Translate.vc / Espagnol → Turc / Deeks
Deeks traduction Turc
1,164 traduction parallèle
Hazlo, Deeks.
Dediğimi yap Deeks.
¿ Es algún tipo de cumplido extraño, Deeks?
Bu garip bir iltifat olmadı mı sence de Deeks?
Deeks tiene compañia no deseada.
Deeks'in istenmeyen misafiri var.
No se puede decir que lo culpe después de la proeza de Deeks anoche.
Deeks'in yediği haltlardan sonra onu suçlayamam.
El día que necesite tu ayuda Deeks, será el día en que cuelgue mi arma.
Senin yardımını isteyeceğim gün, silahımın çalışmayacağı gündür.
- Deeks.
- Deeks.
Yo no contraté a Deeks, ni a ninguno de ellos, para el caso.
Deeks'i ya da diğerlerini işe ben almadım.
Tú sabes, Deeks, porque de ti, Necesitamos encontrar otro camino a Singh, ¿ de acuerdo?
Deeks senin yüzünden,... Singh'e ulaşmak için yeni bir yol bulmamız lazım, değil mi?
Relájate Deeks.
Rahat ol Deeks.
Y confio en Sam y Deeks para vigilar su espalda.
Ve Sam ile Deeks'in de onu koruyacağına güveniyorum.
Sé cómo seguir a álguien, deeks.
- Takip nedir bilirim Deeks.
Buen tiro, Deeks. Gracias.
- Tebrikler Deeks.
¿ Tienes algo en mente, Deeks?
- Bir şey mi söylemek istiyorsun?
Vale, Deeks es un buen tío.
- Deeks iyi bir çocuk.
Lo siento. Nos han retrasado. Deeks cree que el mundo va a acabar en 2012.
Deeks 2012'de Dünya yok olacak diyor.
Le tengo, Deeks.
Gördüm Deeks.
Como he dicho, el Sr. Deeks está siendo operado.
Bay Deeks ameliyatta dedim.
Deeks es el segundo compañero mío al que disparan.
Deeks, benim vurulan ikinci ortağım.
¿ Sabes algo de Deeks?
- Deeks'ten haber var mı?
No se sabe nada de Deeks.
Deeks'ten haber yokmuş.
Deeks es un grano en el culo, pero no se merece esto.
Deeks baş belasıydı, ama bunu hak etmiyordu.
Las cámaras no nos sirven para identificarlos, pero nos han dicho que los dos hombres llevaban siete minutos en la tienda cuando Deeks entró.
Kameralardan kimliklerini belirleyemeyiz ama görüntülere bakarsak adamlar Deeks'ten 7 dk önce girmiş.
Es la casa de Deeks.
Burası Deeks'in evi.
Deeks no se interpuso en un robo.
Deeks soyguna falan denk gelmedi.
Un Mustang gris que estaba en la escena del crimen, estuvo esta mañana alrededor del apartamento de Deeks.
Olay mahallindeki gri Mustan bu sabah Deeks'in evinin önündeymiş.
Deeks era un objetivo.
- Hayır, Deeks hedef alınmış.
¿ Quién es el pariente más cercano de Deeks?
Deeks'in akrabası var mı?
Hetty, el hospital quería saber a quién poner como pariente más próximo de Deeks.
Hetty, hastane Deeks'in akrabası olup olmadığını öğrenmek istiyor.
Estoy hablando en serio Deeks.
- Ciddiyim Deeks.
¿ Me llamo Deeks?
Adım Deeks mi? Gerçekten mi?
¿ De acuerdo, Sr. Deeks?
Tamam mı Bay Deeks?
Deeks es policía.
- Deeks bir polis.
Después de que le dé un cursillo sobre competencia táctica, y le critique. Acuérdate, Deeks está traumatizado.
Unutma, Deeks saldırıya uğradı.
¿ Quién tiene a Deeks como objetivo?
Deeks'i kim hedefler ki?
Es decir, con un tipo como Deeks... podría ser cualquiera.
Yani, Deeks gibi adamlar için herkes olabilir.
Hay alguien a quien no le gustas nada, Deeks.
Birileri seni gerçekten de sevmiyor Deeks.
¿ Y esto qué relación tiene con Deeks?
Bunun Deeks ile bağlantısı ne?
Deeks fue el informante.
Deeks muhbirmiş.
Creo que Versey se peleó a puñetazos con Deeks.
Sanırım Versey, Deeks ile yumruk kavgasına girdi.
Olvidó mencionar que tenía una historia con Deeks.
Deeks ile olan geçmişinden bahsetmeyi unutmuşsun.
¿ Culpa a Deeks del estancamiento de su carrera?
Kariyerini durdurduğu için Deeks'e kızgın mısın?
Mire, la acusación de Deeks fue un toque de atención.
Deeks'in iddiası bir uyandırma çağrısıydı.
El año pasado, Deeks vino dando golpes a mi puerta a las tres de la mañana.
Geçen sene, Deeks saat 3'te kapımı çaldı.
Deeks es lo más cercano que tengo a un padrino.
Deeks, bana yardımcı olabilecek en yakın kişiydi.
Deeks, lo que estoy diciendo es que es duro.
Demek istediğim bunun zor olduğu.
Marty Deeks ha muerto hace treinta minutos.
Marty Deeks, 30 dakika evvel öldü.
Deeks me ha dado los nombres de tres personas que podrían querer matarle.
Deeks, kendini hedef alabilecek, olası 3 kişinin adlarını verdi.
Deeks no era el objetivo.
Hedef Deeks değil.
Han disparado a Deeks.
Deeks vuruldu.
Deeks...
- Deeks...
No.
Hayır Deeks.