Translate.vc / Espagnol → Turc / Dipple
Dipple traduction Turc
31 traduction parallèle
Dipplestrabe.
Dipple sokağı.
Reese Dipple.
- Reese Dipple.
¿ Reese Dipple?
Reese Dipple?
- Sr. Dipple, pasamos dos horas discutiendo sobre el aborto.
Bay Dipple iki saat boyunca kürtaj üzerine tartıştık.
Sí, solo tengo que ver al Sr. Dipple en su think tank.
Evet, sadece Bay Dipple ve beyin takımıyla buluşmam gerekiyor.
Pero ahora el destacado activista conservador Reese Dipple ha accedido a financiar la apelación de la organizadora de bodas.
Fakat şimdi ünlü muhafazakar aktivist Reese Dipple düğün organizatörünün temyizine para yatırmayı kabul etti.
Si lo hacemos, perdemos a Reese Dipple.
Bunu yaparsak, Reese Dipple işini kaybederiz.
- Trata de que me digas - cómo puede demandar el Sr. Dipple.
- Bay Dipple'in nasıl dava açacağını bana söyle.
- ¿ Del equipo de Dipple? - No.
- Dipple'in ekibinden?
Aguarden, es el hombre de Dipple.
Dur. Dipple'in adamı senin.
Al Sr. Dipple le impresionó que quiera seguir con esto.
Bunu üzerinize almaya istekli olduğunuzda Bay Dipple'ı etkilediniz.
¿ Puedo decirle al Sr. Dipple que estamos listos para presentarlo?
O halde Bay Dipple'a, dava açmaya hazır olduğumuzu söyleyebilir miyim?
Brian se aseguró que no viéramos nada en los archivos de Dipple.
Dipple'in dosyalarında hiçbir şeye bakmadığımız konusunda Brian garanti verdi.
Canning representa al oponente de Dipple. Nos quiere.
Canning Dipple'in karşı tarafını temsil ediyor.
Ahora, con la amenaza de Dipple cerca, sí.
Şimdi, Dipple'in yürüme tehdidiyle, bunu yaparım.
Sí, pero deben comprometerse y volver al trabajo inmediatamente. Sólo funcionará si nos ponemos con el caso Dipple ahora.
Evet ama bunu hemen yapmalı ve derhal işe dönmelisiniz, işe yaramasının tek yolu Dipple davasında ilerlememizdir.
Nuestra estrategia en el caso Dipple es probar... que hay infracción de la técnica principal... y bloquear argumentos de proceso innovador.
Dipple iddiasındaki stratejimiz çekirdek tekniğindeki ihlalleri kanıtlamak ve alışılmamış süreç savunmasını engellemek.
Eso fue Dipple.
Dipple davası yüzündendi.
Es la retribución para el caso Dipple.
- Dipple davası yüzünden bizden intikam alıyor.
Oh, bueno, uh, Lucca, te necesitamos en la presentación Dipple.
Lucca, seni Dipple davasının dosyalama kısmına veriyorum.
En realidad, preferimos que tienen en la presentación Dipple, si eso está bien.
Ama Dipple davasında çalışmanı istiyoruz senin için de uygunsa.
Diane me tiene en Dipple. Permanecer.
- Diane beni başka davaya aldı.
Y es por eso que ella tiene en el caso Dipple?
Onu bu yüzden mi Dipple davasına verdin?
No. Yo la tengo en el caso Dipple porque necesitábamos un asociado en el caso Dipple.
Hayır, onu Dipple davasına verdim çünkü Dipple davasında avukata ihtiyacımız var.
Sí. Otro caso de Dipple.
- Evet, başka bir Dipple davası.
Es un globo sonda lanzado por Reese Dipple, un multimillonario reaccionario - que piensa que vamos a quitarle... - Señoría, ella está tratando
Bu duruşma balonu, gerici milyarder Reese Dipple'ın onların silahlarını, Noellerini ve...
¿ Cómo supiste que era Dipple?
Dipple davası olduğunu nerden bildin?
No, se trata de un caso claro de Reese Dipple tratando
Hayır, bu belli ki Reese Dipple yeni bir kanun yaratmaya çalışıyor.
Dipple no respaldará a nuestro cliente después de eso, ¿ verdad?
Dipple bu olaydan sonra müvekkilimizden vazgeçmez, değil mi?
El doctor tiene buena puntería... y a Reese Dipple le encanta la Segunda Enmienda.
Doktor iyi nişan alıyor ve Reese Dipple ikinci anayasa ek maddesini seviyor.
Señoría, esto aún versa sobre las fantasías libertarias del Sr. Dipple...
Sayın yargıç, bu hala Bay Dipple'ın liberal fantezileriyle alakalı konu -