Cleveland traduction Turc

Cleveland, Ohio.

Cleveland, Ohio.

Cleveland.

Cleveland.

Voy a estar pujando por ti... desde Cleveland. ¡ ¿ Qué? !

Size Cleveland'dan kart atarım.

Es la magia de Cleveland, Joy.

Cleveland'ın büyüsü, Joy.

Cleveland Botox?

Cleveland Botoks mu?

Aunque hay que admitir que no importa lo grande que eres en Cleveland todo el mundo parece pensar que esta bien en pantalones cortos

Her ne kadar imza vermiş olsam da, Cleveland'ta önemli biri olmanın hiçbir anlamı yok. Çünkü herkes şortunu indirmeyi düşünüyormuş gibi görünüyor.

Debí mudarme a Cleveland con aquel tipo cuando tuve la oportunidad.

Şansım varken o çocukla birlikte Cleveland'a taşınmalıydım!

Debería haberse quedado en Cleveland.

O hala Cleveland'da olmalı.

El Cuyahoga, justo fuera de Cleveland.

- Cuyahoga, Cleveland'ın hemen dışı.

Este es Bob Ingomar de Cleveland.

Bu Cleveland'dan Bob Ingomar.

¡ Bob Ingomar de Cleveland!

Cleveland'dan Bob Ingomar!

Es la marioneta de los chicos de Cleveland.

O adam Cleveland'daki kodamanların kuklasıdır.

Será nuestra nueva fiesta de cumpleaños en Cleveland.

Bu, Cleveland yaş günü kutlamamız olacak.

Pero esto es sólo el tipo de aventura en que me anote cuando me mudé a Cleveland, ¿ no?

Ama Cleveland'a, böyle bir maceraya atılmak için yerleştim sonuçta, değil mi?

Realmente, me siento un poco en casa, aquí en Cleaveland.

Aslına bakarsanız, Cleveland'ta kendimi evimde gibi hissettim.

Yo seré Sara, la prima muy lejana de la novia, de Cleveland, muy lejana.

Ben Sara olurum, Cleveland'lı gelinin çok çok uzaktan kuzeni.

¿ Cuánto le dan por eso en Cleveland?

Bunun için Cleveland'da ne ceza almıştın?

¿ Qué piensa que ocurrirá si llamara al Departamento Policial de Cleveland y les dijera dónde ha estado viviendo últimamente?

Ne dersin Cleveland polisini arasam ve şimdi nerede yaşadığını söylesem nasıl olur?

Otra señal de que estoy destinada a estar en Cleveland.

Cleveland'ta yaşamam için bir sebep daha.

Aquí en Cleveland, vamos a tener que conocer a nuestros vecinos.

Artık Cleveland'tayız ve komşularımızla tanışacağız.

Escribo una columna en Cleveland, lo que me gusta, lo que no me gusta.

Cleveland'ta hoşuma giden ve gitmeyen şeyleri yazdığım bir köşem var.

Así que, ¿ mudarte a Cleveland era una de las cosas de tu lista?

Yani Cleveland'a taşınmak listenizdekilerden biri miydi?

No, antes de llegar aquí, pensaba, ya sabes, que Cleveland era uno de esos sitios de los que la gente viene pero a los que nunca van.

Hayır, buraya gelmeden önce Cleveland'ı, insanların geçip gittiği ama hiç gitmedikleri yerlerden biri olarak sanıyordum.

Oh. Entonces, ¿ qué te hizo elegir a Cleveland en lugar de L.A.?

Peki senin Los Angeles yerine Cleveland'ı seçmene sebep nedir?

No, no, me encanta Cleveland.

Hayır, hayır, Cleveland'a bayılıyorum.

Cleveland es una ciudad de RockRoll.

Cleveland bir rakınrol şehri.

Tú eres la que ha ido de Don Rickles en Cleveland.

Cleveland'taki tüm Don Rickles gösterilerine giden sensin.

¿ Hacen vino en Cleveland?

Cleveland'ta şarap imâl edilmiyor mu?

Ah si, ¿ y que pasa si alguién les avisa a los paparazzis de Cleveland?

