Translate.vc / Espagnol → Turc / Cómic
Cómic traduction Turc
394 traduction parallèle
Una vez leí un cómic sobre un lobo que se encontró a una oveja un día de tormenta.
- İzlediğim bir manhwa * filminde... Aydınlık bir günde kurt bir koyunla tanışmıştı.
Aquí está el cómic de Meteoro que Susan me prestó.
İşte Meteor, Susan ödünç verdi.
- Comprando el cómic de Meteoro.
- Meteor almak için.
- ¿ Quieres un cómic?
- White Avenger ister misiniz? Hayır.
Tengo también un cómic.
Bir de çizgi romanım var.
La ciudad entera es como una tira de cómic. Es el Planeta Manga.
Bütün kent bir çizgi film seridi hatta Planet Manga.
La misma hipocresía que en las tiras de cómic, pero ésta es una hipocresía codificada.
Çizgi film seridindekiyle ayni ikiyüzlülük, ama bu kodlanmis bir ikiyüzlülük.
¿ Cómo va tu cómic?
Çizgi romanın nasıl gidiyor.
Lo leí en un cómic.
Bir çizgi romanda okumuştum.
Suena muy emocionante, como si fuera un cómic.
Bu kulağa çok hoş geliyor, çizgi roman gibi.
Es el Cómic de acción que tiene el primer superhombre.
İçinde ilk defa Süpermen'in olduğu Action Comic.
Es caro para un juguete anunciado en un cómic.
Bir oyuncağa göre kısmen ucuz bir mizah dergisi sipariş etmişsin.
¡ Creepshow no es un cómic!
"Korku Gösterisi", mizah dergisi değildir.
No soy ningún superhéroe de cómic.
Ben bir çeşit çizgi roman kahramanı değilim.
Es infantil, risible. Cosa de cómic.
... bu gülünç, çocukça çizgi roman malzemesi.
¿ Quieres que vaya a comprarte un cómic de Superman?
Dışarı gidip sana bir tane Superman çizgi romanı almamı ister misin?
Le llevé a Downey el cómic que había pedido.
Downey'ye istediği çizgi romanları getirdim.
Vi el anuncio en el cómic, al lado de los Sea Monkeys.
İlanı çizgi romanında gördüm, hemen Sea Monkey'lerin yanında.
Así como me engancho, leyendo libros de cómic.
Taklıyorum işte, geyik falan yapıyoruz, çizgiroman okuyoruz...
¡ Puedo leer en ti como en un cómic de Spiderman!
Kafanın içinde dönen saçmalıkların hepsini görebiliyorum.
Segundo soltero... si fueras el personaje de un cómic, ¿ quién serías?
İkinci talip eğer bir çizgi-roman karakteri olsan, hangi karakter olmak isterdin?
Es un personaje de cómic que ha creado mi hijo Izzy.
Oğlumun yarattığı bir çizgi roman kahramanı.
Para dar publicidad al cómic que has creado.
Yarattığın çizgi roman canavarının dikkat çekmesi için.
Dibujé un cómic por el periódico del instituto.
Komik ama okul gazetesi için çiziyorum.
Dibujé un cómic para el periódico del instituto...
Okul gazetesi için karikatür çiziyorum...
Sólo que nadie puede tomar mucho a partir de un cómic juvenil y su hombre derecho!
Öyle ki birisi komiklik yaparken diğerinin ciddi adam rolünü takınmasına kimse dayanamaz.
Hay 35 páginas y 124 ilustraciones en un cómic.
Çizgi romanlarda ortalama 35 sayfa ve 124 resim vardır.
No pasa nada si tienes miedo, porque esta parte no será como un cómic.
korkman çok doğal, David... çünkü bu bölümü çizgi romanlardaki gibi olmayacak.
¿ Sabes cómo reconocer al malo en un cómic?
Bir çizgi romanda kimin baş düşman olduğunu nasıl bulacağını bilirsin?
Sacarme los mocos y comérmelos. O leer un cómic en el baño.
Burnumu karıştırıp yerim ya da çizgi roman okurum ya da banyoya giderim.
¿ Será el héroe de cómic?
Birimiz baş rol oyuncusu, yani esas erkek.
Quizá en una feria del cómic.
Belki çizgi romanlarda bulabilirsiniz.
¿ Podemos concentrarnos en el tipo del cómic?
Çizgi romandan fırlamış elemana odaklanabilir miyiz Iütfen?
Es un personaje de cómic.
O bir çizgi roman karakteri.
Pero en lugar de eso metió la mano en el bolsillo, y sacó dos cuartos de dólar, los puso en la caja registradora, y me devolvió el cómic.
Ama o elini cebine attı ve iki çeyreklik çıkarıp onları kasaya koyduktan sonra çizgi romanı bana geri verdi.
Quiero decir, te preocupas más de un... de un personaje de un cómic que de un ser humano.
Bir çizgi roman karakterini, gerçek bir insandan daha fazla önemsiyorsun.
Que me preocupo más de un personaje de cómic que de una persona real.
Bir çizgi roman karakterini gerçek bir insandan daha fazla umursadığımı söylemesinden bahsediyorum.
¿ Quiéres decir, crear nuestro propio cómic?
Biz yapalım mı diyorsun?
Por un cómic.
Hem de bir çizgi roman için...
Más que por un cómic.
Bu sadece bir çizgi roman değil.
¿ Por qué? ¿ Porque estábamos haciendo un cómic?
Çizgi roman yaparak mı sinirlendirdik?
Estamos haciendo posters de mi cómic.
Çizgi romanımın posterlerini basacağım.
Ah, de tu cómic, "Rage".
Çizgi romanın için... "Rage!"
Parece sólo un cómic, pero dice cosas muy importantes de la gente gay.
Sadece bir çizgi roman gibi görünebilir ama aslında gay insanlarla ilgili önemli şeyleri anlatıyor.
La intuición del cómic antes que la de la ropa.
Çizgi Roman, kıyafetlerden daha çok şey söyler.
Hasta, e incluyendo, la cultura del cómic.
Bu da çizgi roman kültürünü de kapsıyor.
Cultura del cómic moderno, así que estoy haciendo una pequeña investigación.
Modern çizgi roman kültürü. Ben de araştırma yapıyorum.
Te refieres al cómic.
Çizgi Roman demek istedin sanırım.
La vida real no es como un cómic.
Hayat bir çizgi roman değildir.
Ya ha pedido tinta dos veces. En la tienda ha pedido tizas de colores y el cómic de Gandhi.
Geçenlerde bu tabaklar için bir dükkana bile girdi.
Mira, si quieres que tu cómic sea un éxito.
Çizgi romanının başarılı olmasını istiyorsan, kişisel problemlerini bunun dışında tutmalısın.