English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Demos

Demos traduction Turc

2,444 traduction parallèle
Demos la bienvenida a los novios.
Gelini ve damadımız geliyor.
Primero demos un paseo por la playa.
Sahilde biraz yürüyelim.
Seguramente está por aquí. Demos una vuelta.
Burada bir yerlerde olduğuna eminim.
Bien, con el fin de no ser cínicos y de hacer cosas por los demás sugiero que le demos los dos cupones a Dee y que ella vaya al spa.
Pekâlâ, bencil olmamak ve başkaları için bir şey yapmak adına bu iki kuponu Dee'ye verip spa işini onun yapmasını öneriyorum.
Damas y caballeros, demos la bienvenida a la hermosa señorita Mystic Falls y sus guapos acompañantes.
Bayanlar ve baylar şimdi karşınızda Mystic Fall Kraliçe geçidi ve onların yakışıklı kavalyeleri.
Bueno, Timos, hijo de Talos quizá nosotros nos demos la bienvenida.
Timos Well, Thel'in oğlu... - Belki biz hoş karşılarız.
Las buenas noticias son que todos saben cuánto odio las reuniones de equipo. por eso, demos gracias a que no hay posibilidad de que me enfade y diga algo malo.
Herkes personel toplantılarından ne kadar nefret ettiğimi bilir bu yüzden benim de sinir olup kötü bir şey söyleme ihtimalim yok.
Demos a Charles algo de qué preocuparse.
Charles`a hakkında evhamlanacağı bir şeyler verelim.
En tanto menos les demos, más querrán.
Onlara ne kadar az şey verirsen, o kadar fazlasını isterler.
Y demos gracias a nuestro juez, Will Gardner por ofrecer su tiempo.
Ve yargıcımız Bay Will Gardner'a gönüllü olduğu için teşekkür edelim.
A Ecklie no le va a gustar que demos vueltas por todos lados.
Ecklie, bizim gibi her tarafın altını üstüne getirmeyecek.
En el momento que les demos un lugar atacarán con todo.
Onlara bir yer verdiğimiz an vuracaklar. Tam güçle.
Buena idea. Pero vamos a tener que estar comparando escrituras hasta que el final demos con la que sea igual a la nota.
Harika fikir, fakat notla eşleşeni bulana kadar birkaç yazı örneği bulmamız gerekecek.
Es sólo que nos gustamos mucho, y quiero que nos demos una oportunidad.
Biz sadece... birbirimizden hoşlanıyoruz ve... ve bir şans vermek istiyorum.
Realmente, estoy... muy contenta de que nos demos otra oportunidad.
Aslında bunu tekrar denediğimiz için çok memnunum.
Demos un paseo.
Hadi gidelim.
Terminará antes que nos demos cuenta.
Daha anlamadan bitmiş olur.
Vale, en cuanto demos un paso, nos matarán.
İkincisi de, içeri girersek bizi öldürürler.
Demos una amable, y calurosa ronda de aplausos al alcalde Douglas Fir.
Belediye Başkanı Douglas Fir için içten alkışlarınızı alalım.
Demos un paso atrás un poquito y digamos, bueno, sabes, el Universo tiene 13,7 miles de millones de años de antigüedad y aquí estoy a 50 años de ser básicamente capaz de fabricar a Dios.
Şimdi biraz geri çekilip, şöyle diyelim bildiğiniz gibi, evren 13.7 milyar yaşında ve ben 50 yaşındayım temelde Tanrı'yı üretmek mümkün.
Demos una vuelta.
Bir turlayalım.
¿ En serio quieres que le demos acceso a los sistemas de la nave?
Gerçekten geminin sistemlerine erişmesine izin vermemizi mi istiyorsunuz?
Damas y caballeros, para empezar nuestro tributo a Darlene Boswell, demos la bienvenida a sus hijas y marido...
