English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Cajún

Cajún traduction Turc

169 traduction parallèle
Viejo Cajún.
Seni eski kurt.
SOPA CAJÚN Y CANGREJO DE RÍO
CAJUN USULÜ BAMYA KEREVİDES
- Me encanta la comida cajún.
- Cajun ( Fransız-Kanada ) yemeğine bayıldım.
Sabes, mi madre es un cuarto cajún.
Aslında, benim annem çeyrek Cajun.
"Elvis era un cajún"
# Elvis bir Cajun'du
"Tenía corazón cajún"
# Onda bir Cajun kalbi vardı
Elvis no era cajún.
Elvis Cajun falan değildi.
Les llamo papas fritas cajún.
Onlara kajun soslu patates kızartması diyoruz.
- Me encanta la cocina cajún.
- Cajun ( Fransız-Kanada ) yemeğine bayıldım.
- A la víctima la buscaban y tiraron tierra encima, al estilo cajún.
- Kurban yerel polisin aradığı biriydi. Böylece olay hasır altı edildi. Güney usülü.
Siempre supe que tenías debilidad por ese cajún.
Fransız'a karşı bir yumuşaklığın olduğunu düşünüyorum.
Eso pensarás tú, cajún.
Kendi adına konuş Fransız.
¿ Dónde está el cajún?
Fransız nerede?
Lleva 20 años en Nueva Orleans y sigue sin distinguir la comida criolla de la cajún.
20 yıldır New Orleans'ta yaşıyor ama halen Kreole ve Kajun mutfağını ayırt edemiyor.
EL CORAZÓN DEL PAÍS CAJÚN
- Louisiana Cajun Topraklarının Kalbi
Guiso de tofu al cajún.
Meksika tarzı Tofu Gumbo.
Hace un año, era la fusión Cajún. Hace un mes, mejillones belgas.
Geçen yıl eritme peyniri vardı, geçen ay Brüksel'den midye vardı.
Medio cajún.
Yarı Cajun.
¿ Los curanderos cajún?
Şu Cajun iyileştiricilere?
Sí, bueno en ese caso, tomaré pez gato al Cajún sobre tallarines tailandeses y la... salsa de papaya y mango a un lado.
Madem öyle ben tai erişteli kedi balığı kızartması ve... Acılı papaya mangosu istiyorum.
# Gonna see my girl She's a Cajun queen
* Benim kızı göreceğim, o bir Cajun kraliçesi *
Ella no es más que desecho de inmigrantes.
O kız Cajun pisliğinden başka bir şey değil.
Nadie conoce el pantano como un inmigrante.
Hiç kimse bataklığı bir Cajun kadar iyi bilemez.
Asentamiento de inmigrantes.
Cajun köyü.
Una diosa cajun, tío.
Bir Fransız tanrıçası, adamım.
Una diosa cajun.
Bir Fransız tanrıçası.
No es tan excitante como :
Senin Clyde the Cajun ile yemek pişirme kadar heyecanlı değil.
Además, la comida de aquí me mata.
Ayrıca, Cajun yemekleri beni mahvediyor.
- ¿ Del restaurante Cajun o del Deli?
- Salamlı mı peynirli mi?
Con ustedes, Navidades Tropicales a la Antigua con Bob Goulet.
Bob Goulet'in eski zaman Cajun Noeli ise.
Prueba el rehén en cazuela.
- Şefin önerisini denemelisiniz! - Cajun baharatlı.
Los cajun siempre han apretado al pez de la pasión.
- Hayır! Cajunlardan bu yana, tutku balığını ezmek bir gelenektir.
¿ Suficiente, Cajun?
Yeterli mi, Fransız?
¿ Es el de Cajun?
Şu Kanadalı herif mi?
- No era Cajun.
- O Kanadalı değildi.
- Creí que era Cajun.
- Ben öyle sanmıştım.
A las damas de honor también. Éste no es el país de Cajun, cariño.
Biz gelinin Nedimesinide öperiz.
- Estoy bien. Juega al pool, Cajun.
- Sorun Yok Bilarda Oynamaya Devam.
- Cállate, Cajun.
- Başarabilir, Fransız.
Gracias, cajún.
Sanırım. Kaçıyorlar!
Te toca a ti, Cajun.
Sira senin, Fransiz.
El Cajun asesino ha escapado.
Fransiz suikastçi bizi atlatti. Gambit nerede?
¡ Sal de aquí, Cajun!
Gidelim buradan, Fransiz!
De Cajun, pulse 4.
Cajun için 4 ü,
Dile que es asado.
Cajun olduğunu söylersin.
Yo quiero Carpa de Cajun.
Ben yayın balığı alacağım.
Es estilo Nueva Orleans.
Cajun.
¿ Aceitunas rellenas?
"Cajun" zeytini mi?
Bien, hurra... Espero que les guste la comida Cajún.
Umarım hepiniz Cajun yemeği seviyorsunuzdur.
Ya sabes, es un pastel de Cajun.
Ne de olsa "Cajun" turtası.
- Halibut estilo Cajun.
- Cajun tarzı Halibut.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]