Translate.vc / Espagnol → Turc / Bonny
Bonny traduction Turc
147 traduction parallèle
- Bonny.
- Bonnie.
Bonny, Gary, no molestéis a estos señores.
Bonnie, Gary, buraya gelin. Onları rahatsız etmeyin.
¿ Para quién trabaja Bonny? eso es lo esencial.
Bonny'nin kim için çalıştığını öğren.
El inspector Bonny a veces trabaja por su cuenta.
Müfettiş Bonny genelde tek başına çalışır.
¿ Te vas? Quiero hablarte, Bonny.
Seninle konuşabilir miyim Bonny?
Escucha, Bonny, ponte en su lugar.
Kendini onun yerine koy.
¿ Le parece bien, Bonny?
Hoşuna gitti mi Bonny?
Pero detrás está el inspector Bonny.
Ama Müfettiş Bonny bu işin peşinde..
Pues lo he visto en el despacho de Bonny.
Buna rağmen bir kopyasını Bonny'in masasında gördüm.
A Bonny ya no le interesa tu dosier.
Yapabileceği en kötü şeyi zaten yaptı...
¿ Sabes lo que trama Bonny?
Bonny nerede tatil yapıyor biliyor musunuz?
¡ No es idiota ese Bonny!
O aptal biri değildir.
Desconfía del Inspector Bonny.
Müfettiş Bonny'e dikkat et.
¿ No estás de vacaciones, Bonny?
Tatil yapmıyor musun Bonny?
Sr. Inspector Jefe : ¡ mis saludos!
Baş Müfettiş Bonny... Saygılar.
Al final un funcionario me dijo : "Lo tiene Bonny".
Sonunda Bonny'de olduğunu öğrendim.
y fui a ver al Inspector Jefe Bonny, que tenía el dosier.
Baş müfettiş Bonny'i görmeye gittim. Dosya ondaydı.
Bonny conocía muy bien el'dosier Alexandre'.
Bonny dosyayı çok iyi biliyordu.
¿ El inspector Bonny no le dijo por qué tenía el dosier?
Müfettiş Bonny neden dosyanın onda olduğunu söyledi mi?
¿ A ti, por qué te interesa este dosier, Bonny?
Bu dosya ile neden ilgileniyorsun Bonny?
Ten cuidado, Bonny, no eres intocable.
Dikkatli ol Bonny... sen dokunulmaz değilsin.
Seguramente Bonny hizo también un informe, pero yo no lo conozco.
Bonny de bir rapor hazırlamış olmalı. Ama hiç duymadım.
Pero recuerda, Bonny, por tu propio interés, lleva el asunto con prudencia.
Ama unutma Bonny... kendi güvenliğin için dikkatli ol.
Tu saldrás como quieras.
Ne istersen onu Bonny.
El ex-inspector Bonny está declarando.
Eski Polis Şefi Bonny şu an ifade veriyor.
Lawrence J. Burrows 11653 Bonny Meadow Lake
Lawrence J. Burrows. Meadow Yolu 11653 numara, Forest Hills.
Bonny Al Príncipe.
Gürbüz Prens Al.
Pero Bonny sí.
Ama Bonny korkuyor.
No entiendo. ¿ Quién es Bonny?
Anlamıyorum. Bonny de kim?
¿ Quién es Bonny?
Bonny kim?
Me llamo Bonny.
Benim adım Bonny.
Bonny Castle.
Bonny Castle.
En ella había un castillo y decía "bonny castle".
Kartın üzerinde "Bonny Castle" ( Güzel Şato ) hakkında bir çizim vardı, diyordu.
¿ Con Bonny?
Bonny'le?
Nadie te ama, Bonny.
Seni kimse sevemez, Bonny.
Eres una puta, Bonny.
Sen bir fahişesin, Bonny.
Fui tu primer hombre, Bonny.
Ben senin ilk erkeğindim, Bonny.
¿ Te refieres a Bonny?
Bonny'nin mi?
Sí, Bonny.
Evet, Bonny'nin.
Bonny dijo que ahí pasarían desapercibidos, y tenía razón.
Bonny oraya farkedilmeden gidebileceklerini söylüyordu, ve haklı da çıktı.
Bueno, ésa era la historia de Bonny.
Bunlar artık Bonny'nin hikayeleri.
El no podía vivir en su mundo.
O Bonny'nin dünyasında yaşayamazdı.
Bonny, no te sienta bien este tipo de compasión.
Bonny, merhamet sana hiç yakışmıyor.
No a Julia Russell no a Bonny Castle.
Julia Russell'ı değil. Bonny Castle'ı değil.
Me decepcionas, Bonny.
Beni hayal kırıklığına uğrattın, Bonny.
Sí. Bonnie Tyler.
Evet, Bonny Tyler.
Bonny, si vamos a ser socios tenemos que aclarar estas cosas.
Bonny, eğer ortaklık kurabilirsek daha dürüst işler yapmalıyız.
- Pero, Bonny...
- Ama Bonny...
Me sorprende que digas eso, Bonny.
Bunu söylemene çok şaşırdım, Bonny.
En este momento no recuerdo ninguno, señor. Están, por supuesto, Bonny y Clyde.
Bonny ve Clyde var, tabi ki.
Le prometí a su madre que iría. Soy Bonny, abran la puerta.
# Çünkü her zaman beni yanına çeker Neşem yerine gelsin isterim #