English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Bow

Bow traduction Turc

266 traduction parallèle
Y los agentes de policía de la comisaría de Bow Street.
Bow sokağındaki Yabancılar Şubesi'nin polis memurları.
- ¿ Dónde estamos?
- Neredeyiz? - Ox-Bow'da.
- En Ox-Bow. Ahí están.
İşte oradalar beyler.
A mí me suena a campanas tocadas por ángeles.
Bana Bow kilisesi çanlarını anımsatıyor. Bilirsiniz, iplerini küçük meleklerin çektiği çanlar
Tendré que llevármela y entregársela a las autoridades en Bow Street.
Alıp Bow Sokağındaki yetkililere teslim etmeliyim.
No puedo ir al pueblo hasta que cojan al asesino.
Bu yüzden benimle Broken Bow'a geliyorsun.
Así que va a venir a Broken Bow conmigo.
Seni götürüp Sheriff'e teslim edeceğim.
¿ Usted es...
Seni Broken Bow'a götüreceğim.
Chris? Voy a llevarle a Broken Bow.
Senin işlediğin cinayeti, Lane ödemeyecek.
Pueden llegar a Broken Bow esta noche, si no hay tormenta.
Fırtına çıkmazsa, ikiniz de bu gece Broken Bow'a ulaşabilirsiniz.
¿ Espera que volvamos a Broken Bow para que le puedan colgar?
Broken Bow'a geri döndüğünde asılmayı bekliyor musun?
¿ Conoce algún médico en Broken Bow?
Broken Bow'da tanıdığın bir doktor var mı?
Este explorador ha visto cabalgar a 10 hombres hacia Broken Bow.
Bu gözcü Broken Bow'dan on atlı gediğini görmüş.
Está acusado de matar a un tasador oficial en Broken Bow.
O, Broken Bow'da ayar bürosu memurunu öldürmekle suçlanıyor.
Si consiguen llegar a Broken Bow quedaremos al descubierto.
Şayet biri Broken Bow'a geri dönerse, tüm bölge alarma geçer.
Ella conoce a uno en Broken Bow. Puedo ir a por él y volver mañana.
Broken Bow'da kızın tanıdığı bir doktor var.
A menos que vayas a Broken Bow.
Sen Broken Bow'a gidebilirsin.
Envíe un hombre a avisarlos. No.
Broken Bow'a gelmeden önce onları uyramak için birini gönder.
Chow Suey Bow...
Soslu domuz eti.
- ¿ En Bow?
- Bow Sokağı mı?
"Alekhine vs Bolgojubow" Bol-go-ju-bow
Alekhine Pokolokov'a karşı... Pokolikov.
Como barco y embarcación, pero no como arco y rama.
"Gemi" ve "tekne" de de aynı durum, ama "bow" ve "bough" başka.
Debo ir a Medicine Bow por un prisionero.
Oh, Bir mahkum için Medicine Bow'a gitmeliyim.
Clara Bow.
Clara Bow.
- Oh, esa no es Clara Bow.
- O Clara Bow değil.
- Es Clara Bow al principio.
- Clara Bow'un gençliği.
- Un Roadmaster, BOW 404.
- Roadmaster, BOW 404.
Clara Bow lo invita a un fin de semana privado y le pide que traiga todas sus personalidades.
Clara Bow onu bir hafta sonu davet eder... ve bütün kişiliklerini getirmesini söyler.
Absolutamente. Nos tomó casi la tren de medianoche a la ciudad de Bow-Guau.
Az kalsın gece yarısı treniyle Köpek Şehrine gidiyorduk.
No Bow, no nos apresuremos No queremos ningún problema
Hayır Bow, acele etme. Sorun çıksın istemeyiz.
El mio es Bow
- Benim adım Adam.
Tú eres el tontol, si piensas que puedes detenerme Hey, ¿ qué está pasando aquí?
Beni durdurabileceğini düşünüyorsan aptal olan sensin Bow.
Bow, tú dirige el ataque por el oeste
Bow, sen batıdan saldır.
Han detenido a Boone y ahora mismo está en la comisaría de Bow Street.
Boone'u tutukladılar şu anda Bow Caddesi'ndeki Polis Merkezinde.
- ¿ Cómo está haciendo el arco de Tri-Oceanic?
- Tri-Oceanic ne yapıyor, Bow?
Aquí tengo algo para ti, Bow.
Senin için birşey var, Bow.
- Afloja, Bow.
- Aç şunu, Bow.
Bow, ¿ estás bien?
Bow, İyi misin?
Y esta enfermedad, ¿ mató a Bow?
Ve bu hastalık, Bow'u öldürdü öyle mi?
Sixpack y Bow están muertos.
Sixpack ve Bow öldü.
Le acusan de asesinato en Broken Bow.
Broken Bow'da cinayetten aranan biri.
¿ Es muy grande Broken Bow?
Broken Bow nasıl büyüdü?
Ve a Broken Bow.
Broken Bow'a gidin.
Parece bastante improbable, Bow
Olası görünmüyor Bow.
Gusto en conocerte Adam
- Benimki de Bow.
Glimmer, he vuelto Bow, dónde has estado.
Glimmer, ben döndüm...
Yo... oh
Bow, nerelerdeydin, ben...
Todo el mundo listo, Bow...
Herkes hazır Bow.
¡ Bow!
Bow!
Bow, ¿ estás bien? ¿ Por qué Cawl?
Bow, iyi misin?
Excelente tiro Bow
Harika atış Bow.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]