Translate.vc / Espagnol → Turc / Davos
Davos traduction Turc
134 traduction parallèle
Tienen un camarero alsaciano llamado Paul Davos.
Ve bir garson varmış burada. Paul Davos adında bir Alsaslı. - Evet, efendim.
¿ Davos?
- Evet.
Mi nombre es Davos.
Adım Davos. Alsaslıyım.
¿ Qué hacía Davos en la lavandería?
Pekâlâ, Davos çamaşırlarla ne yapardı? Çamaşırla mı?
¿ A quién?
- Davos'u.
- Pues a Davos.
Ne olmuş ona?
- Buenos días, Davos.
- Günaydın Davos.
El coronel Fitzhume vivía en el hotel y conocía a Davos.
Albay Fitzhume, bu otelde kalmıştı. Davos'u tanıyordu.
Davos, al parecer nos olvidamos de decirle que nos íbamos.
Davos, anlaşılan geçen sefer bahşişini unutmuş -
Davos ha muerto. Era agente alemán.
- Davos öldü, Alman casusuymuş o.
¿ Pero quién?
- Davos.
Davos podía haber colaborado más y morir lejos de aquí.
Herr Davos daha çok işbirliği yapıp çok daha önce ölebilirdi.
Davos, la propina tendrá que esperar a que acabe la guerra.
Davos, korkarım o bahşiş savaş sonrasını beklemek zorunda.
Es un buen hombre, Davos.
- Bu Davos iyi bir adam.
Adelante, Davos.
Evet Davos.
Gracias Davos.
Teşekkür ederim Davos.
Davos, lo tiene todo arreglado.
Davos, senin için bütün ayarlamalar yapıldı.
Y por favor, Davos. No quiero ni una foto de la viuda de Windsor en el hotel. Ni de nadie de su calaña.
Lütfen Davos, Shepheard's Oteli'nde Kraliçe Victoria'nın veya yavruların resmi olmasın.
Davos se va a las nueve.
- Garson saat 9 : 00'da gidecek.
Acláreme una cosa, Davos.
Söyler misin Davos.
¿ No es así, Davos?
- Doğru mu Davos?
¿ Esta bodega, Davos?
- Bu kilerde mi Davos?
¿ Y salió usted solo de los escombros, Davos?
- Ve kazarak mı kurtuldun Davos?
¿ Está seguro, Davos?
- Emin misin Davos?
¿ Seguro que no está muerto, Davos?
Ölmediğinden emin misin Davos?
Venga por aquí, Davos.
Buraya gel Davos.
Por desgracia encontró al verdadero señor Davos.
Maalesef merhum Bay Davos'la karşılaştı.
Herr Davos, la moto está lista.
Herr Davos, motosiklet bekliyor.
Sé que hace años que trabaja para ellos.
Yıllarca onlar için çalıştığını biliyorum Davos.
Lárguese de aquí, Davos. ¡ Lárguese!
Git buradan Davos. Git buradan!
No, Davos.
Yok Davos.
Sí, buena suerte, Davos.
Evet, iyi şanslar Davos.
Antes del consejo, deles la prueba de que Davos lo hizo, ¿ entendido?
Yarın sabah başlamadan önce, Davos'un yaptığının kanıtını göster, tamam mı?
Esto es Davos, una pista de patinaje espléndida.
Burası Davos, büyük bir yer, görkemli, buz paten pisti.
Se dice que su líder, un hombre llamado Davos es un gran vidente.
Onların liderleri Davos'un büyük bir kâhin olduğundan bahsedilir.
Crees que ese Davos podría ayudarte a descubrir lo que le pasó a tu gente.
İnsanlarına ne olduğu hakkında size yardım edebileceğini mi düşünüyorsun?
Entonces, ¿ me estás diciendo que Davos sabía que veníamos?
Yani, bana Davos'un bizim geleceğimizi bildiğini mi söylüyorsun?
Davos sabía que veníamos.
- Davos bizim geleceğimizi bildi.
Paul Davos.
- Paul Davos. - Davos mu?
Así que usted es Paul Davos.
Demek Paul Davos sensin.
¿ Qué hacía Davos?
Davos neresinde müdahil oluyordu?
¡ Davos!
- Davos!
¿ Davos?
- Davos mu?
Sírvelas, Davos.
- İçkiler Davos.
Gracias, Davos.
- Teşekkür ederim Davos.
Davos.
Davos.
Venga aquí, Davos.
- Buraya gel Davos.
Eso es todo, Davos.
- Bu kadar Davos.
¿ Davos?
Davos?
¿ Qué pasa, Davos?
Ne oldu Davos?
¿ Qué ocurre, Davos?
- Ne oldu Davos?