Translate.vc / Espagnol → Turc / Bombay
Bombay traduction Turc
3,842 traduction parallèle
Jefe, vamos a tener que salir.
Patron, Bombay'dan gitmek zorundayız.
Al igual que he ganado Bombay, dos veces... también ganarse a Jasmine.
İkinci kez Bombay'ı kazandığım gibi Jasmine'i de ikinci kez kazanacağım.
Hemos cerrado todas las carreteras, estaciones y aeropuertos... su propósito de llegar a Bombay era matar a Rawal... por lo tanto, lo hará sin duda tratar de huir de Bombay... pero no lo hara
Tüm karayollarını, havayollarını, istasyonları, ve havaalanlarını kuşattık. Onun Bombay'a geliş amacı Rawal'I öldürmekti. Bu yüzden kesinlikle Bombay'da kaçmaya çalışacaktır.
No hay nada que pueda hacer para detener la bomba.
Artık bombayı durdurmak için yapabileceğim bir şey yok.
¿ Y que hay entonces de que una primera bomba atrae a la multitud?
Bombayı kalabalıkta patlatırlar diye bilirdim - Evet ama burası da hiç fena değil
Y si mejor él nos dice cómo desarmar la bomba?
Ya sen bize bombayı nasıl durduracağımızı söylesen?
Soy dueño de un quitanieves, y arraigo para los pistons.
Artık bombayı durdurabilir miyiz!
Si él rearma la bomba, puede hacer como que todos morimos en el choque.
Bombayı durdurdu sadece Nasıl yapacak ki kendi de ölür
Cuando esta cosa no explote, él se dará cuenta, y ahí está la segunda bomba.
.. anlayacak ve ikinci bombayı gönderecek
Alguien más detonó la bomba.
Bombayı başka birisi tetiklemiş olmalı.
Si él está diciendo la verdad, necesidad de encontrar una bomba en 40 minutos.
Eğer doğruyu söylüyorsa bombayı 40 dakika içinde bulmalıyız.
Pero antes de detonar la bomba, debemos resolver un problema crítico.
Evet fakat annenin sana söylemediği şey bu bombayı infilak ettirmek için küçük ama çetrefilli sorunu çözmemiz gerektiği.
- Vamos, ¿ dónde la encontraste?
- Bombayı nerede buldun?
Tienes que arrojarla.
Anlamak zorundasın. Bombayı atman gerekli.
Estarán hablando de esta bomba por años.
Bu bombayı yıllarca konuşacaklar.
Cuando tire la bomba, yo... Quiero que... ya sabes, que tengas a alguien, ya sabes, que tengas eso.
Bombayı attığımda yanında biri olsun istiyorum, şeyin olsun istiyorum.
Las lluvias de Bombay.
Bombay yağmurları.
Es entonces cuando mi teléfono de Bombay se encendió.
Bombay'dan telefon gelmişti.
Antes que dejemos caer el hierro, necesitamos una autorización final del comando y necesitamos una identificación visual positiva de la identidad del objetivo.
Bombayı bırakmadan önce,... üsten son bir yetki almamız gerekiyor,... ve hedefin kimliğinin doğrulanması.
No somos como los atletas de combate quienes suelta el hierro y despegan.
Yani, bizler Fighter pilotları değiliz bombayı bırakıp geri dönelim.
Quizá se quedé aquí, y el jeep regrese con 5 personas más, y una furgoneta llegue con 10 más y entonces no soltamos el hierro.
Belki burada kalır,... ve sonra o jip beş kişiyle daha geri döner,... ve 10 kişilik bir minibüs daha gelir, ve bombayı fırlatmayız.
Para comprobar cómo su oficina Omar ayudó a hacer la bomba sucia
Omar'ın ofisinde o kirli bombayı nasıI yaptığını kontrol etmek için.
¿ Cómo tomamos un dispositivo nuclear allí?
Oraya bir nükleer bombayı nasıI götüreceğiz?
Alguien podría haber escuchado nuestra disparos y podrían dar lugar a la bomba
Birileri silah seslerini duymuştur ve bombayı tetikleyebilir.
Hoy es el día que has encendido la bomba que destruirá nuestra vida.
Hayatımızı mahvedecek saatli bombayı ateşledin.
Instituto Bombay Scottish.
Bombay İskoç Lisesi.
Primero, encendemos la bombarda.
Önce, bombayı yakıyoruz.
Se dice que los Pinkerton tiraron la bomba.
Bir Pinkerton'ın bombayı attığı söyleniyor.
Vi que la bomba dejaba su mano.
Bombayı elinde gördüm.
¿ Cómo puedo detener una bomba si no conozco el objetivo?
Hedefi bilmeden bombayı nasıl durdurabilirim?
¡ Encuentren la bomba!
Bul onu, bombayı bul!
Usa la carga térmica y explótala.
Termo-bombayı kullanıp patlat o halde.
¿ Hay alguna otra manera de activarla?
Bombayı etkinleştirmenin başka yolu var mı?
La única manera que puedas reportar esto ahora is activar la bomba.
Bunu rapor etmenin tek yolu, bombayı etkinleştirmek.
Si activo esa bomba, se termina todo.
Eğer bombayı etkinleştirirsem, her şey biter.
Así es que pon una bomba en el gran río por allí.
Bende bombayı şu ilerideki büyük nehre attım.
En unos momentos, mis hombres entrarán y congelarán el dispositivo.
Bir kaç saniye içinde adamlarım oraya gelip bombayı etkisiz hale getirecekler.
Una vez se haya completado, nuestra unidad móvil desechable entrará a eliminarlo.
Bunu yaptıklarında mobil bomba imha birimi bombayı oradan çıkarmak için içeri girecek.
La bomba que usó, la construí yo.
Kullandığı bombayı ben imal etmiştim.
Nick, regresa con el auto ¡ o harás detonar la bomba que activaste cuando encendiste el motor!
Nick, arabayı hemen çevir. Yoksa motoru çalıştırdığında aktive olan bombayı patlatırım.
Si completas la ronda a tiempo, ¡ desactivaré la bomba!
Raundu zamanında tamamlarsan bombayı etkisiz hale getiririm!
Desarma la bomba.
Bombayı durdur.
¡ Desármala!
Bombayı durdursana be adam!
- Quita esa granada de aquí.
- Kaldır şu bombayı.
Coloca el pasador de seguridad y dame esa granada.
Emniyet pimini geri tak ve bombayı bana ver.
Dame la granada.
Bombayı ver.
Coches, autobuses, folletos : En Bombay todo se atasca.
Arabalar, otobüsler, uçaklar hepsi Mumbai trafiğinde sıkışıp kalıyor.
Voy a Bombay.
Bombay Merkez İstasyonu'nda iniyorum.
- Mira, no soy el... Mira, deténlo, ok?
Bak bilmiyorum ben yapamdım bombayı
Bombay esta semana?
Bu hafta bir gün belki?
Entrenada en el sistema de Mumbai.
Şimdi Bombay Sisters'ta öğretmen.