Translate.vc / Espagnol → Turc / Boom
Boom traduction Turc
2,108 traduction parallèle
- plante una bomba. - El asesino espera a que Lambert se marche de la fiesta, lo sigue... y cuando el auto se acerca lo suficiente al barranco, activa el interruptor y boom, el auto explota y se sale de la carretera.
Katil, Lambert'in partiden ayrılmasını beklemiş takip etmiş, araba vadiye yaklaştığı sırada düğmeye basmış ve bum araba infilak ederek yoldan çıkmış.
Además, es un "baby boom".
Ayrıca 50'lerde doğan nesilden.
OH, hey que paso con lo de boom boom room?
Bu arada Boom Boom Room'dan naber?
Estamos tratando de ir al boom boom room esta noche
Bu gece Boom Boom Room'a akmaya çalışıyoruz.
Ooh Al Boom boom room?
Boom Boom Room mu? - Hayır.
Boom.
Güm.
¡ Y boom!
Buyur.
¡ Boom!
Boom!
Le está contando la historia del instituto de cuando recogió el balón y corrió para hacer un touchdown... y ¡ boom!
İmkanı yok. Lisede yere düşen topu alıp gol yapışı hikayesini anlatıyor. Ve budur işte!
- "Boom, kaboom".
- Anladım. Boom, kaboom.
Me agaché para recoger la camisa de la silla, y entonces bum... un disparo.
- Sandalyeden gömleğimi almak için eğildim, - sonra boom... bir silah sesi.
- coge su camisa... La bala vuela a través de la mosquitera, rasga mi cuello y entra directa en tu brazo. - Boom.
- gömleğini alıyor...
Problema resuelto.
Boom! Problem çözüldü.
¡ Bang, bang, boom, boom!
Bam, bam, bum, bum!
¿ Bang, bang, boom, boom?
Bam, bam, bum, bum?
Cuando fue el boom del gas en los años 40 y 50... muchas personas aquí se hicieron ricos. FUNERARIA LEGGETT
40 ve 50'lerdeki gaz fiyatlarındaki artış sırasında buradaki pek çok insan zengin oldu.
Uh, estos son mis hermanos de la fraternidad. Este es Jared. Boom.
Beyler.. bu Chris ve babası Ted bunlar da arkadaşlarım
Boom.
Boom.
Porque escuchamos un horrible boom sónico justo antes de que el elevador desapareciera.
Çünkü asansör güle güle demeden önce oldukça rahatsız edici çınlayan ses patlaması işittik.
Si soy tan Shershow, ¿ cómo es que el verdadero Shershow me ha pedido que oficie su boda? Boom.
Madem yeni Shershow benim, nasıl oluyor da gerçek Shershow benden nikahını kıymamı istiyor?
Solo tengo que crear una onda modificada de ultra baja frecuencia, tomar el control un poco de tiempo de la transmisión del Seafarer de la Marina de los U.S. y entonces boom.
Ultra düşük frekans dalgası oluşturup kısa bir süreliğine Amerikan Donanmasının Seafarer vericisine sızmamız gerek.
Muestrale un fajo de billetes, llénala con algún ron de Malibú, dile que estás saliendo con alguien, y luego.. ¡ boom!
Bir tomar para göster, Malibu romu içir, başkasıyla çıktığını söyle ve bom!
Boom!
Bum!
Boom. Nos vemos mañana, hermano.
- Yarına görüşürüz kardeşim.
¡ Boom! ¡ Humillado!
Ezdim!
¿ Boom Boom...?
Bum Bum mu?
¡ Boom Boom! La pelea de hoy está programada para tanto como dure hasta que se produzca un K.O. o alguien se rinda.
Bum Bum! Bu gece dövüş, birisi nakavt oluncaya ya da pes edinceye kadar sürecek.
Boom, la clavé.
Bitir işini.
¡ Boom!
Bom!
Sí, salimos un par de meses, entonces, de repente, boom, ningún mensaje, ningún e-mail, ni siquiera contestar a la puerta.
Evet birkaç ay çıkmıştık sonra birden küt diye ne bir mesaj ne bir e-mail hiçbir şey söylemeden tekmeyi bastı.
Boom, hecho.
Tamamdır.
La victoria de Bobby Fischer sobre Boris Spassky en 1972 causó un boom sin precendentes en el ajedrez en los EEUU, y revolucionó el ajedrez en el mundo entero.
Bobby Fischer'ın, 1972'de Boris Spassky'e karşı kazandığı zafer, ABD'de satrancın benzeri görülmemiş şekilde patlamasına ve Amerika ve dünyada oyunun tanınmasına sebep oldu.
Si los pones juntos, es fácil predecir que explotarán. ¡ Boom!
Bunları bir araya getirdiğinizde ateşle barut gibi olurlar!
¡ Y entonces boom!
Ve sonra vurdu!
Si no escalas hacia ese cañón, la rutina será todo un "boom boom" y no un "pow"
Eğer o topun üstüne çıkmaz ve gösteriyi yapmazsan sadece "bom, bom" olur ama "vay be" olmaz.
Boom, 50 pavos del Daily Star.
Hop, Daily Star 50 paundu basacak.
Desde muy abajo, boom shakalaka, ¡ está muerta!
Ve bir anda, abra kadabra, ve o öldü!
Muy bien, lo que haces es golpearse entre sí de ida y vuelta, boom, boom, boom Hasta que un tipo atrapa al otro muy bueno.
Şöyle olacak.. ... birbirinize peşpeşe vuruyorsunuz boom, boom, boom ta ki biri diğerinden yorulana dek..
- ¡ Toma ya!
- Boom.
Ese es boom poblacional más rápido de la historia.
Bu tarihteki en hızlı nüfus patlaması.
Boom hizo la dinamita.
İçinde patlasın.
Whoo! Boom!
Bum!
Boom! Boom!
Bum!
Creo que el gran Dodge recibió un gran boom.
Sanırım Dodge'um öldü.
No me lo imagino.
Boom.
¡ Boom!
Bum!
No... no nos estamos involucrando.
Boom!
Boom.
Girin!
¡ Boom!
20 çarpı 3.
Boom Boom.
Bum Bum.
Del tipo que hace boom.
Patlayan cinsten.