Translate.vc / Espagnol → Turc / Canciôn
Canciôn traduction Turc
457 traduction parallèle
Yo he leído la Canciôn de Salomôn y los Salmos muchas veces.
Neşideler Neşidesi ve Mezmurları defalarca okudum.
Yo estoy cantando esa cancion. Pon el café.
Şarkıyı ben söylüyorum.
Incluso los niños han hecho una cancion...
Adına şarkılar bestelendi.
Fue una cancion de los soldados alemanes.
Alman askerlerinin şarkısı.
En la sensacional cancion Corre Que Viene La Policia.
Ve sansasyon yaratan hüzünlü parçası "Fast Ride in a Patrol Wagon."
Denos una cancion.
Söyleyin.
- He escrito una cancion.
- Minik bir şarkı yazdım.
No creo que esta cancion sea para mi.
- Şarkı için uygun sanmıyorum.
Lo que quiero decir es que no me apetece cantar esta cancion.
Bu şarkıyı söyleyebilecek durumda hissetmediğimi söylemeye çalışıyorum.
? Vas a cantar la cancion o no?
Bu şarkıyı söylüyor musun, söylemiyor musun?
- No quiero cantar la cancion.
- Şarkıyı söylemek istemiyorum.
Como les ha dicho Eddy, la cancion va dedicada a la Division 1 51.
Eddy'nin de dediği gibi bu şarkı, 151. Tugay için.
Oh, cual es el nombre de esa cancion?
Neydi o şarkının ismi?
La misma cancion. pero esta vez es muy diferente.
Hep aynı terane. Bana inanmadığını biliyorum ama bu sefer farklı.
- Canten otra cancion.
- Bir tane daha.
Oh... por cierto ese tal Ohara Shusui ha estado popularizando una cancion extraña...
Oh... neyse... şu Ohara Şusui kardeş köylüye acayip şarkılar öğretiyor.
Me gusta, es una bonita cancion... ¿ no?
Severim. Güzel şarkıdır, haksız mıyım?
¿ Por que no te vas a escuchar alguna cancion folk y me dejas en paz?
Sen neden gidip biraz halk müziği... falan dinlemiyorsun biz de kafamızı dinleyelim?
PERO TODA CANCION TIENE SU FINAL "
Fakat, her şarkının bir sonu vardır.
Bien. Me gustaria cantarles una cancion.
Size şimdi bir şarkı söylemek istiyorum.
Es una cancion original.
Orijinal bir şarkı.
me gustaria ahora hacer algo con todos ustedes y cantar una pequeña cancion que un dia escribi.
Size bir zamanlar yazdığım bir parçayı sunmak istiyorum.
Una cancion del ghetto.
Varoşdan bir şarkı.
Te dedico esta cancion...
Bu şarkıyı kendime ithaf ediyorum...
no quiero saber el nombre de la cancion que sonaba en la radio es eso?
Radyoda çalan şarkının adını istiyorum.
Al igual que una cancion que recuerda de un viejo amigo.
Bir şarkının eski bir arkadaşı hatırlatması gibi.
Es una cancion que hicimos con James.
James'le beraber kaydettiğimiz şarkı.
Como en la cancion. Este es mi numero de telefono.
"... gibi güzel bir kızsın. " daki gibi.
La pena es que solo me se esa cancion.
Maalesef, sadece bir şarkı söyleyebiliyorum.
Los solos de soul son parte de la cancion Hacen curvas.
Soul soloları şarkının bir bölümü. Köşeleri var.
Si ya terminaron, ¿ por que no cantamos una cancion?
eğer her şey yolundaysa, neden bir şarkı söylemiyoruz?
- El ya cantó su cancion.
- Hep bu şarkıyı söylüyor.
Me gustaría dedicar esta cancion a mi esposa, Patty.
Bu şarkıyı eşime armağan etmek istiyorum, Patty.
No. Les escribía una cancion para mostrarles que me importaban.
Hayır.Onlara çok önem verdiğimi anlatan bir şarkı yazardım.
No puedo escribir una cancion.
Ben şarkı yazamam.
Michael Jackson puede estar trabajando en un estudio de grabación en L.A o puede estar aquí contigo deseoso de trabajar en esa cancion.
Michael Jackson istersen L.A`da stüdyoda çalışır istersen burda seninle o şarkı üzerine çalışır.
Algun dia cantare esta cancion en la radio y mi padre la escuchara.
Bir gün radyodaki o şarkıyı söyleyeceğim. Babam da dinleyecek.
? Es una cancion alegre?
Neşeli bir şarkı mı?
? Como sabes esa cancion?
Bu şarkıyı nereden biliyorsun?
De acuerdo a este contrato, primero nos deben una cancion.
Bu kontrata göre önce bize bir şarkı borcunuz var.
Cuando quiero sentirme cerca de mi amigo, Jesus... le canto una cancion muy especial.
Biliyor musun, birini kendime gerçekten yakın hissettiğimde ona çok özel bir şarkı okurum.
Es la cancion favorita de mi buen amigo Jesus.
Bu benim en sevdiğim İncil şarkısıdır.
¿ Quieres oir una cancion de Brooklyn?
- Hiç Brooklyn şarkısı biliyor musun? - Evet.
Solo en Paris, donde la luz es rosa, esa cancion puede tener sentido pero la llevare en mis bolsillos cuando llegue a casa y la llevare conmigo donde quiera que vaya de ahora en más.
Ancak ışığın pembe olduğu Paris'te bu şarkı mantık kazanıyor. Fakat eve döndüğümde cebimde olacak ve bundan sonra hep yanımda taşıyacağım.
- El hizo tocar una cancion para ella.
- Onun için bir şarkı istedi. - Bundan hoşlanmadım.
¿ Es eso una cancion?
Bu bir şarkı mı?
Escucha mi cancion!
Şarkımı dinle!
Una palabra puede determinar el futuro. Escucha mi cancion!
Şarkımı dinle!
Será este el poder de una cancion?
Hey! Ses Gücü! İnanılmaz!
"Cancion de los barqueros de volga" no disponible.
Volga Kayıkçısının Şarkısı'nı çalamıyoruz.
Fin la cancion se detuvo, vamos
Şarkı söylemek bitsin. Hadi bitsin.