Translate.vc / Espagnol → Turc / Desirée
Desirée traduction Turc
236 traduction parallèle
¿ Qué dijo al mencionar a Desirée Armfeldt?
Desiree Armfeldt'in adı geçince ne yaptı?
¿ Es verdad que Desirée Armfeldt era la amante del abogado?
Desiree Armfeldt'in onun sevgilisi olduğu doğru mu?
- Una mujer muy libertina esa Desirée.
- Kolaylıkla avantajı ele geçirecek bir kadın.
- ¿ No se llama Desirée?
- İlk adı Desiree değil mi?
¿ qué es lo que te trae de nuevo a Desirée?
Seni Desiree'ye getiren, asil duygulardı.
Me tienes que ayudar, Desirée, por nuestra vieja amistad.
Bana yardım etmelisin, Desiree. Eski dostluğumuzun hatırına.
- Desirée, ya tiene unos años.
- Bayan Desiree öğreniyor demek.
"Mi querida Desirée, te has pasado luchando valientemente estos años... sacrificando todo por el fruto de nuestro amor."
"Bir tanem Desiree, bunca yıldır aşkımız için her şeyi feda ederek uğraştın didindin durdun."
- Tranquilízate, Desirée.
- Sakin ol.
Desirée, un caballero no se enfrenta a un rival sin sus pantalones.
Bir centilmen pantolonu bile olmayan bir rakiple savaşmaz!
Desirée dijo que no se ponga triste, que lo siente mucho.
Bayan Desiree en iyi dileklerini iletti ve üzülmemenizi söyedi.
Desirée, me preocupas.
"Beni endişelendiriyorsun."
Esa Desirée, con su fuerza e independencia, nadie puede con ella.
Desiree güçlü ve bağımsızdır. Kimse ona hükmedemez.
- ¿ No es la madre de Desirée Armfeldt?
- O Desiree Armfeldt'in annesi değil mi?
¿ Es Desirée, la actriz?
Aktris Desiree değil mi?
¿ No tienes ninguna moral, Desirée?
Bir damla bile terbiyen kalmadı mı?
Sois igual de ridículas. Tú, Desirée y todas las demás.
Hepiniz gülünçsünüz, sen, Desiree, herkes.
¡ Bravo, Desirée!
Bravo, Desiree!
Mañana tengo una prueba para los Cosméticos Desirée Feral. Estoy fregado.
Yarın bir kozmetik şirketi için manken seçimlerine katılacağım.
"Tengo que tener Cosméticos Desirée Feral".
"Ben de Desirée Kozmetik ürünlerinden almalıyım."
¿ No quieres saber cómo salieron las cosas con Desirée Feral?
Desirée seçmesinde işlerin nasıl gittiğini öğrenmek ister misin?
Charlie, saluda a tu nueva colocutora, Desirée Pon.
Yeni yardımcın Bayan Desireé Pon'a merhaba de.
Hola, Desirée. Bienvenida a bordo.
Merhaba Desireé, aramıza hoş geldin.
Desiree...
Desiree...
Desiree!
Desiree!
- Desiree!
- Desiree!
Date la vuelta y tráeme mis pantalones.
Dön, Desiree, ve pantolonumu ver bana!
Desirée.
- Desiree.
La calle Désirée.
Git Désirée Sokağı'nı gözetle.
Entró en el 8 de la calle Désirée.
Désirée Sokak'ta, 8 numaralı binaya girdi.
El Camaro gris sospechoso dispara Castranova en las Torres Flamingo esta mañana se vio en el estacionamiento del Hotel Desiree
Flamingo Towers'da bu sabahki Castranova çatışmasında kullanılan şüpheli gri Camaro... Desiree Moteli'nin otoparkında görülmüş.
La sensacional señorita Désirée.
Güzel Bayan Désirée.
La Agencia Matrimonial Desiree me dio su nombre. Oh, sí.
Numaranızı Desiree'nin tanıştırma ajansından aldım.
¿ Significa que no sueles acudir a Desiree?
Yani ajansı sürekli kullanmıyor musun?
Por favor mire esto, Sr. Steele. En esa carpeta hay una foto de Desiree More.
Lütfen şuna bir göz atın Bay Steele.
Está entrenada en Karate, Kung Fu y es una gran tiradora.
Bu dosyadaki resim Desiree More'a ait. Karate, kung fu ve atış konusunda uzmandır.
Quiero hablar con Desireè, por favor...
Desiree'yle konuşmak istiyorum, lütfen...
¿ Dónde está la tía Desiree?
Desiree Teyze nerede?
La tía Desiree vive en Hollywood ahora, ¿ verdad, Travis?
Desiree Teyze artık Hollywood'da oturuyor. Değil mi Travis?
¿ La tía Desiree va a aparecer por televisión?
Desiree Teyze televizyona mı çıkacak? Ben de televizyona çıktım.
Desiree es conocedora del chile con carne... y maestra ayudante.
Arzu önde gelen uzmandır Coolidge'te.
Desiree.
Desiree.
¿ Así que tú eres el hombre de Desiree Stokes?
Yani sonunda Desiree Stokes'a engel olan sen misin?
- Ella y Desiree no...
- O ve Desiree...
- ¿ Desiree ha vuelto?
- Desiree geri dönmüş, değil mi?
El huracán Desiree.
Fırtına Desiree.
Te presento a Desiree Atkins.
Desiree Atkins'le tanışmanı isterim.
Desiree es atractiva, lo entiendo.
Desiree çekici, bunu anlıyorum.
Luchaba con los pormenores del negocio cuando de repente, apareció Desiree.
Sonu gelmeyen bir iş toplantısını daha bitirmeye çabalıyordum. Birden Desiree belirdi.
El resto del tiempo prefiero "Desiree".
Diğer zamanlarda "Desiree" de bana.
Desiree me dijo todo.
Desiree bana her şeyi anlattı.