English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Diversión

Diversión traduction Turc

8,343 traduction parallèle
! No, esto no es por diversión.
Mesele eğlenmek değil.
Y siempre estamos hechos de la diversión de las otras clases.
Diğer sınıflar her zaman bizimle dalga geçiyor.
Puesto que no hay diversión en eso, Hice a su gobierno una oferta.
Bu hiç eğlenceli olmayacağı için devletinize bir teklifte bulundum.
Usted parece estar teniendo un montón de diversión recientemente.
Son zamanlarda çok mutlu görünüyorsun.
¿ Cuándo dices "coger-deportivamente", él se la metía sólo por diversión... o intentaba competir activamente?
Öylesine yatmak derken, eğlencesine mi kızı beceriyordu yoksa açıkça dominantlık yarışında mıydı?
¿ Gastamos 200 dólares para seis minutos de diversión?
6 dakikalık eğlence için 200 $ mı harcadık?
Tiene toda la tensión del "Veo, veo" pero la diversión agregada de partículas subatómicas y ondas fuera del espectro visible.
"Baktığım Şey" in gerilimine sahip ama buna ek olarak atomaltı parçacıklar ve görünür spektrumun dışındaki dalgaların eğlencesi de var.
Pero sólo por diversión... ¿ por qué?
Eğlencesine soruyorum, neden?
Sumérgete en estas aguas de diversión. Toma una de estas ( sácate una foto ).
# Eğlence denizine dalıp çek...
Sumérgete en estas aguas de diversión. Toma una de estas ( sácate una foto ).
# Eğlence denizine dal ve çek...
Bueno, ya tuvimos mucha diversión esta noche, pero el espectaculo se acabó.
Bugün çok eğlendik, ama şov bitti.
¿ Dónde está la diversión cuando te lo dan libremente, eh?
Gönüllü olursan ne zevki kalır?
Eso es lo que dices a los hombres antes de enviarlos estar separados unos de otros por diversión?
Insanlari keyfiniz için birbirini öldürmeye göndermeden önce de bunlari mi derdiniz?
¿ Porque su padre, que quemaba a hombres vivos por diversión, era el rey?
Keyfine insanları diri diri yakan babası kraldı diye mi?
¡ No quiero parar la diversión!
Eğlenceyi bozmak istemem!
Solo es por diversión.
Eğlencesine.
¿ Y si tal vez fue sólo por diversión?
Belki biraz eğlenmişim olabilirim.
¡ No, no! ¿ Cuál sería la diversión, no?
Öyle işin eğlencesi mi kalır?
No puedo dejar que el pequeño Scunner vaya solo y se quede con toda la diversión.
Şu küçük fırlamanın tek başına gidip bütün eğlenceyi almasına izin veremem değil mi?
Sí, significa diversión.
Evet, eğlence anlamına geliyor, değil mi?
Así pues, si usted es soltero y en busca para la diversión, dame una llamada.
Yalnızsanız ve biraz eğlence arıyorsanız beni arayabilirsiniz.
Porque arruina la diversión, y me gusta divertirme.
Çünkü korkutucu şeyler eğlenceyi kaçırır ve ben eğlenmeyi severim.
¿ Diversión como jugar a los bolos?
Bovling gibi mi?
¡ El Cohete Marty estalla de diversión!
Marty Roketi çok keyifli!
Ya has tenido tu diversión.
Yeterince gönül eğlendirdin.
Sólo para efectos de diversión.
Sadece eğlence amaçlı.
Eres libre de unirte a la diversión.
Çok eğleniyoruz, istersen sen de gel.
¿ Crees que vas a encontrar diversión como esta ahí fuera?
Orada böyle eğlenceyi bulabileceğini mi sanıyorsun?
Será un alivio para ella saber que estas aquí fuera en el mundo, teniendo tanta diversión.
Senin dünyayı gezerken bu kadar eğlendiğini görürse, onun da içi rahatlar.
Cuando ella se vaya, tendremos todo tipo de nueva energía, nueva diversión.
O gider gitmez yeniden enerji depolayıp, eğleneceğiz.
- Cielo, esto no es por diversión.
- Tatlım, bu keyfi bir şey değil.
El día de diversión fue ayer... justo... justo como lo dice el horario, ¿ recuerdas?
Eğlence dündü. Aynen programdaki gibi. Hatırladın mı?
Verte otra vez ha sido una diversión placentera en medio de un día difícil.
Sizi görmekle bu yorucu günde bir nebze olsun kafam dağıldı.
Los necesitamos para que sangren por nuestra causa, no para su perversa diversión.
Tutsaklara davamız için ihtiyacımız var, sizin sapıklığınıza meze olsun diye değil.
Viendo la poca diversión que ofrece tu vida, te he conseguido una invitación.
Hayatında pek eğlencenin olmadığını düşünerek sana bir davetiye ayarladım.
No tienen diversión ni por asomo, aunque me atrevería a decir que ella sí,
Onlar da eğlence nedir görmez. Ama o kadın görmüştür, hem de bolca.
La diversión ya está empezando.
Eğlence daha yeni başlıyor.
Hannibal sigue varios hilos de pensamiento al mismo tiempo. Sin distraerse de ninguno. Uno de ellos siempre busca su propia diversión.
Hannibal, aynı anda bir dizi düşünceyi, dikkati diğer şeyler tarafından dağılmadan takip edebiliyor ve bu düşüncelerden bir tanesi her zaman onun keyif almasına hizmet ediyor.
Despeja mi mente de toda la diversión que estamos teniendo.
Hayır, hadi ama. Burdaki eğlenceden beni uzaklaştır.
Bien. Arruina mi diversión.
- İyi be, eğlencemi boz illa.
¿ Por qué no tengo diversión como esa, Lou?
Neden biz böyle eğlenmiyoruz, Lou?
No lo consideraría diversión.
Ben buna takılmak demezdim.
La diversión recién comienza Sr. Van de Heyden.
Eğlence daha yeni başladı Bay Van de Heyden.
Bueno, eso fue por diversión.
Şey, o sadece eğlencesineydi.
Pero es... es un poco difícil, ver toda esta diversión, cosas emocionantes pasándole a tus amigos y no sentirse un poco celosa.
Ama arkadaşlarının bütün heyecanını ve mutluluğunu görüp birazcık da olsa kıskanmamak çok zor.
Por diversión, escribí en su tumba,
Şaka olsun diye, mezar taşına şöyle yazmıştım :
La diversión acaba de empezar.
Bu eğlencenin sesi.
¿ Qué tipo de diversión?
Ne tür bir eğlence?
No, no lo creo. ¿ Qué tipo de diversión, tío?
Hayır, gitmiyoruz. Ne tür bir eğlence dostum?
Necesitas... aumentar la diversión.
Senin... eğlenceyi arttırman lazım.
Bienvenidos a la esfera de la diversión.
Fun Sphere'e hoş geldiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]