English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Cortex

Cortex traduction Turc

58 traduction parallèle
Se llama el cortex cerebral.
# Buna "beyin zarı ya da beyin kabuğu" denir.
Lo llamamos cortex asociativo, es decir que "conecta".
# "İlişkilendirme kabuğu" deriz buna, "irtibatlandırma yapar" anlamında.
La descomposición ocurre primero en los lóbulos frontales... en el cortex y cerca del sistema límbico, el cerebro medio.
Çürüme önce, ön loblarda başlıyor. Neocorteks'de, Vücudun çürümesi, orta beynin çürümesi ile başlıyor.
En el Cortex.
Merkezdeyim.
Quiero decir, sé que estoy soñando que estoy en el Cortex, pero se siente muy real.
Rüya gördüğümü biliyorum ama bina merkezindeyim şu an. Çok gerçekçi geliyor bana.
Y yo estaré en el Cortex observando y grabando todo lo que suceda.
Ben de Merkez'de olan her şeyi izleyip kaydedeceğim.
Quiero decir, sé que estoy soñando que estoy en el Cortex, pero se siente muy real.
Rüya gördügümü biliyorum ama bina merkezindeyim su an. Çok gerçekçi geliyor bana.
Y yo estaré en el Cortex observando y grabando todo lo que suceda.
Ben de Merkez'de olan her seyi izleyip kaydedecegim.
Bueno, hemos estado atorados en la Corteza N por 4 horas.
Pekâlâ, 4 saattir N. Cortex'i bir türlü geçemedik be!
Cortex 500.
Cortex 500.
Vimos tu nueva orden de detención en la Red.
Sizler için yeni bir tutuklama emri Cortex'te yayınlandı.
Tendrías acceso a todas las tien sha duh sólo Dios sabe que se filtran en la Red.
Tabii, ayrıca o sayede de Cortex'de filtrelenmiş her şeye erişebilirdin.
Las rutas de la memoria en el cortex cerebral...
Beyin korteksi içindeki hafıza yolları...
Hay una ligera dilatación en el cortex prefrontal eso podría causar tus dolores de cabeza.
Ön lobunun zarında hafif bir damar gelişmesi var. Bu baş ağrını açıklayabilir.
Sufrió disrupciones a través de su neo-cortex.
Neokorteks boyunca kesintiler yüzünden acı çekiyor. ( neokorteks-düşünme kısmı )
Ojalá no quieras decir que un día cualquiera no tiene importancia en Cortex Semi.
Umarım Cortex Semi'de her günün önemsiz olduğunu ima etmiyorsundur.
Lo que es realmente interesante es que ambas rupturas sucedieron exactamente en el mismo lugar. Justo sobre el cortex visual.
Asıl ilginç olan şey iki kırılmanın da tam olarak aynı yerde olması Optik kabuğunun hemen üstünde.
¿ Le sorprendería saber que murió por la ruptura de un aneurisma cerebral sobre el cortex visual, señor?
Optik kabuğun üstündeki kırılmalı beyin anevrizmasından öldüğünü söylesem şaşırır mıydınız?
No soy doctor en medicina, pero ¿ la hinchazón del cerebro en el cortex visual no implicaría cambios en el color y extrañas anomalías visuales?
Bak ben tıp doktoru değilim, ama optik kabuğundaki beyin şişkinliği renk körlüğü veya garip görsel anormallikler yaşayacağımız anlamına gelmez mi?
El virus está programado para aterrorizar a sus víctimas jugando con su cortex cerebral y luego romper una arteria en su cerebro.
Virüs, optik kabuğa girerek kurbanlarını dehşete düşürmeye ve sonra beyinlerindeki bir atardamarı yırtmaya programlanmış.
- No hay nada... en el Cortex.
- Kortekste bu konuda... hiçbir bilgi yok.
Conéctate al Cortex.
Kortekse bağlan.
¿ La conozco? Lo extraje del cortex frontal derecho.
Önsağ korteksi kazımak zorunda kaldım.
El cortex está muerto. El tronco cerebral le seguirá.
Beyin zarı ölmüş, beyni de ölecektir.
Según la investigación que Rodney hizo antes de unirse al club de fans de Lucius ese líquido que ha estado bebiendo, contiene alguna clase de sustancia química que interactúa con el cuerpo y causa la secreción de una feromona y luego hay una especie de actividad gamma en el cortex prefrontal.
Lucius'ın hayran klübüne girmeden önce Rodney'nin yapabildiği araştırmaya göre adamın içtiği sıvı bir çeşit kimyasal barındırıyor. Vücutla etkileşime girerek bir feromon salgılamaya sebep oluyor... sonra ön kortekste bir gamma hareketliliğiyle alakalı bir şeyler var.
El cortex prefrontal, la parte del cerebro responsable de las emociones positivas.
İlk ön korteks. Beynin olumlu duygulardan sorumlu kısmı.
No sé por qué, pero parece que cuanto más evoluciona el estado de tu cortex causa interrupciones en las funciones cerebrales inferiores.
Neden bilmiyorum ama gelişmesi arttıkça aşağı beyin fonksiyonlarında sorunlara yol açıyor.
