English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Demi

Demi traduction Turc

410 traduction parallèle
Te dije que perdieras la carrera.
Sana yariºi kaybet demiºtim.
Os dije que no sacarais a este caballo hasta que me pagarais.
Paramin kalanini almadan bu ati diºari çikarmayin demiºtim.
- Eso dijeron de Pasteur.
- Pastör'e de böyle demiºlerdi.
Señora Custer, dependo de mis superiores para asignar nuevos destinos.
Atamalarda kıdemi göz önüne almak zorundayım.
¿ Me querías tranquilizar?
- Gidelim evlat. Beni temin etmek istedin demi.
Tú dijiste que había una vela encendida en la glorieta anoche, ¿ verdad?
Diin gece kuliibede yanan bir mum var demi § tin.
¿ Tour de Nesle?
- Tour de Nesle'demi?
- ¿ Preferiría un demi-sec?
- Az buruk ister misiniz?
- No, un demi-suave.
- Hayır, az tatlıyı tercih ederim.
Lindas piernas, ¿ no Ballock?
Bacaklar sütun gibi demi, Baloc?
¿ Había usted pedido un permiso? ¿ Y se lo concedí?
Emekliliğin yaklaşıyor demi?
Ir a ver a Demi Moore, Bob Stone, alguien Malowinksi... "y" "Lárgate, cariño. No eres lo que estamos buscando" ". "
Demi Moore, Bob Stone'u gör Malanovski diye biri... ve "Kaybol tatlım bizim aradığımız sen değilsin."
Es el primero que se fabrica del modelo Semidiós.
Demi-God serisinin ilki.
¿ Sabéis qué le dice la vieja al vaquero?
Yaºli hizmetçi kadin kovboya ne demiº, biliyor musunuz?
¿ Visitaste mi casa esta noche?
- Yoksa bu akşam benim evimi demi vurdun?
¿ El cuatro de julio de 1978?
4 Temmuz, 1978 demi?
No te has atrevido a decir que estoy aquí para bailar en televisión, ¿ eh?
Gizlice Roma'ya gelip Tv de dans edeceğimi söyleyecek yürek yok demi bende, haklı mıyım?
- ¡ Por Dios, déjala en paz!
Bırak kızımı. Sen demi istiyorsun?
Un poco. ¿ Más que el sol?
Biraz. Güneşten demi fazla?
¿ Te emborrachaste antes de que comience el show otra vez?
Şov öncesi sarhoş olacak kadar içtin demi? Sana tebriklerimi iletiyorum.
"Demi des Français".
Sonra onu demi des Français ile ovacağız.
- Bien. Mr.
Bay Graham, demi?
- Quiero decirles demi salto.
- Ama atlayışımın duyurusunu yapacağım. - Tamam o zaman.
¿ No tienes sangre Piernas de Lince?
Lynx Leg ile kan bağın yok demi?
Bueno, ¿ has escuchado a Dylan, verdad?
Peki, Dylan'ı duydun demi?
¿ Entiendes lo que digo?
Anlıyorsun demi?
Listo. Ya está bien, ¿ verdad?
Oldu demi?
Wow. Parece un lugar bien decorado, ¿ no?
Baya şık bir yere benziyor demi?
¿ De acuerdo?
Demi?
- Me tendrás que escribir, también.
- Banada yazarsın, demi?
Ya casi terminas, ¿ verdad?
İşin birazdan biter, demi?
¿ Se verán igual?
Aynısı olacak demi?
- ¿ Está bien así?
- Sorun yok demi?
Lo planeaste todo, ¿ verdad?
Oyundu, demi?
¿ Ves a lo que me refiero?
Anladın demi?
La Duquesa d'Antan te ha invitado también?
Düşes d'Antan seni demi davet etti?
- También hizo el amor con Monsieur Liszt?
- Mösyö Liszt ile demi yatmış?
También te estás escondiendo de George?
Sen demi George'dan saklanıyorsun?
¿ A Demi Moore?
Demi Moore'u mu?
Pesa 10 libras, que es mucho para una pistola tan pequeña.
Ağırlığı fazla sayılmaz. Sadece 4 kilo. Demi Moore.
- ¿ En el Serengeti?
- Serengeti'demi?
Ya sabe, como Demi Moore.
Şey, bilirsin, Demi Moore gibi.
¿ En la calle Cuarta, en Chelsea?
Batı 4.Cadde, Chelsea'demi?
– Tu cara, así parece...
– Yüzün öyle demi- -
Durante los próximos días, que serán los últimos de sus vidas miserables, estaré más cerca de ustedes que esa bastarda que los trajo gritando a este mundo.
Sefil ömrünüzün son demi olacak bu birkaç gün boyunca... sizi çığlık çığlığa bu dünyaya getiren... kancık analarınızdan çok daha yakın olacağım size.
Una mujer que pasó dijo que me parecía a Demí Moore.
Orada dolaşan bir kadın "Indecent Proposal" ( Ahlâksız Teklif ) filmindeki Demi Moore'a benzediğimi söyledi.
¿ "Demí"?
"Demi"?
¿ Que me dices tu?
Sen demi?
¿ Marnie también es tu novia?
- Peki Marnie demi sevgilin?
Demi Moore.
Ateş esnasında fazla kıvılcım çıkarmaz.
Dijo el cuervo : "Demi Moore".
"Demi Moore" dedi kuzgun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]