English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Bonneville

Bonneville traduction Turc

77 traduction parallèle
PLANICIES BONNEVILLE el mayor salar del mundo
BONEVILLE TUZ OVALARI
¿ Por llevarte sano y salvo en un auto flamante?
Mükemmel bir Bonneville'de güvenli taşıma için mi?
Bravo, tuve este'85 Bonneville y las molduras laterales Simplemente no se quedará...
Evet 85 Model bir Bonewille'im var ama kenar bantları çıkıp duruyor...
Y operaríamos desde Bonneville, Yutah.
Demirleyeceğimiz yer Bonneville, Utah.
Me marcho a Bonneville, está en Yutah.
Ben Bonneville, Utah'a gidiyorum.
Hablando de tipos nerviosos imagínense a Kirk frente a unos chicos que le arrojaron huevos a nuestro auto.
Eğer gerginlikten konuşmak istiyorsan Kirk'e - Bonneville'imize yumurta atan çocukları sormalısınız.
- Un Pontiac Bonneville azul.
- Mavi bir Pontiac Bonneville.
Ahora estoy en el Bonneville.
Artık Bonneville'de kalıyorum.
LAGO SALADO DE BONNEVILLE
Bonneville Tuz Ovası Uluslararası Otoyolu
Por eso tengo que ir a Bonneville.
Bonneville'e de bunun için bakacağım.
No se lo he dicho a nadie, no me veo en Bonneville, al menos este año no.
Fran, bunu kimseye söylemedim ama Bonneville'e gidebileceğimi hiç sanmıyorum. Zaten bu yıl artık gidemem.
El plan es ir hasta Timaru, y luego mi moto y yo cogemos el barco hasta EE UU, el sábado llegaremos a Los Ángeles, me compraré un coche allí, y conduciré hasta Utah, a las salinas de Bonneville.
Bu plan Timaru'ya gidip oradan da motosikletimle Los Angeles, Amerika'ya giden gemiye binmek için. Gemi Cumartesi günü kalkıyor. Los Angeles'dan da bir araba satın alıp Utah Bonneville'deki Tuz Çölleri'ne geçeceğim.
El tiempo que me lleve llegar a Bonneville y volver.
Bonneville'e gidip geri dönmek ne kadar zaman alıyorsa.
Tengo que hacer un remolque para llevar mi moto a Bonneville.
Motorumu Bonneville'e götürmek için derme çatma bir römorka ihtiyacım var.
Tengo que llegar a Bonneville el día 23.
- Sana iyi para veririm. - Kusura bakma dostum. 23'üne kadar Bonneville'de olmam lazım.
Bonneville. No me lo puedo creer, he llegado.
Bonneville, buna inanamıyorum.
El año que viene vuelvo a Bonneville.
Seneye de Bonneville'e gideceksem tabii.
Volvió 9 veces a Bonneville y batió varias marcas.
Birçok kara hız rekoru kırmak için Bonneville'e tam dokuz defa gitti.
Por suerte, nuestro auto es un Pontiac Bonneville, modelo 1967.
'67 Pontiac Bonneville'imiz olduğu için şanslıyız.
Bonneville verde, ¿ verdad?
Green Bonneville, değil mi?
El punto es que dos días después, me la cogí hasta el cansancio en un Bonneville mientras tu madre compraba mis medicinas.
Varmak istediğim şey, iki gün sonra onu altına edene kadar düzdüm. Annen otumu sararken biz arabanın arka koltuğunda işi becerdik.
Juega a este fin de semana, espectáculo en el Bonneville.
Bu hafta sonu Bonneville'de çalacaksın.
Sí. Hablando de los peores accidentes, ¿ qué tal el de Tommy el año pasado en Bonneville?
En kötü kazalardan konu açılmışken Tommy'nin geçen yıl Bonneville'de yaptığına ne dersiniz?
Dios, tengo ese Bonneville del 64 verdaderamente divertido que hizo ese diseñador, Nudie.
Tanrım, gerçekten eğlenceli 1964 model Pontiac Bonneville'm var. Tasarımcısı çıplak aktris.
¡ Mire mi Bonneville!
Bonneville'ime bak!
Creo que se acaba de ir en un Triumph Bonneville T.T. del'66.
Sanırım 66 model Triumph Bonneville TT'ye binip gitti.
- Sí, 100 %. Tengo una. Bonneville 68.
68 Bonneville.
- ¿ Motor Bonneville?
- Bonneville motor mu?
Del tipo que sientes cuando tus amigas llaman para decir que el LeSabre de tu marido ha sido visto en el aparcamiento de cierto motel, con su secretaria bonneville.
Kocanın Lasebre marka arabasını, bilinen bir motelin park alanında... yanında sekreteriyle görüldüğünü... söylemek için bir arkadaşının... seni aradığında hissetiğin duygu.
Debes registrar la Bonneville a tu nombre si aún la tienes.
Hala sendeyse Bonneville'in ruhsatını kendi üzerine alman gerek.
Bonneville es... como estar en la superficie de la luna...
Bonneville ayın yüzeyinde olmaya benziyor.
Bonneville cambió mi vida.
Bonneville hayatımı değiştirdi.
Bonneville, esa sola palabra produce escalofríos en la gente...
Bonneville. Tek bir kelime insanın tüylerini diken diken ediyor.
Este es "el lugar", el santo grial, todo el mundo sabe lo que es Bonneville.
İşte bu, bu işin Kutsal Kasesi, dünyada herkes Bonneville'i bilir.
Bonneville es una pista de 16 km, y vas a fondo por 5 o 6 km es un lugar muy poderoso.
Bonneville 10 millik bir yarış sahası, ve 3, 4 mil boyunca en yüksek hızınızla saatte 200 mille gidiyorsunuz. Bulunmak için çok güçlü bir yer.
Aquí es lo mismo!
Bonneville'e gitmek gibi. Tamamen aynısı.
Es básicamente el Liam Bonneville del medio oeste. ¿ Liam Bonneville?
Adam, adeta Orta batı'nın Liam Bonneville'ı.
¿ El chico malo del Departamento del Interior?
Liam Bonneville? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yaramaz çocuğu?
PROPUESTAS DE LIMPIEZA RÍO Y LAGO Liam Bonneville la usó para humillar a los empleados, pero...
Liam Bonneville, personeli küçük düşürmek için kullandı hatta, ama zaten haytanın tekidir.
- Liam Bonneville va a estar ahí.
- Ben... Liam Bonneville de gelecek.
¿ Liam Bonneville?
Liam Bonneville?
Liam Bonneville leyó mi propuesta. ¡ Vaya!
Liam Bonneville benim teklifimi okumuş.
¡ Liam Bonneville me pone nerviosa!
Liam Bonneville yüzünden heyecanlandım.
Una Triumph Bonneville T100 del 2008.
Triumph Bonneville T100 2008.
Han batido el récord de velocidad aquí en Bonneville.
Bonneville'de kara hız rekorunu kırdılar.
¿ Sigue conduciendo el Pontiac?
Hala Bonneville'e mi biniyorsunuz?
Todos andaban en sus Bonnevilles, mientras yo iba en mi Harley.
Herkes Bonneville'lerine binmişti, bir ben Harley'imdeyim.
¿ Todavía tienes tu Bonneville?
- Senin Bonneville duruyor mu?
En Bonneville todo va muy rápido.
Bonneville'de de her şey gerçekten çok hızlı.
Aquí estoy, Bonneville.
İşte Bonneville.
Adiós, adiós, las echaré de menos. El Bonneville de Joe.
Joe'nin arabası.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]