pardon. Tulum süsleme masası ne tarafta?

no tiene una estación de decoración de bodies?

Tulum süsleme masası nasıl olmaz?

Los cuerpos que vi.

The bodies I saw.

Mi madre, mi madre ya ha tejido tres bodies.

Annem, annem çoktan 3 tane tulum ördü bile.

- los bodies de los Tres Grandes.

- tulumlarımız hazır.

¿ Qué tal si ponemos los cadáveres afuera, los usamos como carnada y vemos lo que se aparece?

Eğer vücutları dışarı bırakırsak, What if we put the bodies outside, onları yem olarak kullanırsak, ne olduğuna bakabilir miyiz?

¿ Están todos...?

Their bodies are being flushed out

¿ Estás segura que tenemos suficientes bodies?

Yeterince düz tulumumuz olduğundan emin misin?

El bebé más grande de la sala. ¿ Trajiste los bodies?

Çıtçıtlı fanilaları getirdin mi?

Tienes una voz hermosa.

♪ I wanna see our bodies burning... ♪ Harika bir sesin var.