English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Disculpé

Disculpé traduction Turc

27,403 traduction parallèle
En mis tiempos, lastimé a muchas personas y algunas me han hecho mal, a su vez, pero lo único que lamento es que nunca me disculpé con Wyatt.
Benim zamanımda birçok insana yanlış yaptım ve bazıları da bana yanlış yaptı ama vicdan azabı çektiğim tek şey Wyatt'tan hiç özür dilememiş olmam.
Disculpe.
Üzgünüm.
Disculpe el atuendo.
Kıyafetin kusuruna bakmayın.
¿ Disculpe?
- Pardon? - Yardım edin!
Disculpe.
İzninle.
Como que vivo y respiro que eres Frank Gallagher hace 35 años atrás. ¿ Disculpe?
Gözlerime inanamıyorum. - 35 sene önceki Frank Gallagher. - Anlamadım?
¿ Disculpe?
Afedersiniz?
Disculpe.
Pardon.
Disculpe niños.
Özür dilerim çocuklar.
¡ Disculpe!
İzninle!
Disculpe, mi señor
Affedersiniz, efendim.
¿ Cómo está la marina? ¿ que tal el programa de aviación que está haciendo? ¿ Disculpe?
- Donanmanın kaç tane uçuş programı var?
Disculpe
Kusuruna bakmayın.
Disculpe
'Affedersiniz.
Disculpe, mi señor
- Affedersiniz, sayın yargıç.
- ¿ Disculpe?
Affedersiniz?
Disculpe, señora.
Müsaadenizle hanımefenedi.
Disculpe. ¿ Cuántos BTU tiene esta parrilla?
Afedersiniz, bu ızgaranın ne kadar * BTU'su var?
¡ Disculpe, señorita con pantalones cagados!
Pardon, eşofmanlı bayan!
Disculpe, no puede entrar ahí.
Pardon, oraya giremezsiniz.
Disculpe, señor.
Pardon efendim.
Disculpe, señorita.
Pardon, hanımefendi.
- ¿ Disculpe?
- Efendim?
Disculpe me.
Afedersiniz.
¿ Disculpe?
Anlayamadım?
Disculpe, ¿ dónde están los lavabos?
Afedersiniz lavabo nerede?
Desde luego. Disculpe.
Tabii ki.
Disculpe, señor.
- Affedersiniz bayım. - Bir dakika.
Disculpe, en su expediente indica que su madre es un 12,5 por ciento rusa.
- Hayır. Üzgünüm, dosyanızda annenizin sekizde bir Rus olduğu yazıyor.
¿ Disculpe?
Anlamadım?
- Disculpe, ¿ "por el momento"?
- Üzgünüm. "Şu anda"?
Disculpe señor, gracias por la ayuda.
Kusura bakmayın. Sağ olun yardım ettiğiniz için.
- ¡ Perra. - ¿ Disculpe?
- Tam bir kaltaksın. - Anlamadım?
Disculpe... ¿ la Directora Adjunta Mayfair?
Pardon Müdür Yardımcısı Mayfair mi?
- ¿ Disculpe?
- Anlamadım?
Disculpe, ¿ sabe dónde hay otro...?
Pardon, diğer nerede acaba...
- ¿ Disculpe?
Özür dilerim?
- Disculpe, chiste malo.
Özür dilerim, kötü bir şaka. Benimle konuşma.
Disculpe, tengo que hacer una llamada telefónica.
İzninizle, birini aramam gerekiyor.
Disculpe.
Bakar mısınız?
Disculpe, no puede ir a ninguna otra planta.
Diğer katlar yasak bölge.
Disculpe, señorita.
Affedersiniz bayan.
Disculpe, ¿ qué inconveniente?
Pardon, ne engeli dedin?
Disculpe, ¿ qué inconveniente? Queríamos pasar las cloacas directamente a la calle, pero hay un enorme lecho de roca en el camino.
Kanalizasyon hattını direk sokağa bağlamak istedik ama yolumuzun üstünde duran çok büyük bir anakaya tabakası var.
Oiga, disculpe.
Affedersiniz.
Disculpe, ¿ qué demonios sucede?
Affedersiniz. Neler oluyor acaba?
Disculpe, Sra. Woods.
Affedersiniz Bayan Woods.
Disculpe, por favor.
Affedersiniz.
Disculpe, no hablo español.
Affedersin, İspanyolca bilmiyorum.
¿ Disculpe? Pregunté si hay alguna información que no tenga.
- Anlamadım. - "Zaten bilmediğim ne söyleyeceksin?" dedim.
Disculpe, señor.
Affedersin dostum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]