Evet ama ya birileri Cleveland paparazzisine haber uçurursa?

Repitiendo nuestra primera noticia, el Servicio Nacional de Meteorología coloca a la mayor parte del área de Cleveland bajo alerta de tornado.

Önemli haberimizi tekrarlıyorum. Ulusal Hava Servisi Cleveland'ın daha güçlü bir kasırganın etkisi altına girdiğini bildirdi.

¿ Con quién se tiene que acostar uno para conseguir un avión privado para salir de Cleveland?

Cleveland'tan gitmek için kiminle yatıp, özel jeti ayarladın?

Elka dice que los tornados nunca han pegado en Cleveland.

Elka, Cleveland'ta hiç kasırga olmadığını söyledi.

En Cleveland no hay tornados.

Cleveland'ta asla fırtına olmaz.

Victoria Chase ahora vive en Cleveland recuperandose de una deformante enfermedad.

Victoria Chase artık Cleveland'ta yaşıyor ve çirkinleştirici bir hastalığın tedavisini görüyor.

Hot in Cleveland está grabado con una audiencia en vivo. ¿ Sabías que Cleveland fue originalmente deletreado c-l-e-a-v-e-l-a-n-d?

Cleveland'ın aslında C-l-e-a-v-e-l-a-n-d olarak yazıldığını biliyor muydunuz?

Necesito una lista de cosas que sean muy divertidas para hacer en Cleveland.

Bana Cleveland'ta yapılabilecek en eğlenceli şeylerin bir listesi lazım.

Bueno, tu madre se lleva todo y se muda a Cleveland.

Annen kalkıp, Cleveland'a taşındı. Milyonlarca soracağın soru olmalı.

¿ Sabías... que Cleveland originariamente se escribía c-l-e-a-v-e-l-a-n-d?

Cleveland'ın aslında C-l-e-a-v-e-l-a-n-d olarak yazıldığını biliyor muydun?

Así que ¿ por qué desecharon la "a" de Cleveland?

Peki Cleveland'taki "a" harfi niye düşmüş?

Más interesante que Cleveland, al menos.

Cleveland'tan daha çekici olduğu kesin.

Viene del continente pero hizo diez años en la Correccional Allen de Cleveland por allanamientos.

Aslen anakaralı fakat birden çok ev baskınından Cleveland'daki Allen Islahevi'nde on yıl yatmış.

En Boston, roba autos. En Nueva York, cajeros automáticos. Se gradúa por robo de bancos en Cleveland.

Boston'da araba hırsızlığı New York'ta ATM soygunları derken, Cleveland'da tam banka soygununa kadar terfi etmiş.

Yo soy de Cleveland.

Ben Cleveland'danım.

Pero tengo a Josh Cribs, el retornador de Cleveland.

Ama Cleveland Browns'ın oyuncusu Josh Cribbs ile tanışabilirsin.

- San Luis, Cleveland, Filadelfia,

- St. Louis, Cleveland, Philadelphia,

Bueno, por favor, tus gafas están todas empañadas. y estas sonriendo tanto que pareces la mascota de los Cleveland Indians.

Gözlerin pörtlemiş, kocaman gülümsüyorsun, Clevland Indians maskotu gibiydin.

Um, Cleveland y Austin... mamá y papá, ninguno de ellos ha sido procesado.

Cleveland ve Austin. Bir anne ve bir baba, ikisine de dava açılmamış.

una estrella de la NBA. Promedió 22 puntos por partido y lideró a los Nets a los play-offs.

Nets Cleveland'a elendikten sonra Drazen Avrupa eleme turnuvasında milli takımına katılmak için Portland'a uçtu.

Tras ser eliminados por Cleveland, Dražen voló a Polonia para unirse a la selección croata, para el clasificatorio europeo.

Takım Drazen olmadan da kolaylıkla çıkabilirdi. Ama o kaptanlarıydı ve orada olmak istedi.

Hot in Cleveland es grabado con público en directo. Mel...

Mel...

¿ Deletrear Cleveland?

Cleveland'ın yazılışı mı?