Hanımlar ve beyler. Darlene Boswell'i anma toplantımıza başlamadan önce lütfen kızları Sadie, Delilah ve eşi DocBoswell'e hoş geldiniz diyelim.
Nuestra familia. ¡ Demos la vuelta!
Biz aileyiz. Bu şekilde geri döndük!
Y demos una cálida bienvenida a Nathalie Newman, con "H" muda, bailarina, madre, amante de la carretera.
Ve sıcakkanlı Nathalie Newman, sessiz "h"'li dansçı, anne, uzun yolların hastası.
Yo digo que pillemos a este imbécil ahora mismo... Y lo demos por terminado.
Onu hemen tutuklayalım, derim ben ve bir güne dava açarız.
Demos una caminata.
Hadi gel biraz yürüyelim.
Vamos. Demos un paseo.
Haydi, gidelim!
Demos tanto como podamos a Lucas.
Lucas'a mümkün olduğunca zaman vereceğiz.
Es hora de que nos demos a conocer al resto del mundo de que no somos un par de pededores.
Herkese boş beleş adamlar olmadığımızı kanıtlamanın zamanı geldi çattı.
Demos un paseo con su Eminencia.
Boş yere oyalanıyoruz bu papazlarla.
Esperará a que nos demos vuelta, y nos golpeará en la nuca.
Arkamızı ona dönmemizi bekleyip kafamıza geçiriverir.
- Demos... ¿ demostrarle qué?
Göstereyim mi, neyi?
Demos por terminada esta noche muy larga.
Bugünlük bu kadar yeter.
Caja de demos, esparcidos por el estudio, esperando ir a la basura.
Kutularca demo kaseti, stüdyoda çöpe atılmayı bekliyor.
¡ Bueno, pongamos fin a esta noche de aficionados y demos la bienvenida a Mitchell Kirkwood!
Amatörler gecesine bir son verelim ve alkışlarınızla Mitchell Kirkwood'u davet edelim!
No hay garantía de que demos con el punto infectado.
Etkilenmiş bölgeye denk geleceğimizin garantisi yok.
Mejor que nos demos prisa.
Acele etsek iyi olur.
. ¡ Y demos la bienvenida a los antiguos "lobos"!
Wolves mezunlar maçına hoş geldiniz.
Por su trabajo en el campo de la terapia fotodinámica demos la bienvenida al Dr. Marshall Emmons.
Fotodinamik tedavi alanındaki çalışmaları için Dr. Marshall Emmons'ı sahneye davet ediyorum. Alkış!
Dicen que demos marcha atrás.
Bize uzak durmamızı söylediler.
Así que... digo que apaguemos los teléfonos... y... nos demos la mañana para nosotros.
Bu yüzden telefonlarımızı kapatıp bu sabahı kendimize ayıralım.
Después de ser un rebelde por dos años, ¿ Esperas que te demos eso?
İki yıl bizden ayrı çalıştıktan sonra bizden bunları sağlamamızı mı bekliyorsun?
Por favor demos la bienvenida al Embajador Samuel Tolo.
Büyük elçi Samuel Tolo, lütfen buyrun.
Tendrás lo que coño te demos.
- Kaybol! Sana ne verilirse onu alacaksın.
¡ Demos la bienvenida a...
Alkışlarınızla...
Y para ayudarme a recrear este acto, por favor demos la bienvenida a Griffin el grandioso.
Bu gösteride bana yardım etmek üzere Muhteşem Griffin'i sahneye davet ediyorum! Benden hoşlandılar.
Y cuando demos la noticia, no quiero un gran circo mediático. Solo algo breve y poco sentimental.
Açıkladığım zaman da kısa ve duygusallıktan uzak olsun.
Demos ambas noticias. - ¿ Pero cuál será la principal?
- Ama hangisi baş haber olacak?
Yo digo que se lo demos.
Gel ona bunu verelim.
Yo digo que vallamos y le demos una leccion.
Diyorum ki bazı şeyleri onla paylaşabiliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]