Translate.vc / Espagnol → Turc / Contö
Contö traduction Turc
296 traduction parallèle
Lucy me lo contö como una confidencia.
Lucy bana söz verdirdi.
Recuerdo cuando me lo conto mama.
Annemin bunu bana anlattığını hatırlıyorum.
¿ Que te conto Henry sobre Herr Muller?
David sana Herr Muller hakkında sana neler söyledi?
Nada mas de lo que te conto a ti.
Sana söylediğinden farklı bir şey söylemedi.
Oh, como decia, Mellie Sewell me conto que usted estuvo jugando una partida en la embajada francesa con el joven Phili von Ramme y con Sam Chandler, que es familiar mio y que siempre ha sido un escandalo.
Dediğim gibi, Mellie Sewell bana senin Alman elçiliğinde genç Phili von Ramme ve.. ... benim akrabam olan skandallarıyla ünlü Sam Chandler ile kumar oynadığını söyledi.
Cuando Susan me conto lo suyo, me enfade. ¿ Me culpa Ud.?
Susan bana ikinizi anlattığında, kırgındım. Beni suçlayabilir misiniz?
Doc me conto todo acerca de ti.
Doktor her şeyi anlattı.
Una enfermera me conto que te oyo ayer nuevamente.
Bir hemşire dün gece yine senin seslerini duyduklarını söyledi.
- No, no conto.
- Hayır, söylemedin.
El Sr. Holmes nos conto todo acerca de ustedes dos.
Bay Holmes bize herşeyi söyledi. İkiniz hakkında.
¿ Bobby nunca te conto del panico, no?
Bobby sana krizden hiç bahsetmedi, değil mi?
Ahora, Su socio me conto, que Jerome cerraba por las noches mientras contaba los recibos.
Şimdi, ortağına göre, Jerome her gece makbuzları hesaplarken kapıyı kilitlermiş.
Y entonces el Vicario me conto una historia graciosa acerca de un elefante.
Sonra Papaz bize bir fil hakkında güldürücü bir öykü anlattı.
Siete, Ocho años atras, alguien me conto sobre un piso.
7-8 yıl önce, birisi bana bir yer döşemesinden bahsetmişti.
Nadie me conto nada, tio.
Kimse beni bu konuda uyarmadı dostum.
El me conto todo sobre ella.
Onun hakkında her şeyi anlattı.
Quizas conto demasiados chistes sobre polacos.
Belki de araya fazlasıyla Polonyalı fıkrası ekliyordu.
- ¿ Se lo conto al Sr. Schultz?
Bunu Bay Schultz'a söyledin mi?
Kiyoko, una vez me conto una triste historia acerca de eso.
Çiçek toplayan kızlar eldiven giymezlermiş..
Mi madre.... Me conto tantas historias de el.
Annem, o bana onu hakkında birçok hikaye anlattı.
Alguien ya te lo conto.
Biri sana söylemiş bile.
Me conto... que se iba a Japón.
Dedi ki... Japonya'ya gideceğini söyledi.
- ¿ Qué le conto sobre ella?
- Naomi Singer hakkında ne dedi?
Luego de eso Naomi fue asesinada. El siquiatra le conto a la policía.
Naomi öldürüldükten sonra psikolog polise anlatmış.
Seguro que no te lo conto. ¿ No?
Eminim sana söylememiştir.
Si me lo conto.
Evet, söyledi.
- ¿ Quién te conto eso?
- Bunu sana kim söyledi?
Me lo conto en tu fiesta.
Senin partinde söyledi.
Vida me conto que fuiste tu quien tuvo un affair con Naomi Singer.
Vida bana Naomi'yle ilişkisi olanın... sen olduğunu söyledi.
¿ Vida te conto eso?
Bunu sana Vida mı söyledi?
No. Tu novio te conto eso. ¿ No es así?
Hayır, bence bunu sana erkek arkadaşın söyledi, değil mi?
Vida no te conto eso. ¿ No es cierto?
Vida söylemedi, değil mi?
El viejo maestro me conto la leyenda cuando me hizo entrega de la daga.
Hançeri devrederken eski usta bana bütün efsaneyi anlatmıştı.
Jose tuvo un sueño y se lo conto a sus hermanos y lo odiaron por eso.
Yusuf Peygamber bir rüya gördü ve... bunu kardeşlerine anlattı. Bu yüzden ondan nefret ettiler.
El Presidente me conto como se conocieron.
Başkan ilk tanışmanızdan sözetti. - Bence son derece muhteşem.
Dexter me conto que tienes novia.
Dexter bir kız arkadaşın var mı söyle bana?
Le conto todos los detalles de la historia.
Ve polise konuyu anlatır.
- El me conto todo.
- Bana her şeyi anlattı.
No se si Monica te conto, pero es mi primera cita desde mi divorcio.
Monica sana söyledi mi bilmiyorum ama bu, boşandığımdan beri ilk randevum.
Chandler me lo conto.
Chandler söyledi.
- Frank me conto algo facinante.
- Frank bana inanılmaz bir şey söyledi. - Söylesene.
¿ Alguien les conto lo que estaba haciendo realmente?
Onlara gerçekte ne yaptığımı söyleyen kimse oldu mu?
Durantes mis años aca, un mayordomo me conto acerca de una puerta secreta.
Araştırma ekipleri hemen bölgeye hareket etmiş.
Pero como nos conto un tipo hoy.
Tıpkı bu gecenin zevksiz masalındaki adam gibi.
Kenny me conto sobre esto.
- Bir şey söylemem lazım.
- Mi padre me conto sobre eso.
- Babam anlatmıştı.
- Me lo conto todo.
- Herşeyi anlattı.
Recien llamo Ajay. El me conto todo.
Anjay aradı ve bana her şeyi söyledi.
¿ Por qué me conto esto?
Bunu bana neden anlatıyorsun?
Capitán, lvanova me conto que convencio a Londo y G`Kar de poner naves Estrella Blanca en sus fronteras para mantener la paz.
Kaptan, Ivanova bana Londo ve G'Kar'ı, ülkelerinin sınırlarında Ak Yıldızların barışı korumak adına devreye gezmelerine ikna ettiğini söyledi.
Robert me conto.
Robert söyledi.