El cortex visual, es una.
Mesela görsel korteks.
El bio-chip conecta directamente con el tálamo,... que no sólo regula el sueño,... también funciona como una torre de transmisión al cortex cerebral,... el cual también controla las funciones motoras.
Burası uykuyu düzenlemenin yanında beynin motor işlevlerini kontrol eden beyin korteksine aktarımı da sağlar.
El cortex premotor está como... un 15 % funcional.
Premotor korteks % 15 işlevsel.
El cortex parietal posterior no está tan mal.
Posterior parietal korteks o kadar kötü görünmüyor.
La combinación única de amor y terror estimulan una reacción del cortex que puede ser la clave para cruzar.
Sevgi ve şiddetin eşsiz birleşimi beyin kabuğunda bir reaksiyon tetikliyor. Bu da karşıya geçişin anahtarı olabilir.
Esto... es el cortex orbital.
Burası orbital cortex.
¿ Y cómo es en comparación con el escáner... de mi cortex orbital?
Peki bunu benim orbital corteximle nasıl kıyaslarsınız?
Su cortex orbital está profundamente dañado.
Sizin orbital cortexiniz son derece bozulmuş.
Actividad Telemétrica del Cortex.
Cortex Telemetrik Aktivitesi
El grabador de bio-cortex es completamente no invasivo.
Biyo-korteks kaydedicisi tamamen vücut dışında çalışır.
Vale, ¿ has tenido alguna vez a alguien mirándote, y parece que estén mirando directamente en tu cortex prefrontal?
- Ne? - Tamam, birinin sana sanki direk etmoid kemiğin ortakısmının, beyin zarnın içine baktığı oldu mu?
Es solo que ellos... normalmente están en la cadera, y este parece que está en la base de tu cortex.
Bunu genelde kalçaya yaparlardı bu ise beyinzarının tabanına yapılmış gibi duruyor.
No, nadie está diciendo eso. Mira, hay una razón por la que no diagnosticamos a esos niños con trastorno de personalidad antisocial. El cortex prefrontal
Bu çocuklara tanı koymamamızın bir sebebi var, beyin korteksi 20 yaşına kadar gelişmeye devam eder.
El cerebro de los hombres tiene un cortex parietal más grande... Lo que ayuda cuando tienen que defenderse de un ataque.
Erkek beyninin daha büyük bir yan kabuğu bulunur ki bu da bir saldırıyı savuşturma konusunda yardımcıdır.
No creo que la novia de Ryan fundiera su cortex prefrontal.
Bence Ryan'ın kız arkadaşı da Ön-Korteks falan eritmiyordu..
Algunos estudios han demostrado que la gente con daño en la corteza prefrontal ventromedial está más predispuesta a sacrificar una vida humana si cree que lo hace por un bien mayor.
Çalışmalar göstermiştir ki, Ventromedial Prefrontal Cortex hasarı olan insanlar daha ulu bir amaca hizmet edeceğini düşündükleri sürece insan hayatını kurban etmek konusunda daha istekliler.
Ambos, la apoplejía y el repentino cambio de comportamiento sugerían un tumor en el lóbulo frontal del cortex cerebral... lo que... es exactamente lo que encontré.
Her ikisi de nöbetler ve davranışta anlık değişmeler.. Tümörün serebral korteksin ön lobunda olduğunu gösteriyor. Bu da..
Está severamente seco, tiene el cortex abierto, y también tiene una ligera tonalidad verde.
Ciddi bir şekilde kuruydu, kabuğu kırık ve ayrıca hafif yeşil rengi vardı.
DENTRO DEL CORTEX DE GRACIE
Gracie'nin beyninde olanlar
El Cortex Neurológico parece helado.
Sinir korteksi, buzlanmış gibi görünür.
Cuando un estímulo negativo es percibido viaja desde su origen hasta su destino, el cortex sensorial, a apenas 100 metros por segundo.
Negatif uyarıcılar algılandığında kaynağından gideceği yöne doğru hareket eder saniyede 100 metre hızla duyu korteksine doğru.
Los estudios han demostrado que tener una mayor corteza órbito-prefrontal se correlaciona con tener más amigos, lo cual prueba de una vez por todas... el tamaño importa.
Araştırmalar gösterdi ki daha büyük bir orbito-prefrontal cortex daha fazla arkadaş edinebilme yetisi ile alakalıdır bu da bir kez daha bize kanıtlar ki "Boyut önemlidir"
¿ Está la parte anterior del cráneo adaptándose bien a la ampliación del cortex frontal?
Kafatasının ön kısmı, büyüyen frontal kortekse rahatça uyum sağlayabiliyor mu?
La incredulidad se procesa por el sistema límbico corteza cingulada y la ínsula anterior... las mismas partes del cerebro que reportan sensaciones viscerales como el dolor y el disgusto.
Limbik Sistemin cingulate cortex'inde ve anterior insula'da işleniyor. Güvensizlik ; Beynin, acı ve iğrenme gibi diğer içsel hisleri işlediği bölmelerle aynı yerde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]