Translate.vc / Espagnol → Turc / Cathedral
Cathedral traduction Turc
41 traduction parallèle
Esa es la catedral, yo estuve cuando era chico con mi tío Ottavio.
Şurası Cathedral, küşükken Ottavio amca ile gitmiştim.
Tal vez cambie de parecer cuando reciba mi factura.
Cathedral'dan ücretim gelene kadar bekleyin.
- Cathedral Software.
- Cathedral Yazılım.
Cathedral Software.
- Cathedral Yazılım.
Creo que un año recibí un almanaque de Cathedral.
Sanırım Cathedral'dan geçen sene bir takvim gelmişti.
Y pusieron a alguien en mi lugar en Cathedral.
Cathedral'a benim yerime birini koydular ve izleri sildiler.
Quieren a alguien en la central de Cathedral para reemplazar programas. Para asegurar que esto no vuelva a suceder.
Cathedral'de, programları tekrar yazacak birine ihtiyaçları var ki bunun bir daha olmayacağından emin olsunlar.
Necesito regresar a Cathedral. Necesito entrar en el programa el Fantasma de Mozart.
Cathedral'e gidip Mozart'ın Hayaleti programına tekrar girmem lazım.
Yo no entré. Un programador de Cathedral me envió el disco.
Ben yapmadım, Cathedral'da çalışan bir programcı bana bir disk yolladı.
A todos los empleados de Cathedral... la cabina de Cathedral en el Centro Moscone... está en la esquina noroeste del centro de convenciones.
Tüm Cathedral çalışanları : Bu bir hatırlatmadır Cathedral'ın fuardaki standı fuar salonunun kuzeybatı bölümündedir.
A todos los empleados de Cathedral... la cabina de Cathedral en el Centro Moscone... está en la esquina noroeste del centro de convenciones.
Bizim standımız, fuar salonunun kuzeybatı bölümündedir.
- Suspendida " " Programa Eco de Cathedral "
KAPALI ÇALIŞMA ALANI SEÇİN
Todos los empleados de Cathedral, por favor vuelvan a sus estaciones.
Bütün çalışanların dikkatine, çalışma alanlarınıza geri dönün.
Todos los empleados de Cathedral : Por favor, regresen a sus estaciones de trabajo.
Bütün çalışanların dikkatine, çalışma alanlarınıza geri dönün.
El evento principal fue uno que yo dirigí directamente. Escribí un documento, llamado "La Catedral el Bazar".
Bir diğer en büyük olay ki bunda bende varım bir kağıt yazdım, "The Cathedral the Bazaar" deniyor.
Y eh, me enteré después, no tenía idea en ese momento, de lo que había sucedido como resultado directo de que las personas adecuadas hubieran leído "La Catedral y el Bazar".
Ve mmm, bana sonradan söylendi, başta bilmiyordum Netscape in gelmesinin direk sebebi şuydu, "The Cathedral and the Bazaar" ı doğru kişiler okumuştu.
"La Catedral y el Bazar", el documento de Eric Raymond, tuvo una influencia significativa en la decisión de Netscape de liberar su código fuente.
Eric Raymond'un bildirisi "The Cathedral and the Bazaar" Netscape in kaynak kodlarını yayınlama kararı bu bildiri sayesinde olmuştu.
¿ Recuerda la vieja fábrica de guantes frente al parque, junto a la catedral? Fue una hermosa renovación.
Şu parkın karşısındaki eski eldiven fabrikasını biliyorsunuz, Cathedral'in yukarısındaki, çok güzel bir tadilat gördü.
Te digo, la Catedral de Cristo es un bonito espectáculo. Tienen corderos vivos.
Sana söylüyorum, Crystal Cathedral büsbütün bir şov sahneye koydu, canlı koyunları vardı.
# Let's get married In a big cathedral by a priest... #
# Let's get married In a big cathedral by a priest... #
Fuimos de campamento a Cathedral Gorge ese verano.
O yaz Cathedral Gorge'a kamp yapmaya gitmiştik.
Así que tendremos que trasladarte a la central de ciudad Cathedral.
Seni Cathedral City'e transfer etmemiz gerekecek.
¿ Me estas exiliando a la ciudad Cathedral porque rechacé tu oferta?
Seni reddettiğim için beni Cathedral City'e sürgün mü ediyorsun?
Aquí esta irascible para ti. que se joda Cathedral city y que se joda tu legado.
İşte sana asabiyet Cathedral City'nin de, mirasının da içine edeyim.
Hubo un enjambre que atacó a un perro en Cathedral Park la semana pasada.
Geçen hafta Cathedral Park'ta bir sürü köpeğe saldırmıştı.
Mañana tendremos una entrevista con la jueza del Supremo, Verna Thornton. Pero ahora vamos en vivo al sepelio del pastor Drake al que acaban de llegar el Presidente y la Primera Dama.
Yarın akşam Yüksek Mahkeme Yargıcı Verna Thornton'la özel bir söyleşi yapacağımızı bir kez daha hatırlattıktan sonra kameralarımızı National Cathedral'a çeviriyoruz.
Tal vez lo llevó al Cathedral City Boys Club.
Belki de onu Cathedral City Erkekler Klubüne götürmüştür.
El Cathedral Strip Club.
Katedral Striptiz Kulübünde çalışıyormuş.
El Banquete de Oficiales, Catedral de Amberes. Rubens, el Tríptico.
Militia Company, Antwerp Cathedral, Rubens'in trikipti.
El accidente ocurrió aproximadamente a las 8 p. m. en la vía hacia el norte de la estación de metro de Cathedral Heights.
Olay, dün gece saat 8 civarlarında Cathedral Heights metro istasyonunun kuzeye doğru giden raylarında meydana geldi.
Llamo de Seguridad Cathedral.
Cathedral Güvenlik'ten arıyorum.
Reúnete conmigo a las nueve. En el barrio de la Catedral.
- Dokuzda, Cathedral Quarter'da.
El Valle de Coachella está medio separado, como, acá está Palm Springs y después Cathedral City, Rancho Mirage, está Indian Wells, y después está La Quinta
Coachella Vadisi biraz ayrıydı. Palm Springs burada. Cathedral City, Rancho Mirage.
# Al igual que el rostro sombrío en el piso de la catedral
? Like the grim face on the cathedral floor
Tengo un boxeador en la pelea del Cathedral mañana.
Yarın akşam katedralda, boksör programım var.
Ciudad Catedral.
Cathedral City'de.
Multitudes de miembros del culto han Tomado de Anders Parks, Gotham Cathedral, el zoológico.
Çete üyeleri Anders Parkı'nı, Gotham Kilisesi'ni... ve hayvanat bahçesini ele geçirdi.
¿ Estuvo en la estación Cathedral Heights el día que murió Zoe?
Zoe'nin öldüğü gün Cathedral Heights DC Metro peronunda mıydınız?
Siguen en la calle Cathedral.
Hâlâ Katedral Sokağı'nda ofisleri var.
Cathedral Software.
Cathedral Yazılım.